Ürdün halkından hükümete: Sınırı açın ve bırakın savaşalım!

Ürdün halkından hükümete: Sınırı açın ve bırakın savaşalım!

Çarşamba gecesi Ürdün’ün başkentindeki İsrail büyükelçiliğine iki kilometre uzaklıkta Ürdün’lü gençler “Cennet Sina’dan daha yakın” yazan bir pankart taşıdı.

Genç protestocular, Filistinlileri İsrail işgaline karşı savunurken ölmeye hazır olduklarını dile getirdi. Ürdün hükümetinin Filistin ile sınırları açmasını ve “orada savaşmalarına izin vermesini” istiyorlar.

Bu, İsrail’in Gazze’deki El Ahli hastanesini bombalayarak en az 471 yerinden edilmiş Filistinli sivil ve hastayı öldürmesinin ertesi günüydü.

İsrail, Filistin İslami Cihad örgütüne ait bir roketin düzgün şekilde fırlatılmadığını ve hastaneyi vurduğunu iddia ederek sorumluluğu reddetti.

Ürdün Kralı II. Abdullah ise İsrail’i suçlayarak olayı “katliam” ve “savaş suçu” olarak nitelendirdi.

Ürdün hükümeti hastane grevinde hayatını kaybedenler için üç günlük yas ilan etti.

İşgalci İsrail, yüzlerce Hamas savaşçısının kıyı şeridi yakınındaki İsrail topluluklarına saldırdığı 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde şiddetli bir bombalama kampanyası yürütüyor.

Filistin saldırısında yaklaşık 1.400 İsrailli öldürüldü. Ardından gelen İsrail bombardımanı, 19 Ekim itibarıyla 1.524’ü çocuk olmak üzere en az 3.859 Filistinliyi öldürdü.

Hastaneye düzenlenen hava saldırısının ardından Ortadoğu ve Kuzey Afrika kentlerinde de protestolar patlak verdi.

Salı günü yüzlerce kişi, ABD Başkanı Joe Biden’ın ertesi gün yapmayı planladığı ziyareti kınayarak Amman’ın ana hükümet binasına yürüdü.

‘Boş durmamalıyız’

Çarşamba günü Amman’daki genç protestocular, İsrail büyükelçisinin sınır dışı edilmesini, Siyonist İsrail ile 1994’te yapılan barış anlaşmasının ve Ürdün’ün 2016’da imzaladığı İsrail’den doğal gaz satın alma anlaşmasının feshedilmesini talep etti.

Bazı Genç protestocuların aileleri, şu anda güney İsrail’in bir parçası olan tarihi Filistin’deki Beerşeba’dan geliyor. 1948’de İsrail’in kuruluşu sırasında Siyonist milisler tarafından şiddetli bir şekilde bölgeden uzaklaştırıldılar ve Ürdün’e yerleştirildiler. 

Protestoculardan biri;

“Bugün işgalin ve onun katliamlarının karşısındayım. Ürdün hükümetinden bu büyükelçiliği kaldırmamıza ve işgalciyle ilişkilerimizi kesmemize izin vermesini istiyoruz” dedi.

“Boş durmamalıyız” diye ekledi.

Bu protestocuların çoğu Filistin’i hiç görmedi. Bunu yalnızca haberlerden veya 1948’de 700.000’den fazla Filistinlinin evlerinden sürüldüğü Nakba’dan önce atalarının evleriyle ilgili ailelerinden aktarılan hikayelerden duyuyorlar.

1967 Ortadoğu savaşında İsrail Batı Şeria ve Gazze’yi ele geçirdiğinde, 300.000 Filistinlinin çoğu Ürdün’e kaçtı. Krallıkta 2,2 milyon BM kayıtlı Filistinli mülteci bulunuyor ancak ülkedeki gerçek Filistinli sayısı oldukça fazla.

Bazı genç protestocular Çarşamba günü Amman’daki İsrail büyükelçiliği binasına ara yollardan saldırmaya çalıştı ve bazılarına molotof kokteyli atıldı, ancak güvenlik güçleri tarafından dağıtıldılar.

Ürdün güvenlik servisleri aynı akşamın ilerleyen saatlerinde, protestocularla yaşanan çatışmalar sonucunda bazı polis memurlarının yaralandığını ve hastaneye kaldırılmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Ancak genç protestocular Ürdün makamlarından “sınırların açılmasını, İsrail büyükelçisinin sınır dışı edilmesini ve işgalle ilişkilerin kesilmesini” talep ediyor. “Elçilik yok, Ürdün topraklarında büyükelçi yok” sloganları atan protestocular aynı zamanda Amerikan bayrağını yakarken de filme alındı.

Ayrıca, “Onlar kuşatılmış insanlar. Kardeşlerimizi unutmamalıyız” dedi.

“Bugün İsrail işgal devletinden binlerce şehidin ölümüyle, ailelerin yerinden edilmesiyle, kadın, çocuk ve sivillerin aralıksız öldürülmesiyle sonuçlanan bu suçları kınamasını talep ediyoruz.” diye konuştu.

Kaynak: Mira Haber