İsrail’in saldırıları artıyor: Hizbullah’ın cephanesi neler?

Dünyanın en güçlü silahlı devlet dışı örgütü olarak kabul edilen Hizbullah, son bir haftada İsrail’in artan saldırılarına maruz kaldı.

Grup, 7 Ekim’de Hamas öncülüğündeki İsrail’in güneyine düzenlenen saldırı ve İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşından bu yana Lübnan’ın güney sınırında karşılıklı saldırılarda bulunuyordu.

Çatışmalardaki son artış, 17 ve 18 Eylül’de Lübnan’da Hizbullah’a ait binlerce çağrı cihazı ve telsizin patlatıldığı koordineli iki günlük bir İsrail saldırısıyla başladı. En az 38 kişi öldü ve 3.000’den fazla kişi yaralandı.

Bunu 20 Eylül’de Beyrut’ta yoğun nüfuslu bir bölgeye düzenlenen ve aralarında iki üst düzey Hizbullah komutanının ve birkaç kadın ve çocuğun da bulunduğu en az 45 kişinin öldüğü bir hava saldırısı izledi. Bu hafta, İsrail’in güney ve doğu Lübnan’a yönelik geniş çaplı bombalamaları en az 560 kişiyi öldürdü ve on binlercesini evlerinden kaçmaya zorladı. 

Aylardır İsrail’in kuzeyine roket atan Hizbullah, Çarşamba günü ilk kez İsrail’in en kalabalık şehri Tel Aviv’e balistik füze yöneltti.

İsrail’in 1982-2000 yılları arasında Güney Lübnan’ı işgal etmesiyle doğan Lübnan hareketi, çeşitli ve gelişmiş bir cephanelik edindi ve geliştirdi.

İnsansız hava araçları

Hizbullah’ın İHA’ları, İsrail hedeflerine saldırı ve gözetleme amacıyla kullanılıyor.

Kasım ayından bu yana Hizbullah patlayıcı yüklü insansız hava araçları kullanıyor. O ayın başlarında, işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki bir İsrail ordusu karakoluna düzenlenen insansız hava aracı saldırısında iki İsrail askeri yaralandı. 

İsrail’in ABD tarafından sağlanan Demir Kubbe hava savunma sistemini etkisiz hale getirmek için ayrıca insansız hava araçları ve kısa menzilli füzeler kullanırken, İsrail topraklarının daha derinlerine ulaşabilen daha uzun menzilli mermiler de kullandı.

İnsansız hava araçları gözetleme için de kullanıldı. Haziran ayında Hizbullah, Hayfa üzerinde birkaç saat boyunca ticari bir insansız hava aracı uçurdu , görüntüler kaydetti ve daha sonra bunların bir kısmını çevrimiçi olarak yayınladı.

Roketler

Hizbullah’ın, 2006’da İsrail ile yaşadığı son çatışmadan bu yana düzenli olarak stokladığı 130 bin roket ve füzeye sahip olduğu tahmin ediliyor.

Silah envanterinde, 8 Haziran’da ilk kez kullanılan, 10 kilometre menzile sahip ve daha önce kullanılan Falaq-1’den daha büyük harp başlıkları taşıyan Falaq-2 roketi de yer alıyor. 

Hizbullah’ın Fajr, Hayber, Raad ve Zilzal gibi füzelerinin birçoğu 40-200 km orta menzilli olup, 50 ila 600 kg arasında patlayıcı başlık taşıyabilen güçlü yüklere sahip. 

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah , daha önce grubun bu silahlardan bazılarını, güdümsüz roketlerden hassas füzelere dönüştürerek yeniden donatabileceğini belirtmişti.

Geçtiğimiz hafta, çağrı cihazı ve telsiz saldırılarına yanıt olarak Hizbullah , İsrail’in Ramat David Hava Kuvvetleri üssünü Fadi 1 ve Fadi 2 roketleriyle vurduğunu söyledi. Bu roketlerin menzili 80 ila 105 km arasındadır. 

