16:02 Perşembe / 28 Mart 2024 | 18 Ramazan 1445

Zalim Çin rejimi ve katil Putin’in Türkiye’deki koltuk değneği…

Doğu Perinçek, Rusya ve Çin’in Türkiye’deki koltuk değneği

Kübra Par yönetiminde gerçekleştirilen Açık ve Net isimli programda dış politika ve Türkiye’nin vizyonu konuşuldu.

Yavuz Ağıralioğlu, Yaşar Hacısalihoğlu, Kenan Alpay ve tabiî ki İsmail Saymaz ile Doğu Perinçek’in konuk olduğu Açık ve Net isimli program üçüncü dünyacı, komplocu bakış açıları ile ümmetçi siyasi perspektifin farkını ortaya koydu. Sadece muhalif siyasetini yapmak için hükümetin Türkiye’ye çağ atlatan dış politikadaki adil duruşunu eleştirmekten geri durmayan Yavuz Ağıralioğlu, hamasi politik söylemleri haklı olarak eleştirirken  ahlakı ve adaleti hatırlattı. Ancak kendi partisindeki ırkçı faşistleri görmezden gelerek ahlak ve adaleti sadece politik bir söylemden ibaret gördüğünü göstermiş oluyor. Kötü Parti’nin milletvekili olmak yetmezmiş gibi bir de sözcülüğünü üstlenen Ağıralioğlu’nun tutarlılık bahsinden sınıfta kalacağı aşikar. Programda bir de hükümete yakın isimlerin ezberlerini bolca dile getirmek dışında bir şey söylemeyen Yaşar Hacısalihoğlu vardı.

Popülist ulusalcı söyleme sığınan, insanlıktan ve vicdandan nasibini almamış İsmail Saymaz ise “ben kendi insanımın çıkarını düşünürüm” saçmalığına sığınarak tartışmaktan ziyade hamaset üretmeye gayret gösterdi. Türkiye’nin siyasal İslamcı tezlerle “kaadim dış politikasından” uzaklaştığını savunan Saymaz, kadim dış politikanın ne olduğunu ise söylemedi. Zira öyle bir şeyden bahsetmek mümkün değil. Tamamen kendi  fasit tartışmalarına odaklanan, iç sorunlarını görmezden gelerek, bölgesindeki acıları ise güçlüler lehinde tavır alarak çözmeye çalışan Türkiye’den tüm eksikliklerine rağmen sorumluluk alan, insani ve vicdani tavır göstermeye çabalayan Türkiye’ye doğru yaşanan değişimi görmezden gelen Saymaz, “yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü sakız gibi çiğneyip durdu. Dışarıdan bakılınca güzel görünen ama icraatta hiçbir karşılığı olmayan bu sözden ne anlamamız gerektiği bile meçhul. Kendi çıkarlarına boğulanların hem kendilerine hem de insanlığa hiçbir faydaları olmadığı ise insanlığın malum hikayesidir. Amerikan karşıtlığının da içi boş bir şey olduğunu bu bağlamda vurgulayan Kenan Alpay, Amerika’nın çıkarları için savaştığını çıkar merkezli düşünürsek Amerika’nın da haklı bir yerde durduğunu söyledi. Ama bunlar nafile, anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az…

Ve tabi ki Doğu Perinçek… Artık insan ne söyleyeceğini dahi bilemiyor. Tartışma esnasında Kenan Alpay’ın mantıklı argümanlar eşliğinde  yolladığı Grad füzeleri (Rus yapımı, kendileri epey sempati duyarlar) sebebiyle olsa gerek epey afallayan Perinçek, hemen “sen Amerikancısın, C-I-A projesi bunlar!” retoriğini kullanarak işin içinden sıyrılmaya çalıştı ama başarılı olamadı. İran, Rusya ve Çin’in nüfuz ajanlığını yaptığını açık açık itiraf etmek zorunda kalan Doğu Perinçek, bölgemizdeki katliamları ve darbeleri savunmaktan ise yine geri durmadı. Dünyayı sadece kendilerinden ibaret sanan ve ideolojik saplantılarını hakikat zannedenler tarihte muhakkak bundan önce de var oldu. Fakat en büyük zalimler bile Aydınlıkçıların yaptıklarını görünce kıskanmadan edemiyorlardır. Zalim Çin rejimini, katil Putin’i, mezhepçi İran’ı ve asrın en büyük despotlarından Esed’i ölümüne destekleyen bir grubun temsilcisi olan Perinçek’in sabah akşam televizyonlarda olması ise ülkemiz adına yeterince üzüntü verici bir durum. Neyse ki karşılarında hakkı söylemekten geri durmayan insanlar da var!

DİĞER GELİŞMELER