Uluslararası İnsan Hakları ve Özgürlükler Konseyi, Ürdün’ün askeri mahkemeleri, adil yargılamadan yoksun keyfi tutuklamalar, yargı bağımsızlığının olmaması gibi insan haklarını ihlal ederek “Terörle mücadele” bahanesi için bir araç olarak kullandığını söyledi.
Ürdün, Filistin direnişini destekleyenlere veya Batı Şeria’da Filistin direnişine silah temin etmeye çalışanları “terörizm”le suçlayıp yargılıyor.
Konsey, 9 Mart 2024’ten bu yana tutuklu olan ve Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmakta olan eczacı Ahmed Barakat’ın davasına değindi.
Konsey, Barakat’ın psikolojik ve fiziksel baskı ve tehditlerle, avukatı olmadan “ön soruşturma beyanı” imzalamaya zorlandığını, bunun da yasal haklarının açık bir ihlali olduğunu ortaya koydu. İtiraflarının baskı altında alındığını ve geniş tanımlarıyla bilinen Ürdün terörle mücadele yasasının kendisine karşı kullanıldığını belirtti.
Konsey, Barakat’ın davasını inceleyen Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin, silahlı kuvvetler hiyerarşisine rapor veren askeri hakimlerin yer aldığı yapısıyla uluslararası tanınmadan yoksun olduğunu ve askeri mahkemelerin askeri davalarla sınırlı olması gerektiğini ve sivilleri yargılamak için kullanılamayacağını vurguladı.
Konsey, Ürdünlü yetkililere Barakat’ın keyfi tutukluluğuna son vermeleri ve baskı altında alınan itirafların geçersiz sayılması gibi yasal haklarını güvence altına almaları çağrısında bulundu.
Yerel kaynaklara göre Barakat, “işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistin direnişine cephane kaçırmaya teşebbüs etmek” ile “kamu düzenini tehdit eden eylemlerde bulunmak” ve “kullanmak amacıyla patlayıcı madde bulundurmak” gibi diğer suçlarla suçlanıyor.
Aynı bağlamda Konsey, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırganlığının Ekim 2023’te başlamasından bu yana Filistin yanlısı gösterilere katılan Ürdün vatandaşları ve aktivistlere yönelik keyfi tutuklamalara son verilmesi ve ifade özgürlüğüne ve barışçıl toplanma özgürlüğüne saygı duymaya çağırdı.
Benzer tutuklamalar
Mescid-i Aksa Tufandan önce güvenlik güçleri, 13 Mayıs 2023’te iki kardeş Hudhayfah ve İbrahim Jabr’ı, 2 Haziran 2023’te Halid El Mecdelawi’yi ve Ahmed Ayeş’i “Filistin direnişine silahlı destek sağlamaya teşebbüs” suçlamasıyla tutukladı.” diyerek bu kişilerin serbest bırakılması yönündeki popüler talepler arttı. Direnişe desteğin suç sayılmasının önüne geçildi.
Ürdün makamları, söz konusu tutukluları “gasp, cinayet, tecavüz ve uyuşturucu suçları”yla dolu çok kalabalık bir cezaevine hapsederek aileleriyle görüş yasağı gibi katı cezalara mahkum ediyor.
Uluslararası Af Örgütü’nün, Gazze’deki Filistinlilerin haklarına destek nedeniyle Ürdün yetkililerinin Ekim 2023’ten bu yana yüzlerce kişinin güvenlik güçleri ve istihbarat ajanları tarafından tutuklanmasına yol açan yaygın baskıcı kampanyayı durdurması gerektiğini vurgulaması dikkat çekicidir.
Ürdün’ün başkenti Amman’da Ekim ve Kasım 2023 arasındaki bir ay boyunca Gazze yanlısı protestolar sırasında göstericiler ve çevredekilerden oluşan en az 1000 kişi tutuklanmıştı.
Ağustos 2023’te yayınlanan yeni siber suç yasası uyarınca, Filistin yanlısı duyguları ifade eden veya işgal devletiyle olan barış anlaşmalarını ya da ekonomik anlaşmalarını eleştiren sosyal medya paylaşımları suç sayılıyor.
Bütün bunlar Ürdün yönetiminin açıkça İsrail ve ABD güdümünde hareket ettiğini ve halkının Filistin’in haklı davasına olan desteğini hiçe saydığını ortaya koyuyor.