Cumhuriyetin kurulduğu ilk dönemlerde şapka inkılabı bahane edilerek idam edilen İskilipli Atıf Hoca, ölümünün yıl dönümünde Müslümanlar tarafından hayır ve özlemle yad ediliyor.
1924 yılında, Türkiye’de batılılaşma hareketleri başlamadan önce, “Frenk Mukallitliği ve Şapka” adlı bir eser kaleme aldı. Bu kitabında, İslami hukuku savunarak “alkol, ahlaki yozlaşma, tiyatro, dans“ ve “batı tarzı şapka” gibi batı etkilerine karşı çıktı.
25 Kasım 1925’te yürürlüğe giren Şapka Kanunu ile batı tarzı şapka haricinde herhangi bir başlık giyilmesi yasaklandı ve Osmanlı fesinin kullanımı kaldırıldı.
İskilipli Atıf Hoca, 26 Aralık 1925’te tutuklanarak Ankara’ya götürüldü ve 26 Ocak 1926’da mahkemeye çıkarıldı. Savcı, üç yıl hapis cezası talep etti, ancak mahkeme kararı bir gün sonraya erteledi.
Davanın ikinci gününde, İskilipli Atıf Hoca artık kendini savunmak istemediğini belirtti. Mahkeme tarafından ölüm cezasına çarptırıldı ve 4 Şubat 1926’da idam edildi.
Son sözünde, “Katil ve zalimlerle mahşerde hesaplaşacağız” dedi. Atıf Hoca’yı astıktan sonra şapka giydirdiler. Mezarı ancak 2008 yılında bulunabildi.
Kaynak: Mira Haber