Bir Kassam Tugayları şehidinin cenaze töreni sırasında yaşananlar, Abbas yönetiminin kendi halkına yönelik zalim politikalarını yeniden gözler önüne serdi. Filistin yönetimi Atil’de Kassam mucahitlerinin cenazesine katılan 8 kişiyi “şehitlerin fotoğraflarını taşıdığı” gerekçesiyle tutukladı.
Filistin yönetimi Tulkarm güvenlik birimi, 5 Ekim 2024’te şehit Mohsen Ghazi Dhabaya’nın cenazesine katıldıkları ve şehit fotoğraflarından oluşan pankartlar taşıdıkları gerekçesiyle Tulkarm’ın kuzeyindeki Attil kasabasında 8 Filistinli genci tutukladı.
Dhabaya, 4 Ekim’de işgalci İsrail’in Tulkarm kampına düzenlediği saldırıda Kassam Tugayları mücahitleri olan Ayman el-Tanji, Ahmed Obaid, Basil Nafi, Mahmud Kharyoush ve Majdi Salem ile birlikte şehit edilmişti.
İşgalci İsrail’e karşı olan haklı direnişi “terör eylemi” olarak gören Filistin yönetiminin, şehit cenazesine katılan Laith Hadrab, Celal Hajjah, Wael Shalabi, Liwa Salim, Hussein Ghoneim, Tarık Yassin (Naturiyya) ve Imad Ghoneim adlı Filistinlileri tutukladığı ve bazılarını daha sonra serbest bıraktığı, dördünü ise gözaltında tuttuğu öğrenildi.
Tutuklulardan biri, Atil Okulu’nda İslami eğitim öğretmeni, dört çocuk babası ve 1999 ve 2003 yıllarında İsrail işgal hapishanelerinde iki yıl geçiren serbest bırakılmış bir mahkum olan Wael Shalabi.
Kardeşine göre bu, Shalabi’nin Filistin Yönetimi tarafından ilk tutuklanması değil; zira kendisi 1997’de Eriha Hapishanesi’nde 16 gün, 2007’de 10 gün ve 2008’de de 10 gün boyunca tutuklandı ve onu 2010 yılında Nablus’taki El Cüneyd Hapishanesinde bir hafta süreyle tutukladılar.
2013 yılında Kurumun güvenlik güçleri, Mısır’daki “Rabaa Katliamı”nı kınadığı bir Cuma hutbesi veren Profesör Wael Shalabi’yi daha sonra vaaz vermesini engelledikten sonra iki gün süreyle tutuklamıştı. 2017’de Tulkarm’daki istihbarat servisi.
Filistin Yönetimi Eğitim Bakanlığı, onu 2008 yılında “Hamas hareketine üye olmak” suçlamasıyla keyfi olarak görevden aldı ancak Shalabi bir yıl sonra yargı kararıyla işine geri döndü.
Mahmud Abbas yönetiminin Filistin direnişine karşı işgalci Siyonistlerle işbirliği anlamına gelen bu tavrı, Batı Şeria’da tansiyonu daha da yükseltirken, Filistin gençliğinin direnişe daha çok sahip çıkmasıyla yankı buluyor. Ne İsrail’in uyguladığı şiddetli abluka, baskın ve tutuklamalar, ne de Abbas yönetiminin baskı ve zulmü, her geçen gün daha da canlanan direniş ruhunu ezemiyor.
Kaynak: Mira Haber