Dünyanın ilgisi Suriye’ye kaymışken Gazze’de neler oluyor?

Muhalif güçlerin anı ilerleyişi, Esed’in devrilmesi, rejimin işkence merkezlerinde yaşananların ortaya çıkması gibi gelişmelerle dikkatler Suriye’ye çevrilmişken ümmetin kanayan yarası Gazze, gündemin alt sıralarına geriledi.  Müslümanların ‘alışmış algısının’ aksine vahşi Siyonistlerin hırsı ve katliam hevesi hâlâ çok canlı.

Her anı çaresizlik ve acı dolu Gazze’de son birkaç günde yaşananlardan sadece birkaçını derledik..

Siyonist canavarlar, Kuzey Gazze’deki tek ortopedi uzmanı olan Dr. Said Joda’yı öldürdü. Üstelik doktor Said, ilerleyen yaşına rağmen doktor yetersizliği ve artan tedavi ihtiyacı sebebiyle aynı anda iki hastaneye birden hizmet veriyordu. Yahudi teröristler onu bir hastaneden diğerine giderken İHA ile başından vurarak katletti..

İsrail’in esir alıp işkence merkezi olan hapishanelerine tıktığı birçok Filistinli mahkum, kendilerine kasten verilen bozuk yiyecek sebebiyle zehirlenerek hayatını kaybetti.

Sivilleri, özellikle de kadın ve çocukları hedef alan katiller dünyanın sessizliği eşliğinde Gazze’yi acı ve gözyaşına boğuyor. Küçücük bedenler tarifsiz acılara düçar oluyor. İşte Yahudi terörünün küçücük, masum bir çocuğu getirdiği hal.. Vücudu tamamen yanmış, acı içinde yaşadığı dehşeti anlatmaya çalışıyor. 

Yahudi teröristler, bu ümmetin evlatlarının üzerine her gün tonlarca ağırlığında bombalar yağdırıyor ve gözünü kırpmadan Müslüman kanı akıtıyor. Uzuvları kopan, kanlar içinde yaşam mücadelesi veren bu çocuklar mahşer günü hepimizden hakkını alacak elbette..

 

Bir diğer yürek burkan sahne, İsrail’in Gazze’de kimsesiz bıraktığı küçük çocukların birbirine sahip çıkmaya çalıştığı görüntüler.. Bakıma ve şefkate muhtaç minikler, amansız bir çaresizliğin ortasında kendilerinden küçük kardeşlerine annelik yapıyor..

Açlık ise Yahudi zulmünün bambaşka bir boyutu. İşgalci teröristler, Gazze’ye gıda girişini engelleyerek açlık silahını alçakça kullanıyor. Bombardımandan sağ kurtulan Filistinliler için günlük minimum miktarda yiyeceğe ulaşabilmek tam anlamıyla çileye dönüşüyor..

Battaniyelere sarılı halde görmeye alıştığımız cenazeler, Siyonist terörünün yaşam hakkı tanımadığı masum siviller. Her biri ayrı acı, her birinin ayrı bir hikayesi var, ortak olan tek şey ise “Müslümanların yüz üstü bıraktığı Filistinli” oluşları. Onlar, dünyanın kahreden tepkisizliği eşliğinde, Siyonist canavarlar tarafından Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’ü terk etmedikleri için bedenleri parça parça edilerek katlediliyorlar. 

Kaynak: Mira Haber