Clipboard 20250101 (2)

Suriye’de Resmi tatil ilan edilen Noel hangi fetvayı esas aldı?

Suriye’de yerel verilere göre yüzde 2’lik bir nüfus oranına sahip Hristiyanlar için Noel resmi tatil ilan edildi. 

Pew Research Center ve  CIA World Factbook ‘a göre savaş sonrası yüzde 3 ila %5 arası olduğu tahmin edilen hristiyan nüfus için Suriye’de resmi tatil ilan edilmesi Suriye’de İslami devrim bekleyenleri üzdü.
Peki İslamda bunun hükmü nedir?

Clipboard 20250101 (3)

Süleyman bin Nasır el-Ulvan’ın talebesi olan Şeyh Sadık Ebu Abdullah el-Haşimi bu konuda kendisine yöneltilen soruya şöyle cevap verdi:

Soru: Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh

Muhterem Şeyhimiz Noel münasebetiyle devlet kurumlarında resmi tatil ilan etmenin hükmü nedir?
Allah sizi korusun.

Cevap: Ve aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatuh

“Bu büyük bir münkerdir (kötü, çirkin bir davranıştır).Düşmanlara (gayrimüslimlere) benzemek de yerilmiş zemmedilmiştir.Ve (böyle durumlarda) yardım istenecek olan ancak Allah’tır.

En doğrusunu Allah bilir.”

Konuyla ilgili olarak selef bu hususta ne diyor İslam’da delilleriyle  Resmî kurumlarda Noel dolayısıyla resmî tatil ilan edilmesinin hükmü nedir? İslami okulun bu konudaki çalışmasını okurlarımızla paylaşıyoruz:


 

Soru: Resmî kurumlarda Noel dolayısıyla resmî tatil ilan edilmesinin hükmü nedir?

Cevap:  Allaha hamd Rasulüne salat ve selam olsun.
Noel (Christmas) kutlamasının bizzat Hristiyanların dinî bayramı olması ve bu münasebetle resmî tatil ilan edilmesini  gayrimüslimlere (ehl-i küfre) benzeme nedeniyle tehlikeli ve caiz görülmemiştir.
Hrstiyanların dinî gelenek ve âdetlerin toplumsal ölçekte kabulü anlamına gelen bu uygulama kesinlikle caiz değildir. Fıkıh literatüründe “müşâbeket” (onlara benzemek / tâbi olmak) ve “teşebbüh” kavramları ile gündeme gelen bu meseleyi delilleri ile ele almaya çalışacağız.

A) Noel’in Dinî Kimliği:
Noel, Hz. Îsâ’nın (aleyhisselâm) doğumu meselesinde Hristiyan itikadına dayanan bir bayramdır. Hristiyanlarca kabul edilen tarih ve kutlama şekilleri, İslâm’ın getirdiği tevhid inancıyla örtüşmemekte, hatta birçok noktada itikadî açıdan çelişmektedir. Bu sebeple Noel veya benzeri gayrimüslim dinî bayramlara katılmak ya da resmî kurumlarda bu bayramlara mahsus tatil ilan edilmesini  “teşebbüh” olarak değerlendirildiğinden İslam uleması bunu caiz görmemişlerdir.

B) Noel’in Resmî Kurumlarda Tatil Olarak İlanı
Bir bayramın devlet eliyle resmî tatil ilan edilmesi, söz konusu bayramın toplumsal ölçekte kabul gördüğü ve kutlanmasının teşvik edildiği anlamına gelmektedir. İslâm hukukunda “teşebbüh” (gayrimüslimleri taklit etme) yasağı, özellikle dinî tören ve bayramları paylaşma/benimseme konularında kat’î (kesin) delillere ve naslara dayanmaktadır. Dolayısıyla Noel gibi doğrudan Hristiyan akîdesini yansıtan bir günün resmî tatil olarak benimsenmesi, Müslüman toplumda -itikadî boyutu da dikkate alındığında- kesinlikle caiz görülmemiştir.

C) Azınlık Hakları ve Müslüman Olmayan Vatandaşların Bayramları
İslâm devletlerinde gayrimüslim vatandaşların (zimmî veya ahd sahibi) kendi dinî bayramlarını kendi aralarında yaşamalarına izin verilmesi fıkhî eserlerde genişçe ele alınmıştır. Ancak bu izin, genelde “umumî (resmî) bir tatil ilan etme” veya “Müslümanların da bu bayramlara iştirak etmesi” anlamına gelmez. Zira İslâm fıkhında, gayrimüslimlerin dinî ihtiyaçlarının karşılanması ile Müslümanların o inanca dair seremonileri kabul etmesi birbirinden ayrılmıştır.

