ABD politikası ile Suudi Arabistan'ın intiharı

ABD politikası ile Suudi Arabistan’ın intiharı

Marc Lamont Hill’in ev sahipliği yaptığı bir tartışma programı olan UpFront’un bölümünde, misafir profesör olan Suudi akademisyen Madaiv al-Raşid ve Washington merkezli Center for International’ın başkan yardımcısı Matt Duss yer aldı.

ABD politikası ile Suudi Arabistan'ın intiharı

“İsrail-Gazze: Gerginliğin daha da artması daha büyük bir çatışmaya yol açabilir mi?” başlıklı haber ilk olarak 3 Kasım’da El Cezire İngilizce kanalında yayınlandı.

Hill, Suudi Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman’ın geçen hafta Washington’a yaptığı ziyaret sonrasında, Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby’nin, krallığın plana “hala bağlı” olduğunu söylediğini kaydetti.

Raşit; “Suudi Arabistan’ın veliaht prensi derinden ilerlemek istiyor ancak şu anda her Suudi’nin ekranlarında, sosyal medyada gördüğü yıkımdan dolayı bunu yapamıyor.” dedi.

Hill daha sonra Raşit’ten ne demek istediğini açıklamasını istedi.

“Mevcut koşullar altında İsrail’le her türlü normalleşmeyi sürdürmek onun için intihara meyilli bir hamle olur. Eğer devam ederse ve bu savaş ortamında İsrail ile normale dönerse muhtemelen Suudi Arabistan’ın gelecekteki kralı olarak hayatta kalamayacaktır” diye yanıt verdi.

Raşit ayrıca İsrail ile yedi Arap ülkesi arasındaki ilişkilerin 2020’den bu yana normalleştirilmesine neden ABD öncülüğündeki İbrahim Anlaşmaları kapsamında barış anlaşmaları denildiğini de sorguladı. ” 

“BAE’ye ya da Fas’a baktığınızda İsrail’le hiçbir zaman savaşmadıklarınızı görürsünüz. Dolayısıyla buna barış anlaşması demek anlamsız ve yanlış… Eğer barış anlaşmasından bahsediyorsak İsrail ile halk arasında olmalı.” diye ifade etti.

“İbrahim Mutabakatı Ortadoğu’da barışın hakim olacağı yeni bir dönemi öngörüyordu. Biz hâlâ sıfır noktasındayız, savaş silahları ve hava saldırıları günün dilidir. Konuşulan barış değil, savaştır. ” diye ekledi.

ABD politikası ‘altüst oldu’

2017’den 2022’ye kadar Senatör Bernie Saunders’ın dış politika danışmanı olarak görev yapan Duss, Raşit’in değerlendirmesine katıldığını söyledi;

“Suudi Arabistan’ın, bu bölgedeki çoğu rejim gibi, kendi halkından korkarak yaşadığını akılda tutmak önemli. Halkı da, halk düzeyinde, Filistin davasına hâlâ çok fazla destek veriyor.” 

Duss ayrıca, Biden yönetiminin İbrahim Anlaşmalarını “bölge için bir güvenlik konsepti” olarak benimseme çabasının, son üç haftadaki olaylarla “altüst edildiğini” kaydetti.

“Bütün amaç istikrarı sağlayabileceğimiz, Amerikan çıkarlarını elde edebileceğimiz, bu savunma anlaşmaları yoluyla Çin’i bölgeden uzaklaştırabileceğimizdi. Bu işe yaramayacak” dedi.

“Sanırım bu bölgeyi bilen ve araştıran çoğumuz bunun işe yaramayacağını düşündük. Ama benim sorum şu; Biden yönetimi bunun işe yaramayacağını biliyor mu?” diye konuştu.

Kaynak: Mira Haber

Bir Cevap Yazın