HTŞ Hükümeti kuzeydeki çadır kamplarda yaşayan insanları unuttu: Şara iktidarı uluslararası imaj peşinde koşarken yoksul halk açlık ve sefalete terk edildi!
Suriye’nin kuzeyindeki İdlib, Atmeh, Azez, Afrin, El-Bab, El-Rai ve Cerablus gibi kamplarda çadırlarda yaşayan yüz binlerce insan, temiz su, ekmek ve elektrik gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bir şekilde hayatta kalma mücadelesi veriyor. Suriye hükümetinin kamplara yönelik destekleri ve altyapı hizmetlerini tamamen kesmesi nedeniyle çöpler sokaklarda birikiyor, salgın hastalık riski artıyor ve en kötüsü yetersiz gıdaya bağlı açlık krizi derinleşiyor.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) verilerine göre, bölgede 2,8 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç, ancak gelen yardımların yalnızca %30’u bu kesime ulaşıyor.
Destek Kesildi, İnsanlar Zorla Yerinden Ediliyor
Kamplarda yaşayanların çoğu, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolündeki Doğu Halep kırsalı, Deyr Hafer, Maskana ve 200’ü aşkın köyden, ayrıca Deyrezzor, Rakka ve Haseke gibi bölgelerden göç etmek zorunda kalan sivillerden oluşuyor. Kamplarda kalanlar, Ahmed El-Şara’nın bölgeye ziyaretinin çözüm getireceği umudunu taşırken, hükümetin tüm desteği kesmesi ve insanları kampları boşaltmaya zorlaması, gidecek hiçbir yeri olmayan kamp sakinlerini büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.
Yardımlar açgözlü tüccarlara ulaşıyor, halka parayla satılıyor
Suriye yönetiminin uluslararası alanda “normalleşme” çabaları nedeniyle yardımların yönü değişti. Yardımların artık Şam, Humus, Hama, Halep ve sahil kentlerindeki tüccarlara aktarıldığı ifade ediliyor. Bu tüccarlar, malzemeleri karaborsa fiyatlarıyla kuzeydeki kamplara satarak insanî krizden alçak bir ticaretle kâr elde ediyor. Yerel kaynaklar, bir paket ekmeğin fiyatının son bir yılda %400 arttığını, temiz suya erişimin ise nüfusun yalnızca %15’i için mümkün olduğunu kaydediyor.
“Hükümet Batı’ya Yöneldi, Halkını Unuttu”
Hükümetin Batılı ülkelerle ilişkileri onarmak için “istikrarlı Suriye” imajı çizdiği belirtilirken, kamplarda kalanlar bu söylemin gerçeği yansıtmadığını vurguluyor. Bölgede artan açlık, hırsızlık ve yağma olayları, sosyal çözülmeyi tetikliyor. Bir BM raporu, kamplardaki çocukların %40’ının akut yetersiz beslenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyarken, sivil toplum kuruluşları “Suriye’de unutulmuş bir nesil” uyarısı yapıyor. Hafta başında İdlib’de çadırda kalan bir bebek, soğuktan donarak hayatını kaybetti.
“Halk Desteklemezse İktidar Ayakta Kalamaz”
Eleştiriler, uluslararası meşruiyet arayışının iç politikayı gölgelediği yönünde birleşiyor. Yerel bir aktivist, “Halkını açlığa terk eden, temiz suyu bile satışa çeviren bir yönetim nasıl ayakta kalabilir? Bugün kamplarda ölenler, yarın rejimin sonunu getirecek” ifadelerini kullanıyor.
Yoksul bir kamp sakini ise yeni yönetime karşı sitemini şu sözlerle dile getirdi:
“Hükümetimiz artık yurtdışındaki imajını parlatıyor ve iç cepheyi unutuyor. Eğer bir lider adilse ve halk onu destekliyorsa, onu kimse deviremez, ancak halk onu devirmek isterse, domuz Beşşar Esad’ın başına gelenler gibi, kimse onun yanında duramaz.
Önce halk gelir, Batı değil. Biz kuzeyde açlıkla, açlıktan dolayı hırsızlık ve soygunun yayılmasıyla karşı karşıyayız. Hasbunallahveni’melvekil”..
Suriye’deki insani kriz, hükümetin uluslararası izolasyondan kurtulma çabalarına rağmen derinleşiyor. BM’ye göre, 2023’te Suriye’de 12,2 milyon kişi gıda güvensizliği yaşıyor ve 14,6 milyon insan temiz suya erişemiyor. Kamplardaki çaresizlik, bölgedeki istikrarsızlığın yeni bir dalgasına işaret ediyor.
Kaynak: Mira Haber