Gazze’de etnik temizlik: Ailelerin hayatta kalma mücadelesi
Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cebaliye’de, İsrail ordusunun sürdürdüğü “etnik temizlik” operasyonları altında aileler hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Üç haftadır devam eden kuşatma, 38 yaşındaki Muhammed Krayem ve ailesini açlık ve korku içinde bırakmış durumda. Krayem, ailesiyle birlikte zorla yerinden edilmeden önce yaşadığı dehşeti, “Boğucu bir kuşatma altında, her an ölüm korkusuyla yaşıyoruz” sözleriyle aktarıyor.
Komşusuna yardım etmeye çalışan bir vatandaş, İsrail askerleri tarafından vurulup iki saat kanlar içinde bırakılıyor. Krayem, “Yaralıyı kurtarmaya çalıştık ama askerler yaklaşmamıza izin vermedi” diyor.
Pazartesi günü, bir quadcopter ile karşılaşan Krayem ve beraberindeki 18 çocuk, hayatlarını kurtarmak için yola çıkmaya çalıştıklarında bombalı bir saldırıya uğradılar. “Yolda sağlık ekipleri yoktu; yaralıları görebildiğimiz tek şey, cesetlerdi” diyor.
Bölgedeki bombardımanlar ve patlamalar nedeniyle uyuyamayan aileler, yaşadıkları travmayı şu sözlerle ifade ediyor: “Her an ölüm korkusunu yaşıyoruz.”
22 Ekim sabahında, yakınlarındaki bir evin bombalandığını anlatarak, “Evin içinde herkes yaralandı, komşularımızdan üçü hayatını kaybetti” diyor.
Olayların ardından hastaneye ulaşan Krayem, orada bile tehlikeyle karşılaşıyor. Quadopter’lar yeniden saldırıya geçtiğinde, “Bize güvenli bölgeye gitmemiz gerektiğini söylediler, ama Gazze’de güvenli bir yer yok” diyor.
İsrail ordusu, yaralıları güvenlik kontrolüne çağırarak, çoğunu gözaltına alıp aşağılamalarda bulundu. Krayem, “Zihinsel engelli bir genç bile işkenceden nasibini aldı” diye ekliyor.
Daha sonra Krayem ve diğer aileler,yakındaki bir camiye götürülerek sorguya çekildi.
“Sırtıma vurup, tekmelediler. ‘Beyaz bayrak taşı ve 200 kişiyi güvenli bölgeye götür’ dediler. Ama Gazze’de güvenli bir yer yok” diyor.
İsrail ordusunun 5 Ekim’den bu yana başlattığı saldırılar, bölgede büyük bir insani kriz yaratmış durumda. Aileler, üst üste gelen bombardımanlar altında yaşamak zorunda kalırken, evlerini terk etmek zorunda bırakılıyorlar. Abdullah el-Mukayid, “Kıyamet Günü gibiydi. Her adımda füzeler üzerimize yağıyordu” diyerek yaşananları anlatıyor.
Etkilenenlerden olan Muhammed Uveys, “Açlık ve susuzluk içinde zor günler geçiriyoruz” diyor. Ailesi birlikte sığındıkları okuldaki katliamı gördüklerini belirten Uveys, “Her taraf ölüm kokuyor, bombalar üzerinde patlıyor” diyerek, yaşananların korkunçluğuna dikkat çekiyor.
Kuzey Gazze’deki durumu anlatan birçok kişi, zorla tahliye edildiklerini yaşadıkları travmayı aktarıyor. “Askerler bize ‘Gney’e gidin, kuzeye asla geri dönmeyeceksiniz’ dedi. ‘Ama biz sadece hayatta kalmak istiyoruz’ sözleri, bölgedeki insanların çaresizliğini gözler önüne seriyor.
Gazze’deki bu trajik tablo, uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi sürdürüyor. İnsanların hayatta kalma mücadelesi, bir yandan insani krizleri derinleştirirken, diğer yandan da savaşın dehşetini gözler önüne seriyor.
Kaynak: Mira Haber