Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı Tarafsız değiliz. Ancak Mirahaber'de sadece gerçekleri okursunuz.
Soykırımcı İsrail ordusunda keskin nişancı olarak görev yapmış olan Nadav Weiman, yıllar sonra sessizliğini bozarak, Filistin topraklarında gerçekleştirdiği operasyonlara dair çarpıcı itiraflarda bulundu
İşgal altındaki Filistin topraklarında her yıl yeni bir katliama imza atan İsrail ordusunda görev yapan ve 2006 yılında Batı Şeria’daki Cenin Mülteci Kampı’nda yaşadıklarını anlatan Weiman’ın sözleri, İsrail-Filistin çatışmasının insani boyutuna ışık tutuyor.
Weiman, İsrail ordusunun baskınlarında uygulanan taktikleri ve bu süreçte yaşanan insan hakları ihlallerini şu sözlerle anlattı:
“2006’da Cenin Mülteci Kampı’nda Filistinlilerin evine zorla girer, pusu kurardık. Bir eve girdik, 11 yaşında bir çocuğu yatağından zorla kaldırdım ve ailesiyle birlikte başka bir odaya attım.
İnsanları vurmak için şehri taramaya başladım. O an kendime, ‘Ben ne halt ediyorum? Tel Aviv’deki ailemi mi koruyorum? Hayır, Filistinli ailelerin hayatını mahvediyorum’ dedim.”
Bu itiraflar, özellikle çatışma bölgelerinde görev yapmış askerlerin yaşadığı vicdani sorgulamaları bir kez daha gündeme getirdi.
Askerlikten ayrıldıktan sonra hayatının yönünü tamamen değiştiren Nadav Weimann, şu anda savaş karşıtı aktivist kimliğiyle tanınıyor. İsrail’de ve yurt dışında çeşitli insan hakları platformlarında konuşmalar yaparak, çatışma bölgelerindeki askeri uygulamaların siviller üzerindeki etkilerini anlatıyor.
Kendisi, ayrıca “Break The Silence” (Sessizliği Boz) adlı, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgaline karşı çıkan bir organizasyonun başında yer alıyor. Bu organizasyonun amaçlarından biri ise, Weiman gibi yaptıklarından pişmanlık duyan eski askerlerin hikayelerini yaymak.
Geçmişte yaşadıklarını inkâr etmek yerine paylaşmayı ve hatalardan ders çıkarılmasını savunan Weiman, özellikle genç askerlerin vicdani ret hakkını kullanabilmeleri için danışmanlık yapıyor.
Weimann’ın itirafları, hem İsrail kamuoyunda hem de uluslararası arenada önemli yankılar uyandırdı. Bu tür açıklamalar, soykırımcı İsrail ordusunun Filistin topraklarındaki uygulamalarının yasadışılığıyla ilgili tartışmaları bir kez daha gündeme getiriyor.
Kaynak: Mira Haber