Delillerin tahlili:
1. Kur’ân-ı Kerîm

وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ
“(Rahmân’ın has kulları) yalan şahitlik etmezler (zûra şâhitlik yapmazlar).”
(el-Furkân 25/72)

Bazı müfessirler “ez-zûr” kelimesini, gayrimüslimlerin dinî bayramları da dâhil olmak üzere bâtıl/yanlış meclis ve merasimlere katılmak olarak tefsir etmişlerdir. İbn Kesîr tefsirinde (Tefsîru’l-Kur’ânı’l-Azîm, Dâru Tayyibe, c. 6, s. 130) bu âyetin, Müslümanların hakk olmayan dinî merasimlere iştirak etmemeleri gerektiğini de içerdiğini belirtir. Onların dini bayramlarını resmi tatil olarak ilan etmek, tatil yapma o güğn çalışmama suretiyle onlara benzemek olduğundan caiz görülmemiştir.

2. Hadis:

مَنْ تَشَبَّهَ بِقَوْمٍ فَهُوَ مِنْهُمْ
“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, onlardan olur.”
(Ebû Dâvûd, Libâs, 4; Hadis no: 4031)

Bu hadis, gayrimüslimlere mahsus davranış tarzının veya dinî ayinleri benimsemenin mahzurlu olduğunu, özellikle inanç boyutu bulunan eylemlerin “teşebbüh” kapsamına girdiğini göstermektedir. Resmî tatil ilan ederek o bayramı toplumsal düzeyde onaylama da bu yasağın bir uzantısı olarak görülmüştür.

3. Âlimlerin Görüşleri (Nakiller)

3.1. İbn Teymiyye (ö. 728/1328) rahimehullah

وَأَمَّا التَّشَبُّهُ بِهِمْ فِيمَا يَخُصُّ أَعْيَادَهُمْ فَمِنْ أَكْبَرِ مَا حَرَّمَهُ اللَّهُ تَعَالَى.
“Onların (gayrimüslimlerin) özellikle bayramlarına ait hususlarda onlara benzemek, Allah Teâlâ’nın yasakladığı en büyük haramlardandır.”
(İbn Teymiyye, İktidâ’u’s-Sırâti’l-Müstakîm, Mektebetu’r-Rüşd/Riyad baskısı , 2/519)

İbn Teymiyye, gayrimüslimlere ait bayramlarla ilgili devlet eliyle veya genel katılımlı tatil/kutlama düzenlenmesini “onları dinlerinde tasdik etme ve kendilerine benzemeyi normal hale getirme-yaygınlaştırma / sıradanlaştırma” olarak kabul etmiş ve kesin bir dille haramlığını dile getirmiştir.

3.2. İbn Kayyim el-Cevziyye (ö. 751/1350) rahimehullah

وَلَا يَحِلُّ لِلْمُسْلِمِينَ أَنْ يَفْعَلُوا مَجَالِسَ وَمَوَائِدَ فِي أَعْيَادِهِمْ، وَلَا أَنْ يُعَطِّلُوا الْأَعْمَالَ فِيهَا.
“Müslümanların, onların bayram günlerinde (Hristiyan bayramları gibi) toplantılar düzenlemesi, ziyafet sofraları kurması ve o günlerde (resmî işlerini) tatil etmesi helâl değildir.”
(İbn Kayyim, Ahkâmü Ehliz-Zimme, Dâru’l-İlm ve’d-Da‘ve, 2/722)

Burada İbn Kayyim, özellikle gayrimüslimlerin dinî bayramlarında toplu kutlamalar yapmanın ve işi gücü bırakarak bayramı tatil ilan etmenin caiz olmadığını  ve haram olduğunu net biçimde ifade etmektedir.

