Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyeti tarafından yapılan ortak açıklamada, İsrail’de tutuklu bulunan Ali Aşur el-Batş’ın hayatını kaybettiği duyuruldu
Açıklamaya göre 62 yaşındaki Gazzeli Ali Aşur el Batş, 25 Aralık 2023’te Gazze’de gözaltına alındı ve İsrail’in Necef Hapishanesi’ne nakledildi. 21 Şubat’ta hastaneye kaldırılan Batş, tedavi gördüğü hastanede şehit oldu.
Yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cebaliye bölgesinde yaşayan Batş’ın evli ve altı çocuk babası olduğu bilgisine de yer verildi.
7 Ekim günü İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başlamasından bu yana İsrail hapishanelerinde yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısının 62’ye ulaştığı belirtilirken, bunlardan 40’ının Gazze Şeridi’nden olduğu ifade edildi.
Son dönemde İsrail hapishanelerinde hayatını kaybeden Filistinli tutukluların sayısının hızla arttığı vurgulanırken, bunun 1967’den bu yana en ölümcül dönem olduğu kaydedildi. Açıklamada, 1967’den bu yana İsrail hapishanelerinde yaşamını yitirdiği bilinen ve kimliği tespit edilen Filistinli sayısının 299’a ulaştığı aktarıldı.
Öte yandan kısa bir süre önce İsrail’in Megiddo Hapishanesi’nde idari tutuklu olarak bulunan 40 yaşındaki Filistinli Halid Mahmud Kasım Abdullah’ın da hayatını kaybettiği bildirilmişti.
Ateşkes anlaşmasıyla serbest bırakılan tutukluların da aktardığına göre özellikle 7 Ekim sonrası İsrail, hapishanelerde yaptığı işkenceleri o günden bu yana daha da şiddetlendirdi.
Filistin İslami Cihat Hareketi, konuya ilişkin şu açıklamaları yaptı:
İşgal hapishanelerinde hayatını kaybeden şehit esir Ali Aşur el-Batş’ı rahmetle anıyoruz. Batş, 21 Şubat 2025’te baskı ve zulüm altında tutulduğu hücrelerde vahşi işkence sonucu şehit edilmiştir. Bu olay, işgalin karanlık siciline eklenen yeni bir suç olup, tüm insani değerleri ve uluslararası sözleşmeleri açıkça ihlal etmektedir.
Şehidimiz, Aralık 2023’te tutuklanmasının ardından bir yılı aşkın süredir esaret altında bulunuyordu. Bu süre zarfında, siyonist gardiyanların ellerinde her türlü işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. İşgal güçleri, direnişlerini kırmak ve iradelerini teslim almak amacıyla esirlerimize karşı sistematik bir yavaş öldürme politikası yürütmektedir.
Bu alçakça suç, işgal rejiminin zalim ve suçlu yüzünü bir kez daha gözler önüne sermektedir. Kahraman esirlerimize yönelik baskı, tıbbi ihmal ve sistematik işkence politikaları devam etmektedir. İşgalci siyonist rejimi, tüm esirlerimizin hayatından doğrudan sorumlu tutuyor ve şehitlerimizin temiz kanının asla boşa gitmeyeceğini, aksine direnişin devamı için bir kıvılcım olacağını vurguluyoruz.
İnsan hakları kuruluşlarının ve uluslararası toplumun sessizliğini kınıyoruz. Bu sessizlik, işgalin esirlerimize ve halkımıza karşı suçlarını sürdürmesine adeta yeşil ışık yakmaktadır. Esirlerimiz yalnız değildir; halkımız ve direniş güçleri onların özgürlüğü için mücadele etmeye devam edecektir. İşgalin bu suçları karşılıksız kalmayacak ve mutlaka yanıtını bulacaktır.
Kaynak: Mira Haber