Salı günü hareket, Aşağı Celile bölgesindeki İsrail’in Samson üssüne düzenlenen saldırıda Fadi 3’ü kullandığını duyurdu. Fadi 3, daha önce kullanıldığı bilinmeyen başka bir roket. 

Uzun menzilli füzeler 

Hizbullah’ın elinde İran’a ait 250-300 km menzilli Fateh-110 ve 300-550 km menzilli Scud füzeleri bulunduğu bildiriliyor.

King’s College London Savunma Çalışmaları Bölümü profesörü Andreas Krieg, İsrail’in geçen hafta Lübnan’a yönelik saldırılarında “önemli miktarda kısa ve orta menzilli füzenin imha edildiğini” söyledi.

“Ancak füze kabiliyetinin en önemli unsurları yer üstünde değil, yer altında depolanıyor. Daha büyük savaş başlıklarına ve daha uzun menzile sahip bu daha büyük füzeler yalnızca Hizbullah tam kapsamlı bir savaş senaryosuyla karşı karşıya kalırsa kullanılacak” dedi.

“İsrail’deki hasar o kadar büyük olacak ki, artık uçurumdan geri adım atmak mümkün olmayacak.”

Çarşamba günü Hizbullah, Tel Aviv yakınlarındaki Mossad istihbarat teşkilatı karargahını hedef alan bir balistik füze ateşlediğini söyledi. İsrail, füzenin engellendiğini ve can kaybının olmadığını iddia etti. Lübnan’dan fırlatılan bir füzenin ilk kez merkezi İsrail’e ulaşmasıydı.  

Nisan ayında İran, İsrail topraklarına yönelik ilk doğrudan İran saldırısında yaklaşık 170 drone, 30 seyir füzesi ve 120 balistik füzeyi İsrail’e doğru ateşledi . Çoğunluğu İsrail, ABD, İngiltere , Fransa ve Ürdün tarafından engellendi.

Hizbullah’ın Çarşamba günü gerçekleştirdiği balistik füze saldırısı durdurulmuş olsa da, Hizbullah’ın insansız hava araçları ve uzun menzilli füzelerden oluşan bir salvoyu engellemek, İran’ın saldırısından muhtemelen daha zor olacaktır.  

“Hizbullah’ın birleşik füze kabiliyeti İsrail için en büyük fiziksel tehdittir.” dedi Krieg. “İsrail’e yakınlığı nedeniyle, özellikle Hizbullah’ın son 12 ayda ateşlediği daha küçük füzelerden farklı bir yörünge izleyen daha uzun menzilli füzeler için daha az uyarı süresi olduğundan, müdahaleyi daha zor hale getiriyor.”

Hava savunmaları 

İsrail’in Hizbullah’a en büyük zararı hava saldırılarıyla vermesi muhtemel.

Lübnan hareketinin, İsrail cephaneliğini yok etmeye yönelik çok sayıda savunma silahı bulunuyor; bunlar arasında uçaksavar, tanksavar ve gemisavar füzeleri de yer alıyor. 

İran yapımı 358 uçaksavar füzeleri gibi karadan havaya mühimmatlar, ekim ayından bu yana İsrail insansız hava araçlarını düşürmek için birkaç kez kullanıldı.

Ancak bunlar, geçtiğimiz hafta gördüğümüz gibi büyük çaplı İsrail saldırıları sırasında çok az koruma sağlıyor ve aralarında Demir Kubbe, Ok ve Davut Sapanı sistemlerinin de bulunduğu İsrail’in hava savunma sistemleri kadar etkili değil. 

Lübnanlı askeri analist Mustafa Asaad, yaptığı açıklamada, “Hava harekâtına karşı Hizbullah, İsrail’in sahaya sürdüğü büyük üstünlüğe karşı koyamaz. Güney Lübnan’da kullanılan ve görülen iki veya üç tip hava savunma sistemi yalnızca insansız hava araçlarına veya alçaktan uçan helikopterlere karşı etkilidir.”

