İfade özgürlüğü, uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış temel bir insan hakkı olmasına karşın pek çok Suudi aktivist ve blog yazarı, özellikle İsrail işgaliyle normalleşmeyi eleştirdiklerinde, bedelini özgürlükleriyle ödüyor.
Suudi aktivist ve blog yazarı Davud El-Ali, “X” üzerinden İsrail ile normalleşmeyi reddeden ve Suudi rejimini Filistin davasına ilişkin tarihi duruşuna bağlı kalmaya çağıran tweetler attığı için dört yıldır hapiste.
Davud Ali, keyfi tutuklamanın yanı sıra, adil bir yargılamanın en temel standartlarından yoksun gizli bir yargılamaya tabi tutuldu. 2022’de Özel Ceza Mahkemesi, onu 25 yıl hapis cezasına çarptırmak üzere haksız bir karar verdi.
Suudi Arabistan, normalleşme karşıtı tutumları nedeniyle aralarında Muhammed Al-Rabeeah, Rakan Al-Asiri, Maha Al-Rifaidi, Ahmed Al-Suwaian, Abdullah Al-Yahya, Abdulaziz Al-Tarifi, Al-Otaibi, Saleh Al-Talib, Abdulaziz Al-Awda, Omar Napoli, Jameel Al-Farsi, Hamoud bin Ali Al-Omari ve Saad bin Matar’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda düşünce mahkumunu esarette tutuyor.
Suudi yönetimin zulmünden yalnızca aktivistler nasiplenmiyor. Son yıllarda modernleşme akımına kapılan Suudi Arabistan, tepetaklak ettiği şeri kanunlara karşı fetva yayınlayan ehli sünnet alimleri yıllar boyu karanlık hücrelere hapsediyor, özgürlüklerine karşılık fetvaları geri çekme baskısı yapıyor.