İşgal güçlerinin, uzun süredir devam eden çatışmaların ardından Selahaddin Caddesi’nden geri çekilmesinin ardından, bölgedeki insani koşulların iyileştirilmesi adına önemli bir adım atıldı. Su taşıyan tankerler, Gazze ve kuzey bölgesine giriş yaparak, yerel halkın en temel ihtiyaçlarından biri olan su temini konusunda önemli bir rol üstlenmeye başladı.
İsrail’in özellikle bu bölgelerdeki su kaynaklarını kasıtlı olarak büyük ölçüde tahrip etmesi ve altyapıyı zarara uğraması nedeniyle su temini, hayatta kalma mücadelesi veren sivil halk için hayati bir öneme sahip.
Tankerlerle yapılan su sevkiyatları, zor durumdaki yerleşim yerlerinde günlük yaşamı sürdürebilmek için kritik bir destek sunuyor. Ancak Siyonistlerin harap ettiği alt yapı ve su kaynaklarının bir an önce kullanılabilir hale getirilmesi gerekiyor.
Su, yalnızca içme suyu olarak değil, aynı zamanda temel hijyen koşullarının sağlanabilmesi için de olmazsa olmaz ihtiyaçların başında geliyor. Gazze’de soykırım savaşı sürecinde tedavi edilebilir pek çok hastalık, ilaç ve hijyen yetersizliği sebebiyle ölümcül hastalığa dönüştü.
Siyonist katiller, bombalar, açlık ve susuzlukla vurdukları Gazze’de hayat olmadığına ikna olan halkın “gönüllü” olarak başka bölgelere göç etmesi yönünde kirli hesaplar peşinde.
Kaynak: Mira Haber