Ancak Asaad, Hizbullah’ın gemi karşıtı füzelerinin daha güçlü yeteneklere sahip olduğunu ekledi. 300 km menzile sahip ve 200 kg patlayıcı taşıyabilen Yakhont gemi karşıtı seyir füzesi, nakliyeyi tehdit edebilir veya İsrail’in Lübnan’ı deniz yoluyla abluka altına alma girişimlerini savuşturabilir.

Kara kuvvetleri ve savunma

Hizbullah, İsrail’in hava üstünlüğü nedeniyle Lübnan’a insanlı uçak veya zırhlı araç konuşlandıramıyor.

Ancak Suriye’de bulunan ve grubun Suriye hükümetine destek operasyonlarında kullandığı T-55 ve T-72 tanklarının yanı sıra başka zırhlı araçlara da sahip olduğu bildiriliyor .

İsrail’in Lübnan’a kara harekâtı başlatmayı planlayıp planlamadığına dair henüz net bir gösterge yok. Pazartesi günü sorulduğunda, İsrail askeri sözcüsü Daniel Hagari şunları söyledi: “Gereken her şeyi yapacağız”.

Lübnanlı bir güvenlik kaynağı yaptığı açıklamada, böyle bir işgal girişiminin gerçekleşmesi halinde Lübnan ordusunun Hizbullah’la birlikte buna karşı koyacağını söyledi. 

Krieg, Hizbullah’ın ağırlık merkezinin, güney ve doğu Lübnan’da yüzlerce kilometrelik bir alana yayılmış kayalara inşa ettiği fiziksel savunma ve altyapı olduğunu söyledi. 

“Tünel sistemleri İran ve Kuzey Kore’den gelen mühendisler tarafından kayanın derinliklerine kazılıyor. Bunlar, İsrail’in işgal etmeye karar vermesi durumunda Hizbullah’ın faaliyet göstereceği aşılmaz kaleler.” 

Savaşçı sayısı

Hizbullah’ın 2022 yılı itibarıyla 20 bin aktif savaşçı ve 20 bin yedek savaşçıya sahip olduğu tahmin ediliyor. 

Kara savaşı durumunda Hizbullah birlikleri, 2006’daki son çatışmadan daha fazla savaş deneyimine sahip olacak. Özellikle Suriye’de on yıldır devam eden iç savaşta Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın güçleriyle birlikte savaşmaları nedeniyle şehir savaşlarında deneyimli hale geldiler. 

Krieg, grubun Suriye iç savaşında bazı deneyimli savaşçılarını kaybettiğini söyledi. “Ayrıca, son haftalarda, çok sayıda orta ve üst düzey komutan İsrail tarafından suikasta uğradı ve bu, İsrail piyadelerinin işgal etmesi durumunda Hizbullah’ın karşılık verme kabiliyeti üzerinde etkili olacak.” dedi. 

Ancak şunu da ekledi: “Hizbullah’ın ağ yapısı onu son derece dirençli kılıyor.”

“Bu, Lübnan’ın güneyindeki karmaşık ve aşılması zor tünel altyapısıyla birleştiğinde, Hizbullah tehdidini İsrail’in askeri olarak yok edemeyeceği bir tehdit haline getiriyor.”

İsrail birlikleri de yaklaşık 11 ay önce Gazze’ye kara harekâtı başlatmış olmaları nedeniyle savaşta sertleşmiş durumdalar. Ancak Krieg, bunun İsrail’in kara yeteneklerini mutlaka geliştirdiğini düşünmüyor. 

İsrail’in elinde sürekli silah ve teçhizat akışı olmasına rağmen, Gazze’de bir yıldır devam eden savaş nedeniyle insan gücü tükendi.

Asaad, İsrail’in 1978 veya 1982’de yaptığına benzer bir genel kara işgali başlatmasının pek olası olmadığını belirtti. “Herhangi bir taktik zafer elde etmenin imkansız olduğunu ve bunun onları yalnızca yavaş bir öldürme bölgesine sürükleyeceğini biliyorlar.”

Kaynak: Mira Haber