Yeni bir belgeselde, İsrail askerlerinin sosyal medya hesaplarından paylaşıldığı fotoğraf ve videolar aracılığıyla Gazze’de işledikleri savaş suçları ve insan hakları ihlalleri gün yüzüne çıkarıldı
El Cezire’nin uzun metrajlı belgeseline göre, askerler, bölgeyi işgal ettikten sonra sosyal medya platformlarında düzenli olarak savaş suçlarını paylaşıyor.
Belgeselde, askerlerin kasten yıkım ve yağma gibi eylemlerinin yanı sıra, muhtemel hukuka aykırı cinayetlere dair kanıtlar yer alıyor. El Cezire, 2500’den fazla sosyal medya hesabından oluşan bir veri tabanı oluşturarak, çok sayıda İsrail askerinin kimliğini belirledi. İnsan hakları avukatı Rodney Dixon, bu durumu “çok nadir karşılaşabileceğiniz bir hazine” olarak tanımladı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi için önemli bir belge olabileceğini vurguladı.
Belgesel, Filistinli sivillerin nasıl hedef alındığını gözler önüne sererken; bir İsrail askerinin, belli bir köyü yok etmekle övünerek sosyal medya paylaşımlarında bulunduğu anları da içeriyor. Belgeselde ayrıca, İsrail’in güncel çatışmalardaki rolü ve uluslararası toplumu nasıl etkilediği de tartışıldı.
Dixon, savaşın ortasında sivil halkı hedef almanın kesinlikle yasak olduğunu belirtirken, İnsan Hakları İzleme Örgütü de savunmasız sivillere yönelik büyük çaplı tahribatların uluslararası yasa ihlalleri olduğunu bildirdi. ABD Başkanı Joe Biden ve İngiltere’nin olası suç ortaklığına dair vurguların da yer aldığı belgesel, izleyicilere savaşın acımasız yüzünü bir kez daha hatırlatıyor.
Filmin başlangıcı, Filistinli roman yazarı Susan Abulhava’nın “Batı saklanamaz, cahil olduklarını iddia edemezler. Kimse bilmediğini söyleyemez. Teknolojinin olduğu bir çağda yaşıyoruz ve bu, tarihin ilk canlı yayın soykırımı olarak tanımlandı ve bunun doğru olduğuna inanıyorum.” sözüyle dikkat çekiyor ve dünya kamuoyunun bilgiye ulaşma sorumluluğunu sorguluyor.
Kaynak: Mira Haber