Şara yönetiminin, geçmişte Esad rejiminin güvenlik birimlerinde görev yapmış kişilerin yeniden istihdam edilmesine yönelik tartışmalı kararı, Suriye halkının adalet ve reform beklentilerini baltalayan bir hamle olarak tartışmalara neden oldu.
İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, 2021 yılından önce görevden ayrılmış ve ciddi bir suç kaydı bulunmayan eski asker ve güvenlik personeli, yeni dönemde tekrar göreve alınacak. Özellikle bundan önce uygulanan aflar da göz önüne alındığında, rejim unsurlarının neredeyse tamamının yeniden istihdam edilmesi anlamına geliyor.
Af kararlarının gerekçesi ne?
Bu durumun arkasında, Batı’nın iyice kendi yörüngesine soktuğu Şam yönetiminden, IŞİD benzeri ‘ürkütücü’ bir cezalandırma yöntemine karşı “medeni” bir yaklaşım benimsemesi ve “insan haklarına saygılı bir yönetim” modeli sergilemesi yönündeki beklentileri öne çıkıyor.
Yine bu karar, yeni hükümetin potansiyel muhalif unsurları kendi bünyesine katarak iktidarını güçlendirme stratejisinin bir parçası olarak da görülüyor.
Ancak bu, şer’i açıdan uygun olmadığı gibi, halkın gözünde yönetimin meşruiyetini de sorgulatacak bir yaklaşım. Suriyeliler, sadece Esed’in değil, onun kurduğu batıl ve zorba sistemin ve bu sistemin parçası olan unsurların da Suriye sahnesinden silinmesini bekliyordu. Dolayısıyla, sadece Esed’in saf dışı bırakılması ve geri kalan her şeyin aynı kalması, halkın adaletin sağlanacağına dair umutlarını tüketmekten başka bir işe yaramıyor.
Gerekçesi her ne olursa olsun bu kararın, Suriye halkının adalet ve reform taleplerini karşılamaktan uzak olduğu ortada. Esad rejimi döneminde güvenlik güçlerinin sivil halka yönelik işlediği insanlık suçları ve ihlaller, hafızalarda hâlâ çok taze.
Cezaevlerinin masumlarla dolu olduğu, işkencelerin, keyfi tutuklama ve infazların yaygın olduğu karanlık bir dönemden geçen Suriyeliler, benzer durumların yeniden yaşanabileceği endişesini taşıyor. Atılan her yanlış adım, halkın adaletin sağlanacağına dair umutları zedeliyor ve yeni yönetime olan inancı sarsıyor.
Kaynak; Mira Haber