Golan’daki Suriyeliler işgale karşı yeni yönetimden umutlu

İşgal altındaki Golan halkı, Suriye’nin yeni bir özgürlük ve tiranlık ve yolsuzluktan temizlenme aşamasına girdiğini vurgulayarak, Suriye topraklarının tanık olduğu tarihi dönüşümlerden duydukları memnuniyeti ifade eden bir bildiri yayınladılar. 

Açıklamada, Suriye’deki yeni devrimin intikam ve nefret söyleminden uzak, uygar bir ulusal birlik ve hoşgörü imajını yansıttığı belirtildi. Yetkili, tüm mezheplerden Suriye halkının özgürlük çağrısına yanıt verdiğini, vatandaşlarının haklarını koruyan ve adalet ve eşitlik temelli bir sivil devlet inşa etmenin gerekliliğini vurguladı.

Açıklamada ayrıca herkesin kanun önünde eşit olduğu birleşik bir Suriye devleti inşa etmek için ortak çaba gösterilmesi çağrısında bulunuldu. Yeni bir anayasanın onaylanması ve yerinden edilenlerin evlerine geri dönüşünün yolunun açılması için Suriye halkının tüm kesimlerini temsil eden bir geçici yönetim organı oluşturulmasının ve Suriye’nin kurumlarını inşa edecek seçimlerin düzenlenmesinin önemini vurguladı. 

Golan kitleleri yaptıkları açıklamada, işgal altındaki Suriye Golan’ının Suriye topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve halkının onlarca yıl boyunca ana vatanına ve halkının kimliğine bağlı kaldığını, aidiyetlerine bağlı kaldığını doğruladılar. Suriye toprakları ve herhangi bir rejim veya hükümete değil. Açıklamada, yeni demokratik Suriye’nin Golan’ı yeniden tesis edebileceğine ve İsrail işgaline son verebileceğine dair kesinlik ifade edilerek, yeni nesillerin anavatanlarıyla olan bağlarının kalıcı bir gurur ve onur kaynağı olacağına dikkat çekildi.

Açıklamada, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik tekrarlanan saldırıları, bu saldırıların uluslararası hukukun ve 1974 Çekilme Anlaşması’nın açık bir ihlali olduğu dikkate alınarak kınandı ve Golan kitleleri, ulusal ve uluslararası mücadelenin önemini vurgulayarak saldırgan işgal politikalarını da kınadı.

Arap ve Filistinlilerden İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına kınama

Buna karşılık birçok Arap ülkesi, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını ve Golan’daki tampon bölgenin ele geçirilmesini kınayan açıklamalar yaptı.

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, İsrail saldırısını uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirerek, Suriye’nin istikrar ve güvenliğinin Ürdün ve bölge için stratejik bir çıkar olduğunu vurguladı.

El-Safadi, ülkesinin Suriye kurumlarının yeniden inşasına ve mültecilerin anavatanlarına geri dönmesine verdiği desteği teyit ederek Ürdün’ün Suriye halkına her türlü desteği sağlama taahhüdünü ifade etti.

Suudi Arabistan Krallığı ise İsrail işgalinin Golan’daki tampon bölgeyi ele geçirmesini ve Suriye topraklarını hedef almasını kınadı.

Suudi Dışişleri Bakanlığı, bu ihlallerin İsrail’in saldırgan politikalarının devamını teyit ettiğini değerlendirerek, uluslararası topluma Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması konusunda kararlı bir duruş sergileme çağrısında bulundu.

Aynı bağlamda Mısır, işgalin Suriye topraklarına el koymasını güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bu uygulamaların 1974 Çekilme Anlaşması’nın ve uluslararası hukuk kurallarının açık bir ihlali olduğunu kaydetti.

Mısır, bu politikaların mevcut durum ışığında Suriye topraklarında yeni bir oldu bittiyi empoze etmeyi amaçladığını doğruladı.

Katar, işgalin tampon bölgeyi ele geçirmesinin tehlikeli bir gelişme olduğunu ve Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne açık bir saldırı oluşturduğunu düşünerek kınama dalgasına katıldı.

Dışişleri Bakanlığı da, Suriye halkının yıllardır özlemini duyduğu barış ve istikrara kavuşma ihtimalinin ortaya çıktığı bu hassas dönemde, “İsrail”in bir kez daha işgal zihniyetini gösterdiğini söyledi.

Filistin tarafında, Hamas, İslâmî Cihad, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını kınayarak Arap ülkelerinin işgalcilerin Suriye’nin durumundan faydalanma girişimlerine sessiz kalmaması istendi.