Siyonist katillerin yapmış olduğu soykırıma karşı, Müslüman halkın belki de yüz yıldır en büyük birlikteliği Yahudi şirketlerin ürünlerini boykot etmek oldu.
Yapılan zulme karşı sessiz kalmayan müslümanların, çarşıda, pazarda, marketlerde alışveriş yaparken birbirlerine “bu ürün boykot listesinde mi?” Sorusuna artık birçok alışveriş merkezinde rastlamak mümkün.
Her gün daha da büyümeye devam eden boykot hareketi, Müslümanlar için ahlaki bir mecburiyet olmuş durumda. Dünyanın en güçlü yapısal halk direnişi hareketinin adı oldu boykot.
Siyonist katillerin Filistinlilere yapmış olduğu vahşice katliamlara karşı, Müslümanların gerçekleştirmiş olduğu boykot, Siyonist katillere beslenen öfkeyle 2024 yılında büyük bir ivme kazandı.
Gerçekleştirilen bu mali darbe, boykotun artan gücünü gösterirken bir yandan da büyük şirketlerin korkulu rüyası olmuş durumda. Boykot birçok büyük şirketin ilişkilerini hesaba katmaya zorladı. Boykotun etkisinin sadece ekonomik anlamda olmadığı ve dikkatin çekilmesi gereken diğer bir noktanın ise Siyonist İsrail’in bu hareketten duyduğu korkunun seviyesidir.
Silahlı ve Siyasi bir direnişin aksine boykot, Siyonist katillere karşı ekonomik ve siyasi altyapıyı ele almış, hem hükümetleri hem de şirketleri hesap vermeye zorladı.
Herhangi bir siyasi etkiye dayanmayan boykot, etkili, merkeziyetsiz, tabandan gelen doğal bir aktivizme dayandığından Dünyanın her noktasındaki tüketicileri, işçileri, öğrencileri vs insanları harekete geçiren büyük bir oluşum olduğundan Siyonist katiller bu yüzden büyük bir kaygı ve korkuları aynı andan yaşamaya devam ediyor.
Kaynak: MiraHaber