3.3. İbn Receb el-Hanbelî (ö. 795/1393) rahimehullah

وَقَدْ نُهِيَ عَنِ التَّشَبُّهِ بِالْكُفَّارِ فِي أَعْيَادِهِمْ وَفِي غَيْرِهَا، وَهُوَ مَدْخَلٌ إِلَى مُوَالاَتِهِمْ.
“Kâfirlerin bayramlarında ve başka hususlarda onlara benzemek yasaklanmıştır ve bu (benzeşme), onlara dostluk (muvâlât) kapısı açmaktadır.”
(İbn Receb, el-Câmiu’l-Ulûm ve’l-Hikem, Dârü’l-Kutubi’l-İlmiyye, s. 285)

Burada da “bayramlarda benzemek” ten kasıt, gerek kutlama, gerek resmî ya da fiilî olarak o bayrama ortak olma şeklinde anlaşılabilir.


Sonuç :

  1. Dinî Bayram Boyutu: Noel, Hristiyan akîdesini yansıtan bir bayramdır. Bu bayramın resmî kurumlarca bütün topluma tatil olarak kabul ettirilmesi, İslâm âlimleri nezdinde “gayrimüslimlerin dinî merasimine ortak olma” kapsamında değerlendirilmiş ve caiz görülmemiştir.
  2. İslâm Hukuku Perspektifi:
    • İslâm’da dinî bayramlar olarak sadece Ramazan Bayramı (İydü’l-Fıtr) ve Kurban Bayramı (İydü’l-Adhâ) resmî kabul ve kutlamaya mazhar kılınmıştır.
    • Gayrimüslimlere ait dinî bayramların resmî tatil statüsüne alınması, o bayramın topluma mâl edilmesi demektir; bu da “teşebbüh” yasağına dâhil olur.
  3. Azınlık Hakları ve Tolerans: Müslüman olmayan vatandaşların kendi dinî günlerini kendi inançları doğrultusunda, kendi mabed veya özel alanlarında yaşamalarına fıkhen izin verilmiştir. Ancak bunun resmî düzeye çıkarılıp, topluma tatil olarak dayatılması -kaynaklarda yer aldığı üzere- asla caiz görülmemiştir.
  4. Farklı Çağdaş Görüşler: Günümüz bazı âlimleri, resmî tatil veya “kültürel etkinlik” boyutuyla Noel veya benzeri günlere yaklaşmayı, “turizm”, “çok kültürlülük” vb. sosyo-ekonomik gerekçelerle değerlendirebilse de bu, çoğunluk fıkhî görüşün itikadî açıdan öne çıkardığı sakıncaları ortadan kaldırmaya yeterli delil /hatta dini manada bir delil sunamamıştır. Seleften bu meyanda hiçbir onay verici veya bu yönde bir görüş ayrılığı nakledilmemiş olup bu akidevi meselede iman ve ilim sahibinin ittifakı söz konusudur.

Netice itibariyle, İslam fıkıhı kaynakları ve âlimlerin açık beyanları ışığında Noel gibi doğrudan başka bir dinin akîdesine atıf yapan bir bayramın, resmî kurumlar tarafından bütün topluma mâl edilecek şekilde resmî tatil olarak ilan edilmesinin caiz olmadığı, hatta bu fiilin “teşebbüh” kapsamında şiddetle sakındırılan bir husus olduğu ve kesinlikle böyle bir uygulamanın haram olduğu anlaşılmaktadır.

 

Allah Teâlâ en doğrusunu bilendir.

A. Toprak  25/12/2024


Yararlanılan kaynaklar:

  1. İbn Teymiyye
    • İktidâ’u’s-Sırâti’l-Müstakîm, 2/519 (Mektebetu’r-Rüşd, Riyad)
  2. İbn Kayyim el-Cevziyye
    • Ahkâmü Ehliz-Zimme, 2/722 (Dâru’l-İlm ve’d-Da‘ve)
  3. İbn Receb el-Hanbelî
    • el-Câmiu’l-Ulûm ve’l-Hikem, s. 285 (Dârü’l-Kutubi’l-İlmiyye)
  4. Ebû Dâvûd
    • Sünen, Kitâbu’l-Libâs, 4. hadis (no: 4031)
  5. Tefsîr İbn Kesîr
    • 25/72 (ez-Zûr kavramının tefsiri), (Tefsîru’l-Kur’ânı’l-Azîm, c. 6, s. 130, Dâru Tayyibe)

Kaynak: https://www.islamiokul.com/resmi-kurumlarda-noel-dolayisiyla-resmi-tatil-ilan-edilmesinin-hukmu-nedir/

Bir Cevap Yazın