Şam’da ihanet zirvesi; HTŞ, yabancı mücahitlerden böyle mi kurtulacak?

Suriye’nin başkenti Şam’da kapalı kapılar ardında üç AB ülkesinin katılımıyla gizli bir toplantı düzenlendi. Toplantının ana gündeminin, Şam’ın yabancı mücahitlerden bir an önce kurtulması yönünde dayatmalar olduğu ortaya çıktı. 

Şam’da Gölge Diplomasi: AB Ülkeleri Yeni Suriye Rejimine ‘Mücahit Temizliği’ İçin Baskıyı Artırıyor!

11 Mart’ta başkent Şam’ın kapalı kapıları ardında, Batı’nın “istikrar” maskesi altında yürüttüğü kirli bir pazarlık gün yüzüne çıktı. Üç AB ülkesinin temsilcileri, yeni Suriye rejiminin Dışişleri Bakanı Esad el-Şeybani ile gizli bir toplantı için bir araya geldi. Toplantının ana gündemi, Şam yönetimini “yabancı mücahitlerden arındırma” adı altında acımasız bir tasfiye operasyonuna zorlamaktı.  

Skandal çağrı: Yabancı savaşçılardan kurtul!

Reuters’ın ifşa ettiği belgelere göre, Belçika’nın da aralarında bulunduğu AB ülkeleri Suriye’ye açık bir ültimatom sundu: “Ya orduyu yabancı savaşçılardan temizlersiniz, ya da uluslararası desteğinizi kaybedersiniz!”

Toplantıda ayrıca rejimin güvenlik aygıtını yeniden yapılandırması, kıyı bölgelerinde kontrolü sıkılaştırması ve “IŞİD’in geri dönüşünü engelleme” bahanesiyle muhalif unsurları hedef alması talep edildi.   

Söz konusu ülkeler ayrıca yeni rejimden ülkedeki durum üzerindeki denetimi sıkılaştırmasını, kıyıda yaşanan olayların tekrarlanmasını önlemek için güvenlik güçlerini yeniden düzenlemesini ve olaya karışan herkesi adalete teslim etmesini istedi.

Yeni suikastler kapıda mı? 

Ancak Batı’nın bu sahte “istikrar” söyleminin ardında, kanlı bir ihanet senaryosu yatıyor. Bu kapsamda uluslararası koalisyonun “hedef listeleri” hazırladığını ve yakın zamanda yabancı mücahit ve komutanların koordinatlarının uluslararası koalisyona aktarılması, sudan bahanelerle tutuklamalar ya da sınır dışı etme gibi operasyonların başlayabileceği öngörülüyor. Bunun, İdlib’de Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) iktidara geldikten sonra yaşanan korkunç İHA suikastlerinin devamı niteliğinde olacağı tahmin ediliyor. 

Bilindiği gibi, HTŞ’nin kontrolü ele geçirmesinden bu yana, bölgedeki yabancı komutanlar İHA’larla hedef alınarak acımasızca katledildi. Cumhurbaşkanı Şara ve kabine üyeleri ise bu katliamlara dair tek kelime etmedi. Batı’nın bugünkü baskısı, İdlib’deki bu sessiz imha politikasının tüm Suriye’ye yayılması anlamına geliyor. 

Batı’nın Çifte Standart Tuzağı

AB ülkeleri, “terörle mücadele” naraları altında Suriye’yi göz göre göre iç savaşın yeni bir evresine sürüklüyor. Yabancı mücahitlerin tasfiyesi, kapsayıcı bir hükümet dayatması ve IŞİD paranoyası… Tüm bunların, Şam’ın egemenlik haklarını çiğneyerek Batı’nın kontrolüne girmesi için kurgulanmış bir tuzak olduğu ve Batı’nın Şam’a dayattığı bu planın Suriye’yi kanlı bir iç hesaplaşmaya hazırladığı anlaşılıyor. 

Kaynak; Mira Haber