Sömürgeci devletlerin Sudan’daki işkenceleri: Karanlık bir tarih
Sömürgeci devletlerin Sudan’daki işkenceleri, Afrika kıtasının en karanlık sayfalarından biridir. Yüzyıllar boyunca, Sudan halkı, sömürgeci güçler tarafından uygulanan acımasız ve vahşi işkencelere maruz kalmıştır.
Fiziksel işkenceler; dayak, kırbaçlama, elektrik şoku, yakma, boğma ve tecavüz, psikolojik işkenceler; aşağılama, tehdit, hakaret, izolasyon ve aile üyelerine karşı şiddet, ekonomik işkenceler; mülklere el koyma, geçim kaynaklarını yok etme ve açlığa mahkum etme gibi yöntemler kullanılmıştır.
Yabancı sömürgeci güçlerin ülkeye girer girmez ilk yaptıkları iş interneti kesmek olup, erkeklerini öldürerek kadınlarına tecavüz ediyorlar. Bu toplu tecavüz ve zulüm buradaki kadınları intihara sürüklüyor.
İşkenceden kurtulanlar, genellikle ömür boyu süren fiziksel ve psikolojik travmalar yaşayarak, toplumdaki derin izlerin acısını yaşamaktadır. Bu tür işkencelerin her türü insan hakları ihlalidir ve uluslararası hukuk tarafından yasaklanmıştır.
Sömürgeci güçler, işkenceleri yerel halkı sindirmek, itaat altına almak, siyasi muhaliflerden ve direnişçilerden bilgi almak, halka korku salmak ve direnişi bastırmak için bir araç olarak kullanmıştır.
Neden Sudan?
Bugün Sudan dışındaki Afrika ülkelerinden gelen milislere Sudan halkına saldırmaları için yabancı devletler tarafından desteklenerek ödeme yapılıyor. Bu sömürge devletlerinin hedeflerinden Sudan’ı bölmek ve kaynaklarına el koymak başlıca sebep olarak gösteriliyor.
Sudan zengin kaynaklara sahip bir ülkeldir. Dünyanın en büyük aliminyum ve üçüncü en büyük uranyum rezervi bulunmaktadır. Ayrıca bol miktarda doğal kömür dağları ile zengindir.
Sudan’daki zulmün tarihi
Mısır Sömürge Dönemi (1821-1885): Mısırlılar, Sudan’ı işgal ettikten sonra, halka karşı çeşitli işkenceleri içeren sert yöntemler kullanmaya başlamıştır.
İngiliz Sömürge Dönemi (1898-1956): İngilizler, Sudan’ı işgal ettikten sonra, sömürgeci yönetimine karşı çıkanlara karşı daha da sert yöntemler kullanmaya başlamıştır.
Bağımsızlık Sonrası Dönemi (1956-günümüz): Sudan bağımsızlığını kazandıktan sonra, ülkede iç savaşlar ve askeri darbeler yaşanmıştır. Bu dönemlerde, siyasi muhalifler ve insan hakları savunucuları sıklıkla işkenceye maruz kalmıştır.
Ne yazık ki, Sudan’da işkence hala yaygın bir sorundur. Ülkedeki siyasi istikrarsızlık ve insan hakları ihlalleri, işkencenin devam etmesine neden olmaktadır. Uluslararası örgütler, Sudan hükümetini işkenceyi önlemek ve sorumluları cezalandırmak için daha fazla adım atmaya çağırmaktadır.
Sömürgeci devletlerin Sudan’daki işkenceleri, Afrika kıtasının kolektif hafızasında derin izler bırakmıştır.
Kaynak: Mira Haber