Terörist Fetullah Gülen’in ölümüyle birlikte FETÖ’de yeni bir dönem başlarken, örgüt içindeki güç mücadelesinde Cevdet Türkyolu’nun öne çıktığı gözlemleniyor.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan Fetullah Gülen’in cenazesi, örgüt içindeki güç dengesini gözler önüne serdi. Gülen’in tabutunun başında sadece üç isim yer aldı: Cevdet Türkyolu, Gülen’in yeğeni Kemal Gülen ve Türkyolu’nun damadı olan Türkiye tarafından kırmızı kategoride aranan Muhammet Yeşilyurt.
“Uzun Cevdet” olarak bilinen Terörist Cevdet Türkyolu, Gülen’in yakın akrabası olması ve örgüt içindeki uzun yıllara dayanan deneyimiyle dikkat çekiyor. Cenazenin tüm sürecini bizzat yöneten Türkyolu, örgüt içindeki “kara kutu” olarak anılıyor ve bu durum, onun gücünün bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
Türkiye tarafından kırmızı kategoride aranan Terörist Muhammet Yeşilyurt ise FETÖ’nün eğitim kurumlarında “belletmen” olarak görev yapmış ve daha sonra ABD’ye yerleşerek Gülen’e yakın isimlerden biri haline gelmişti. Türkyolu’nun damadı olan Yeşilyurt’un da cenazede bulunması, örgüt içindeki aile bağlarının ne kadar güçlü olduğunu ortaya koyuyor.
Bu durum, FETÖ içindeki güç mücadelesinin yeni bir aşamaya girdiğinin sinyalini veriyor. Gülen’in ölümüyle birlikte örgüt içindeki liderlik boşluğu ve varlık mücadelesi daha da belirginleşecek gibi görünüyor. Cevdet Türkyolu’nun bu kadar ön plana çıkması, onun örgütteki gelecekteki rolü hakkında önemli ipuçları sunuyor.
Uzmanlara göre, FETÖ’de yeni bir dönem başlarken, örgütün geleceği konusunda belirsizlik sürüyor. Cevdet Türkyolu gibi isimlerin öne çıkmasıyla birlikte örgüt, daha da içe kapanık ve yapısal olarak daha zayıf bir hale gelebilir.
Öte yandan, Türkiye’nin FETÖ ile mücadelesi kararlılıkla devam ederken, örgütün yurt içinde ve yurt dışında kalan unsurlarının etkisiz hale getirilmesi için çalışmaların aralıksız sürdürülmesi gerekiyor.