image 2025 03 13 14 32 57

Türkiye’de bir ilk! Uygur Türkleri, doğrudan Çin’e teslim edilecek!

İstanbul 16. ve 18. İdari Mahkemeleri, Çin’in baskısından kaçan iki Uygur Türkü’nün doğrudan Pekin yönetimine iadesine karar verdi

Mahkeme, sınır dışı işlemini “zulme uğrayacaklarına dair somut maddi delil olmadığı” gerekçesiyle onayladı. Ancak bu karar, uluslararası sözleşmelere ve Türkiye’nin daha önce verdiği taahhütlere aykırı olduğu gerekçesiyle büyük yankı uyandırdı.

İlk kez doğrudan iade kararı!

Daha önce benzer durumdaki Uygurlar genellikle üçüncü ülkelere yönlendirilirken, bu kez doğrudan Çin’e gönderilmelerine karar verildi. Mağdurlar Mahemuti Anayeti ve Aierken Abuduwaili’nin avukatları, mahkeme kararının artık temyiz edilemeyeceğini ve tek çözümün Anayasa Mahkemesi’nin vereceği olası bir tedbir kararı olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi’ne itirazlarını sundu.

Geçtiğimiz aylarda Anayeti’nin eşi, kocasının durumunu anlatan bir video paylaşarak çocuğu ile birlikte yardım çağrısı yapmıştı. Fakat göç idaresi başkanlığı, durumu yalanlayarak internette paylaşılan haberlerin doğru olmadığını iddia etti.

Avukatlar tarafından yapılan itirazda; 6458 sayılı Kanun’un geri gönderme yasağıyla ilgili 4. maddesi ile sınır dışı etme kararı alınmayacaklarla ilgili 55. maddesinde, menşe ülkeden bahsedilmeden sınır dışı kararı alınamayacağı vurgulandı.

Söz konusu kanunda “Hiç kimse; işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı ya da ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez. Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza-muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunan yabancı hakkında sınır dışı etme kararı alınamaz” ifadeleri yer alıyor.

Bu kadar rapor neye delil?

Çin’in Uygur Müslümanlara yönelik baskı politikaları, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi uluslararası kurumlar tarafından defalarca rapor edildi.

2022’de 43 ülkenin imzaladığı BM bildirisi, Uygurların keyfi gözaltına alındığını, işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kaldığını ortaya koymuştu. Bununla birlikte birçok Uygur’un gözaltına alındıktan sonra kaybolduğu biliniyor.

Avukatlar, mahkeme kararının 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkenceyi Önleme BM Sözleşmesi ve Cenevre Sözleşmesi’ne çeliştiğini vurguluyor.

Yasalara göre, sınır dışı edilen kişilerin işkence veya insanlık dışı muameleye uğrayacağına dair emareler bulunuyorsa, geri gönderilmeleri yasaktır.

Türkiye birden yön mü değiştirdi?

Türkiye, daha önce Çin’in Uygurlara yönelik uygulamalarını sert bir şekilde eleştirmiş ve uluslararası platformlarda bu konuda açıklamalara imza atmıştı. Ancak mahkemenin verdiği karar, bu resmi tutumla çelişiyor.

Ayrıca geçtiğimiz haftalarda Tayland’da bulunan 48 Uygur Türkü’nün Türkiye’nin çabaları sonrası iade edilmeyeceği söylenmişti. Fakat buna rağmen 27 Şubat günü Uygurlar, buna rağmen zalim Çin’in eline teslim edildi.

Uygur hakları konusunda çalışmalar yürüten aktivist Burhan Kavuncu, Türkiye’de ilk kez böyle bir kararın alındığını ve bunun kabul edilemez olduğunu belirterek, mahkemenin gerekçesini “Çin’de Uygurların zulüm görmediğine dair somut delil olmadığı nasıl söylenebilir? Soykırım, dünya çapında defalarca belgelenmiş durumda” sözleriyle eleştirdi.

Bunun yanında Adalet Bakanlığı’nın bu kararı incelemesi ve mahkemeye yönelik bir soruşturma başlatması gerektiği dile getiriliyor. Türkiye’nin 2024 yılında Çin’deki Uygur soykırımıyla ilgili uluslararası bildirileri imzaladığı hatırlatılarak, bu mahkeme kararının ülkenin uluslararası duruşuyla bağdaşmadığı vurgulandı.

Kaynak: Mira Haber

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir