Mısırlı alim Hani es Sıbai, İdlib’de siyasi olarak tutuklu bulunan yakınlarının serbest bırakılması için eylem yapan Müslüman kadınların, HTŞ yönetimi tarafından tutuklanmasını ‘ne büyük utanç ve rezalet’ ifadeleriyle eleştirdi.
Şeyh Sıbai, ‘ben sizin bir kardeşinizim’ diyerek Suriye’nin fethedilen bölgelerindeki esirlerin kurtuluşu gibi, İdlib’deki Müslümanların da özgürlüklerine kavuşturulması gerektiğini nasihat etti..
“İman edenlerin, İdlib hapishanelerindeki Müslüman kadınları serbest bırakma vakti gelmedi mi?”
Dr. Hani es-Sibai
Ne büyük utanç! İslam ümmetinin durumu, birkaç Müslüman kadının yakınlarının serbest bırakılmalarını talep ederek gösteri yapmasından dolayı daralmış bir hale mi geldi?
Laik ve şeriat-ı rahmana meydan okuyan kadınlara tolerans gösterenler, aralarında sekiz aylık hamile bir kadının da bulunduğu bir grup kadının protestosuna mı tahammül edemiyor?
Ne büyük utanç ve rezalet! Peki suçları ne? Yakınları için gösteri yapmak mı?
Sadece birkaç cümleyle bağırıp güvenlik görevlilerini kızdırmaları mı?
Söyler misiniz, bu kadınların söyledikleri sözler, gerçekten şer’i bir cezayı hak eden ağır hakaretler miydi? Yoksa güvenlik güçlerinin, hem davacı hem de hakim olarak hareket etmesiyle alınan kararlar mıydı?
Bu iffetli kadınlar bir şeriat hakiminin önüne çıkarıldı mı? Halen tutuklu kalmalarının gerekçesi nedir?
HTŞ liderliği neden onların serbest bırakılmamasında diretiyor? Asıl sebep bu kadınların yakınlarının kendilerine muhalif olması mı? Bu, onların tutuklanmasını haklı çıkarır mı?
Peki ya bu kadınlar laik olsaydı, eşleri için gösteri yapıp rahatsız edici sözler söyleselerdi?
Şam Sarayı’ndaki mevcut liderlik, böyle bir tutuklama emri verir miydi? Bunu yapacaklarından şüpheliyim!
Sebebi açık: Uluslararası insan hakları örgütlerinin baskısından korkulurdu!
Ancak Müslüman kadınların, başörtülü ve çarşaflı olmaları nedeniyle hiçbir savunucusu yok! Onlar en zayıf halkadır. Ne yazık ki, bu kadar güçlü erkekler karşısında savunmasız kalıyorlar!
Allah, İdlib’in kurtarılması nimetini Hizbu’t-Tahrir ve diğer gruplara bahşetti. Ancak bu kadınlar ülkenin milli güvenliğine tehdit mi oluşturuyorlar? Yoksa laik kadınlar mı daha büyük bir tehdit?
Ey erdemli insanlar! Ben size nasihat eden bir kardeşinizim.
Eğer Ebu Cehil hayatta olsaydı, bu iffetli kadınları tutuklar mıydı? Mekke’nin kafir liderleri bile Müslüman kadınları tutuklamaya cüret etmemişti!
Ey erdemli insanlar! Ben size nasihat eden bir kardeşinizim.
İdlib ve diğer yerlerdeki Müslüman kardeşlerinizi serbest bırakın!
Allah’ın size bahşettiği nimetlerin elinizden alınmasından korkarım.
Zulümden sakının! Çünkü zulüm, kıyamet gününde karanlık olur. Mazlumun duasından sakının! Gece vakti yapılan dualar genelde geri çevrilmez. Mazlum bir Müslüman kadının duası ise asla karşılıksız kalmaz!
Ey erdemli insanlar! Ben size nasihat eden bir kardeşim.
Hapishanelerdeki kardeşlerinizle barışın. Birçoğu devrimin başlangıcında sizinle aynı safta mücadele etti. Tutuklu ailelere, özellikle de bu kadınlara sevinç ve mutluluk getirin ki Allah size rahmetini indirsin ve İslam’ın düşmanlarının tuzaklarından sizi korusun.
Ey erdemli insanlar! Ben size nasihat eden bir kardeşim:
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) şu vasiyetini unutmayın: “Kim bir mümin kardeşinin dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir.”
Ey erdemli insanlar! Ben size nasihat eden bir kardeşim.
Doğru yolda olun ki Allah size merhamet etsin! İslam ümmetini sevindirecek bir haber duyurmaz mısınız?
Mümin kardeşlerinizi, yakınlarını ve tüm mazlumları serbest bırakmanız gerekmiyor mu?
İnşallah serbest bırakıldıkları haberini yakında duyarız.
Bir Dokunuşla Söz – Dr. Hani es-Sibai
1 Recep 1446 / 1 Aralık 2025
Kaynak: Mira Haber