Terör devleti İsrail’in Gazze’ye karşı bombardımanın ardından, dünyanın dört bir yanından İsrail’e yönelik boykot çağrıları yeniden gündeme geldi. Sivil toplum kuruluşları, aktivistler ve birçok ülke vatandaşı; yaşanan insan hakları ihlallerine karşı sessiz kalmayarak ekonomik, kültürel ve ticari boykotlar başlatıyor.
Özellikle Gazze’de sivillere yönelik saldırılar, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, sosyal medyada da #BoycottIsrael (İsrail’e Boykot) etiketiyle paylaşımlar yapıldı. Aktivistler, İsrail menşeli ürünlerin alınmaması, İsrail ile çalışan markaların tercih edilmemesi ve sanat-kültür etkinliklerinde İsrail ile iş birliklerine karşı durulması çağrısında bulunuyor.
Boykot kampanyaları, sadece bireysel tüketici tercihlerinden ibaret değil. Bazı üniversiteler, sendikalar ve yerel yönetimler de İsrail ile yapılan iş birliklerini gözden geçirme kararı aldı. Akademisyenler ve sanatçılar da İsrail’le olan tüm etkinlikleri askıya aldıklarını duyuruyor.
Boykot hareketine destek veren kesimler, bu yöntemin barışçıl bir direniş biçimi olduğuna dikkat çekiyor. Amaçlarının şiddet değil, insan haklarının korunması ve adaletin sağlanması olduğunu belirten kampanya destekçileri, uluslararası toplumu da duyarlı olmaya davet ediyor.
İsrail ise bu çağrılara sert tepki vererek, boykot kampanyalarını “antisemitizm” olmakla suçluyor. Ancak aktivistler, bu iddiaları reddederek, eleştirilerinin bir devlete ve onun politikalarına yönelik olduğunu savunuyor.
Kaynak: Mira Haber