İletişim Başkanlığı, Coca Cola’ya verilen teşviğe ‘otomatik vergi indiriminden ibaret’ dedi!
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi “Boykotlar sürerken Coca-Cola’ya devlet desteği” haberlerine reddiye yayınlayarak bahsedilen teşvikin, ülkedeki yatırımlara verilen ‘otomatik vergi indirimlerinden ibaret olduğunu ve ağustosta verildiğini’ ifade ederek haberin kaynağını manipülasyonla suçladı:
“İddiaya konu teşvik de bu kapsamdadır. Verilen teşvikler, hususi olarak şirket ve proje değerlendirmesi yapılarak verilen teşvikler değildir, ülkedeki yatırımlara verilen otomatik vergi indirimlerinden ibarettir. Haber metninde ağustos ayında teşvik verildiği ifade edilirken, başlıkta ‘boykot sürerken’ denilerek açıkça manipülasyon yapılmaktadır. Ayrıca haberde teşvik tutarıymış gibi ifade edilen 590 milyon lira teşvik değil, yatırım tutarıdır.”
Evet, Coca-Cola İçecek AŞ 590 milyon 793 bin TL’lik yatırımı karşılığında Ağustos ayında devletten teşvik aldı. Gazlı içecek imalatı nedeniyle verilen teşvikler şöyle:
Gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, 5 yıl sigorta primi işveren hissesi, yüzde 60 vergi indirimi, yüzde 25 yatırıma katkı oranı.
Ağustos’ta verilen teşviği iptal etmek zor mu?
Tüm Türkiye, pek çok belediyenin, üniversitenin, özel sektörün, kamu kurumunun da dahil olduğu boykot kampanyası karşısında devletin Coca Cola’ya 3 ay önce verdiği teşvik için “otomatik vergi indiriminden ibaret” diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışması vicdanlara sığmıyor.
3 ay önce verilen teşviği iptal etmek Türkiye için zor mu? Hükümet, Netenyahu yönetimi ile bütün gemileri yakmışken, Coca Cola gibi siyonizmin simge para kaynaklarından biri olan dünya devine bu halkın tek bir kuruşunu hibe etmemesi gerekir.
Meclis kafetaryasından Coca Cola’yı kaldırıp arka tarafta 3 ay önce verilen teşvigi normalleştirmek insanlara hiç de samimi gelmiyor.
Ayrıca İsrail 7 Ekim’den sonra İsrail olmadı. Zulüm de 8 Ekim’de başlamadı. Herhangi bir ateşkes kararının ardından Filistinlilerin hayati normale dönmeyecek. Tıpkı 7 Ekim’den önce normal bir hayatlarının olmayışı gibi.
İsrail’in tüm gözü dönmüşlüğünün dayanağı olan ‘vadedilmiş topraklar’ hayali bugün başlamadığı gibi, yarın da olası bir ateşkes kararıyla bitmeyecek.
Peki bizim bir sonraki adımda İsrail ve İsrail menşeili markalarla ilişkilerimiz nasıl olacak? Kendisinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayan Siyonizm karşısındaki duruşumuz ve boykotumuz, sadece parçalanmış çocuk bedenleri gördüğümüz zaman mı sürecek?
Kaynak: Mira Haber