İsrail ordusu, siviller için “güvenli bölge” ilan edilen El-Mawasi’de bulunan Kuveyt Sahra Hastanesi’ni hedef alarak uluslararası hukuku bir kez daha ayaklar altına aldı. Salı günü gerçekleştirilen hava saldırısında hastanenin kuzey kapısı vuruldu, sağlık çalışanı Mane’ Hannoun hayatını kaybetti, dokuz kişi ise yaralandı. Yaralıların tamamının hasta ve hastane personeli olması, saldırının kasıtlı yapıldığını gözler önüne serdi.
İsrail’in gazze’deki kanlı bilançosu ağırlaşıyor
Filistin Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte gerçekleşen İsrail saldırılarında 17 Filistinli’nin hayatını kaybettiğini ve 69 kişinin yaralandığını açıkladı. Enkaz altında kalan çok sayıda kişiye ambulansların ulaşamaması, insani felaketin derinliğini artırıyor. İsrail’in 18 Mart’tan bu yana süren saldırılarında 1.630 kişi yaşamını yitirirken, 4.302 kişi de yaralandı. Genel tablo ise korkunç: En az 51.000 ölü, 116.343 yaralı.
Hastaneler hedefte: Yaralılar ve hastalar ölüme terk ediliyor
İsrail pazar günü Gazze’de işleyen son hastanelerden biri olan el-Ehli el-Arabi Baptist Hastanesi’ni hedef aldı. Saldırıda ameliyat binası ve yoğun bakım ünitelerine oksijen sağlayan istasyon yok edildi. Görgü tanıkları, saldırının hastanenin boşaltılması için verilen 18 dakikalık sürenin hemen ardından gerçekleştiğini bildirdi. Bu insanlık dışı saldırı sonucunda, aralarında kafa travması geçiren bir çocuk da dahil olmak üzere en az üç hasta hayatını kaybetti.
Abluka altında tıp krizi: İlaç ve tedavi Yok
Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze’deki hastanelerin İsrail’in uyguladığı abluka nedeniyle temel ilaçlarda “felaket düzeyde” kıtlık yaşadığını açıkladı. Kanser tedavilerinde kullanılan ilaçların %54’ü stokta yokken, genel tıbbi malzemelerin %59’u tükenmiş durumda. 80.000 diyabetli ve 110.000 yüksek tansiyon hastası artık tedavi göremiyor.
Savaş suçları görmezden gelinemez!
Gazze’deki Hükümet Medya Ofisi’ne göre, El Ehli Hastanesi İsrail’in savaş boyunca bombaladığı, yaktığı veya yok ettiği 36 hastaneden sadece biri. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 36 hastaneden sadece 3’ü işlevini sürdürebiliyor. İsrail’in insani yardım geçişlerine altı hafta boyunca izin vermemesi, Gazze halkını sistematik olarak açlığa ve ölüme mahkûm etti.
İsrail’in bu saldırıları yalnızca bir halkı değil, insanlığın ortak vicdanını da hedef alıyor. Uluslararası toplumun bu açık savaş suçlarına daha ne kadar sessiz kalacağı merak konusu.
Kaynak: Mira Haber