İdlib’de uygulanan Şeriat, Şam’da neden ‘seçenek’ haline geldi?

Suriye yönetiminin yeni Adalet Bakanı Sami el-Vaisi’nin 2015 yılında “fuhuş” yaptıkları için iki kadını İdlib’de sokak ortasında vurarak infaz ettiği görüntüler bazı tartışmaları beraberinde getirdi.

HTŞ yönetimindeki İdlib’de zina gibi suçların karşılığı olan “saha infazları” sık görülmesine rağmen, çiçeği burnunda bakan Vaisi’nin bu görüntülerinin, “İslamî aşırılık emaresi” olarak karşılık bulabileceği endişeleri ortaya atıldı. 

Nitekim görüntüleri izleyenlerden bazıları “İşte yeni Suriye’nin adalet bakanı!” sözleriyle Vaisi’yi eli kanlı bir terörist olmakla yaftalarken, yeni yönetimin “demokratik” söylemlerinden rahatsız olan Müslümanlar, Adalet bakanının dünü ile bugünü arasındaki farka işaret ederek yıllar içinde yaşanan dönüşümü eleştirdi.

Cevlani’nin siyasi danışmanı Muwafaq Ziyadan gibi bazı HTŞ kaynakları ise, bu olayın “ebediyen sona eren karanlık bir geçmişin” parçası olduğunu vurguladı. 

O zamandan bu yana köprünün altından çok sular aktığı Vaisi’nin geçtiğimiz günlerde verdiği röportajda da ortaya konmuş oldu. Vaisi, o röportajda bugün gelinen noktada “halkın oyuyla Şeriat’ın tesis edilebileceğini” öne sürmüş ve Esad rejiminin hakimlerini görevlerine geri gönderme kararıyla iftihar etmişti. 

Pek çok kişi bu durumun yeni rejimin itibarını zedeleyeceğine inanıyor ve Cevlani’nin yakın gelecekte zora düşmesi halinde Müslümanların nazarında itibar sarsıcı etkisi olan yol arkadaşının isminin üzerini çizeceği iddia ediliyor. 

Kaynak: Mira Haber