Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, devrik diktatör Beşşar Esad destekçisi Alevilere yönelik operasyonların ülkenin birliğine tehdit oluşturduğunu savunarak, “sorumluları cezalandırma” sözü verdi
Ülkede Sünni İslamcı güçler ile Esad yanlısı Aleviler arasında dört gün süren ve yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği çatışmaların ardından uluslararası bir haber ajansına konuşan Şara, yaşanan şiddet olaylarından yabancı destekli Esad milislerini sorumlu tuttu.
Ancak HTŞ’li güçler tarafından bazı “intikam saldırılarının” gerçekleştiğini söyleyerek, isyanı başlatanlar Nusayriler değilmişçesine bu kişilerin cezalandırılacağı sözünü verdi.
Şara, yaptığı açıklamada “Suriye bir hukuk devletidir, hukuk herkes için geçerli olacaktır. Biz mazlumları savunmak için mücadele ettik ve en yakınlarımız arasında bile haksız yere hiçbir kan dökülmesini, cezasız ve hesapsız kalmasını kabul etmeyeceğiz,” diyerek, adeta rejim kalıntısı Nusayrilere daha fazla isyan başlatmaları için güvence verdi.
Bununla birlikte, iç savaş süresince Esad’ın yanında duran ve sonrasında ona sığınma hakkı tanıyan Moskova ile ilişkileri onarma ve askeri üsler hakkında görüşmeleri artırma sinyali verdi.
Şara, uluslararası meşruiyet kazanmak, Batı yaptırımlarını kaldırmak ve ülkenin parçalanmış durumuna çare bulmak için Esad’ın eski taktiklerini devralmış görünüyor. Başkente girerken “tüm toplulukları yöneteceğini” ilan eden Şara, özellikle Alevilere karşı bir “güvence” sunmaya devam ediyor.
Nusayriler için “bağımsız komite” ve yeni adalet anlayışı
Ülkede yaşanan şiddet olaylarına tepki olarak Şara, “adalet” sağlamak için 30 gün içinde soruşturma yürütecek bir komite kurduğunu açıkladı. Ancak dikkat çeken nokta, bu komitenin ilk olarak Alevileri kapsayacağını vurgulamasıydı.
Buna ek olarak, “sivil barışı ve uzlaşmayı korumak” amacıyla ikinci bir komitenin kurulduğunu söyleyen Şara, Sünni halkın adalet taleplerini “kanın daha fazla kan doğurması” olarak küçümsedi.
İsrail, İran ve Rusya ile çelişkili yaklaşımlar
Şara, Esad’ın kardeşi Mahir’e bağlı 4. Tümen ve ismi açıklanmayan yabancı bir gücün son çatışmaları başlattığını söyledi. Bu yabancı gücü tanımlamasa da, “Suriye’nin yeni gerçekliğini kabullenemeyen taraflar” ifadesiyle İran’a üstü kapalı bir gönderme yaptı.
Moskova ile Tartus Deniz Üssü ve Hmeymin Hava Üssü’ndeki askeri varlık konusundaki görüşmeler sürerken, Şara’nın Rus bombardımanına göz yumduğunu ve bunun devrim sürecinde Moskova’yla diyalog kurma adına yapıldığını açıklaması, halkın güvenini sarsıyor.
“Kapılarımız ABD’ye açık”
ABD yaptırımlarının kaldırılmasının güvenlik ve ekonomik refah için elzem olduğunu söyleyen Şara, Washington ile doğrudan temas kuramadığını ancak “kapılarının açık olduğunu” belirtti. Ancak ABD’nin, Şara’nın geçmişte El Kaide ile bağlantılı olmasını bir engel olarak gördüğü biliniyor. Bu nedenle, Batı desteğini kazanmak için Şara’nın taviz üstüne taviz vermesi olası.
Özellikle ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri lideri Mazlum Abdi ile görüşmelere devam edeceğini açıklaması, Kürtlerin Suriye’de bağımsız bir statü elde etme planlarını destekler nitelikte. Bu, hem ülkenin toprak bütünlüğünü tehlikeye atıyor hem de İslamcı yönetimi savunan kesimlerin beklentilerini hiçe sayıyor.
İsrail’in Açık Tehditleri ve Şara’nın Tepkisi
İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, Şara’yı “El Kaide ekolünden bir cihatçı terörist” olarak nitelendirirken, Şara bu açıklamayı “saçmalık” olarak değerlendirdi. Ancak İsrail’in giderek daha saldırgan bir tutum takındığı ve güneyde kontrol alanlarını genişlettiği göz önüne alındığında, Şara’nın gerçekten sert bir yanıt vermekten kaçındığı görülüyor.
Kaynak: Mira Haber