Gazze’ye ihanet senaryosu yazılıyor: Türkiye, Katar ve HTŞ başrölde!

Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye sınırına yakın bölgedeki iki büyük çadır kent, Türkiye ile Katar’ın HTŞ yönetimiyle koordinasyon halindeki çabalarıyla, yüz binlerce Gazzelinin yerleştirilmesi için yeniden düzenleniyor

Savaşın pençesindeki Gazze, şimdi de sessizce yürütülen bir planla boşaltılmaya mı hazırlanıyor?

Ortadoğu’dan gelen son bilgilere göre, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırına yakın iki büyük çadır kent, yüz binlerce Gazzelinin yerleştirilmesi için yeniden yapılandırılıyor. Ancak bu yeniden yapılandırmanın ardındaki detaylar, bir insani yardım hamlesinden çok, zorunlu bir nüfus transferi planına benziyor.

İsrail haber ağı i24 News’un Ortadoğu muhabiri Ariel Oseran’ın aktardığına göre, bu çadır kentler Türkiye ve Katar’ın finansal ve lojistik desteğiyle, Suriye’nin yeni hükümetiyle koordinasyon halinde hazırlanıyor.

Filistin halkına destek verdiğini her fırsatta dile getiren bu ülkelerin, şimdi Gazze halkını vatanlarından koparacak bir plana öncülük etmesi, gerçekte kimin neye hizmet ettiğinin bir göstergesi değilmidir?

Kamplar, hâlihazırda Suriye iç savaşından kaçan sivillerin yaşadığı alanlar. Ancak şimdi bu alanlar, yüz binlerce Gazzeliyi barındıracak şekilde yeniden düzenleniyor. Refah’a yönelik İsrail saldırılarının ve kara harekâtı tehdidinin gölgesinde, bu planın uygulamaya geçirilmesi, Gazze halkının vatanından tamamen koparılması anlamını taşıyor.

Oseran; “Suriyeli bir kaynağa göre, iki Türk örgütü, Avaaz ve İHH, planın uygulanmasını denetliyor. Bu örgütlerden hiçbiri bu planla ilgili sorulara yanıt vermedi.

Bu bilgi, Gazzelilerin bu kamplara yerleştirilmesinin, ABD ile Şam’a uygulanan yaptırımların kaldırılması karşılığında yeni Suriye yönetiminin tanınması konusunda varılan daha geniş kapsamlı bir anlaşmanın parçası olduğu yönündeki doğrulanmamış haberlerin ardından geldi; ancak kaynaklarım bunu doğrulayamadı” diye aktardı.

Bir halk, bir kez daha sürgüne mi zorlanıyor?

İşgalci İsrail’in yıllardır süren abluka ve askeri operasyonları sonucu zaten ağır bedeller ödeyen Gazzeliler, şimdi de topraklarından tamamen koparılma tehdidiyle karşı karşıya. Üstelik bu defa planın arkasında, Filistin davasının en güçlü destekçileri olarak bilinen Türkiye ve Katar’ın adının geçmesi, “ihanet” suçlamalarının gündeme gelmesine neden oldu.

Uluslararası hukukçular, bu tür bir planın “etnik temizlik” ya da “zorla nüfus transferi” olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor. İsrail’in, Gazze’yi askeri operasyonlarla yaşanmaz hale getirip sonra da Arap dünyasının iş birliğiyle boşaltması, işgali kalıcılaştırma stratejisinin bir parçası olarak yorumlanıyor.

Ne Türkiye ne Katar ne de HTŞ bu konuda kamuoyuna açık bir açıklama yapmış değil. Ancak bölgedeki insani yardım kuruluşları, kamplarda olağanüstü bir hazırlık ve güvenlik hareketliliği gözlemlediklerini doğruluyor.

Gazze halkı bir kez daha sahipsiz, bir kez daha sürgünle yüz yüze. Ve bu kez onları sürenler, dost bildiklerimiz olabilir.

Kaynak: Mira Haber