“Düşmanın gözü uyumasın..” Suriye’de yeni bir cephe mi?

Suriye’de Esed’in devrilmesinin ardından Batı destekli bir yönetim modeli uygulamaya çalışan HTŞ hükümeti sahadaki karmaşa ve güvenlik zaafiyetlerini engelleyemedi. Bu durum, pek çok yeni silahlı grubun ortaya çıkmasına neden oldu. 

Suriye’de zaferin ilk gününden beri ‘uluslararası meşruiyeti’ ön plana alan ve kendi tabanıyla karşı karşıya gelme pahasına bu doğrultuda kararlar alan Şara iktidarı, son olarak ABD’nin talebiyle SDG ile masaya oturmuştu. Anlaşmayla Suriye ordusuna katılacağı söylenen SDG’li teröristlerin elinde tuttuğu petrol ve gaz sahalarının ne olacağı ise netlik kazanmadı. 

Bu kapsamda kendilerine ‘Cezire Kalkanı Tugayları’ adını veren bir grup, PKK/SDG terör örgütüne karşı yeni bir silahlı hareket başlattığını duyurdu. 

PKK’nın Suriye’nin kaynaklarını gasp ettiğini ve devrimi sırtından bıçakladığını dile getiren grup, SDG’yle anlaşan Şara’yı da ‘müzakere bahanesine sarılıp zayıflık göstermek’le suçladı. Grup bu duruma daha fazla sessiz kalmayacaklarını yazılı bir açıklamayla bildirdi. 

‘Cezire Kalkanı Tugayları’ adıyla kuruluşunu duyuran grubun yaptığı açıklama:

“Biz, Suriye yarımadasının evlatları ve devrimcileri, toprağın ve köklerin halkı olarak, mübarek Suriye devrimine sırtından bıçak darbesi vuran PKK-SDG milislerinin baskıcı uygulamalarına karşı sesimizi daha yüksek sesle yükseltiyoruz. Hedef vatanımız ve kararlı insanlarımızdır.

Zorla yerinden edilmeye, ülkemizin kaynaklarının çalınmasına, kültürümüze ve geleneklerimize yabancı dış gündemlerin dayatılmasına maruz bırakıldık; halkımız zorlu ekonomik ve sosyal koşullarla karşı karşıya bırakılırken, kaynaklarımız dar görüşlü bir azınlığın çıkarları doğrultusunda sömürüldü.

PKK-SDG milislerinin Suriye devriminin sembolizmini ve temsil ettiği özgürlük ve onur değerlerini yok etmek için her türlü yolu denediği, yıldönümünün kutlanmasını engelleyerek ve Suriye Arap Cumhuriyeti bayrağını çeken herkesi tutuklayarak hedeflerini çarpıttığı, halkımızın iradesini açıkça hedef aldığı açıktır.

Davamızın haklılığına olan sarsılmaz inancımızla, Cumhurbaşkanı Şaraa’ya şunu söylüyoruz: Müzakere bahanesine sarılmak, gerçeği ağırlaştıran bir yük haline gelmiştir. Artık haklarımız ve fedakarlıklarımız pahasına suskunluğun bedelini ödememiz kabul edilemezdir ve koşullar ne olursa olsun bunu kabul etmeyeceğiz.

Cezire Kalkanı Taburları’nın kuruluşunu bu vesileyle ilan ediyor, kararlılıkla, yılmaz bir iradeyle PKK-SDG milislerinin karargâh ve kontrol noktalarına karşı güçlü bir şekilde mücadele edecek, aziz yarımadamızın her karış toprağını geri alacağız. 

Doğu illerimizdeki halkımızı, bu baskıcı gerçekliği dayatma girişimlerine karşı birleşmeye, mücadele etmeye ve geleceğimizi onurlu ve adaletli bir şekilde yeniden şekillendirmeye çağırıyoruz.

Haksızlıklara boyun eğmeyeceğiz, meşru haklarımızı savunmaktan çekinmeyeceğiz. Doğu illerinin halkı, zulmün dikeni ve kararlılığın timsali olmaya devam edecektir.

Yaşasın hür ve onurlu doğu illeri, şan olsun kararlı halklara. Korkakların gözleri asla uyumasın, zira kararlılık bir şereftir ve özgürlük bozulmayacak bir antlaşmadır.”

21 Ramazan 1446 Hicri

İmran Felah El-Furati, 21 Mart 2025 

Kaynak: Mira Haber