23:27 Perşembe / 18 Nisan 2024 | 9 Şevval 1445

Rakamlarla Filistinli mülteci kampları

Doğdukları topraklardan uzakta yaşamak zorundan bırakılan Filistin halkının, İsrail tarafından maruz kaldığı baskıların canlı şahidi mülteci kamplarıdır.

Üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen topraklarından edilmiş Filistinlilerin, sabır ve kararlııklarını ortaya koyarak bulundukları şehirlerde yerleşik düzene geçmek yerine mülteci kamplarında kalmayı sürdürmeleri, sahibi oldukları gerçek topraklarına bir gün dönecekleri konusunda içlerinde canlı tuttukları umudu kaybetmediklerini gösterir mahiyettedir.

İsrail'in 1948 yılındaki kuruluş sürecinde “Nekbe” (Büyük Felaket) olarak adlandırılan olaylar sırasında vatanlarından zorla çıkarılan yüz binlerce Filistinlinin şuanda hayatlarını sürdürdüğü 64 , İsrail'in Filistin halkına yönelik , ambargo ve insanlık dışı davranışların en bariz göstergesidir.

Filistin Enformasyon Merkezi'nin aktardığına göre, , 400'ü aşkın Filistin köyünü adeta haritadan silmiş ve on binlerce Filistinliyi de sürgün etmiştir. Nekbe'den sonra başta ve Lübnan olmak üzere çevre ülkelere doğru gerçekleşen bu göç dalgası tarihteki en büyük Filistinli göçü olarak kayda geçmiştir. Söz konusu zorunlu göç insanlık tarihinde kara bir leke olarak yerini almıştır. Aynı şekilde ikinci büyük göç dalgası da 1967 Savaşının Arap devletleri tarafından kaybedilmesinden sonra gerçekleşmiştir. 325 bin Filistinli topraklarından zorunda bırakılmıştır

Birleşmiş Milletler () Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA)'nın resmi verilerine göre 59 kayıtlı mülteci kampı bulunmaktadır. UNRWA'nın tanıdığı kampların dağılımı şu şekildedir: Batı Şeria'da 19, abluka altındaki Gazze Şeridi'nde 8, Ürdün'de 10, 'de 9 ve Lübnan'da 10 kamp.

Diğer taraftan Suriye ve Ürdün'de UNRWA'ya kayıtlı olmayan üçer kamp yer almaktadır. Ayrıca örgüt listesinde kayıtlı olmayan Lübnan'da bulunan 4 kamptan üçü yok edilirken birinin de sakinleri diğer kamplara nakledildi.

Filistin topraklarının bilfiil İsrail tarafından işgal edildiği tarihten bu yana nüfus artışıyla birlikte, geçen yılın sonuna kadar vatanlarından sürgün edilen Filistinli mültecilerin sayısı dünya genelinde 5,9 milyona ulaşırken bunların yaklaşık 5,3 milyonu Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA)'ya kayıtlı olarak görünüyor.

Aynı şekilde mülteciler konusu Arap ülkeleri düzeyinde ele alındığı zaman Ürdün'deki UNRWA'ya kayıtlı Filistinli mültecilerin yüzdesi toplam Filistinli mültecilerin% 39,0'ı iken, Lübnan'daki mülteciler % 9,1 ve Suriye'deki mülteciler ise % 10,5'i teşkil etmektedir.

Burada şunu da belirtmekte fayda var; mülteci kamplarının sürekli olarak askeri baskınlara maruz kalması, güvenliğin yok denecek seviyede olması, dışardan gelen hırsızların yarattığı korku ve can güvenliğinin olmamasından endişe eden çok sayıdaki Filistinli, bulundukları şehirlerde yeni ev, yeni iş ve yeni ortamlar kurarak kamplardan ayrıldı.

Filistin İstatistik Merkezi'nin verilerine göre Nekbe olayları esnasında, o zamanki nüfusun yüzde 67'sine tekabül eden yaklaşık 957 bin kişi yaşadıkları yerlerden zorla çıkarıldı ya da canlarını kurtarmak için bulundukları topraklardan ayrılmak zorunda kaldı. Yurtlarından ayrılan 1948'de ve takip eden yıllarda Gazze, Batı Şeria, Lübnan, Ürdün ve Suriye'de inşa edilen 64 mülteci kampında yaşamlarına devam etmek zorunda kaldı.

Ürdün'deki mülteci kampları

Ürdün'de inşa edilen Ez-Zerka Mülteci Kampı Ürdün'ün en eski kampıdır. Ülkenin kuzey orta kesiminde yer alan Zerka şehrinin güneydoğusunda yer alır. 1949 yılında kurulan kampın nüfusu 20 bindir. İrbid Mülteci Kampı, 1951 yılında Ürdün'ün kuzeyinde 0.24 kilometrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur. Kampın yaklaşık 25.000 nüfusu bulunmaktadır. El-Hüseyin Mülteci Kampı, aslında 1948 yılında Arap – İsrail savaşları sırasında inşa edilmiştir. 1952 yılında, Ürdün'ün başkenti Amman'da kurulmuştur ve nüfusu 29 bindir. El-Vahdat Mülteci Kampı, başkent Amman'ın doğusunda kurulmuş ve nüfusu 51 bindir. Sevfe Mülteci Kampı, 1967 yılında Ürdün'ün kuzeyinde kurulmuştur ve Ürdün'deki toplam mülteci kamp alanının yüzde 8,'sine tekabul etmektedir. Kampın mülteci nüfusu ise yaklaşık 20 bindir. Ürdün'ün orta batı kesiminde, başkent Amman'ın yaklaşık 30 km güneyinde bulunan Medeba kentine bağlı olan ve 1968 yılında inşa edilen et-Talibiyye Mülteci Kampında 7 bin Filistinli mülteci yaşamaktadır. Ürdün'ün batısında kurulan Marka kampının nüfusu 53 binden fazladır. Yine ülkenin kuzeyinde yer alan el-Hısın kampında ise 22 bin mülteci hayat mücadelesi vermektedir. Keza ülkenin kuzeyinde inşa edilen Gazze kampında 24 bini aşkın Filistinli vatandaş bulunuyor. El-Buk'a kampı, Ürdün'ün kuzeyinde bulunmasının yanı sıra 104 bin nüfusuyla en büyük mülteci kamplarından biridir.

UNRWA'nın resmi olarak tanımadığı ancak Filistin İşleri Dairesi Başkanlığı ile birlikte hizmet verdiği üç kamp daha bulunmaktadır:

Medeba Mülteci Kampı, 1956 yılında kurulmuştur ve UNRWA'nın verilerine göre burada 5500 mülteci yaşamaktadır. 1967 yılında kurulan Emir Hasan Kampında ise yine UNRWA'nın verilerine göre 10 bin Filistinli mülteci yaşam mücadelesi vermektedir. Es-Suhna Kampında da yine resmi verilere göre göçe zorlanan 6 bin Filistinli mültecinin yaşadığı kayıtlarda yer almaktadır.

Batı Şeria'daki mülteci kampları

Batı Şeria'da inşa edilen Birzeit Mülteci Kampında 132 bin, Ramallah'ın batısında yer alan ve 1949 yılında kurulan Deyr Ammar'da 2 bin 400, 1948 yılında kurulan Emari'de 10 bin 500, yine Ramallah kentinin kuzeyindeki Celezon Mülteci Kampında 9 bin, 1972 yılında kurulan Silvad'da 600, Ein Arik'te 500, Batı Şeria'nın kuzey kesimlerinde yer alan ve 1952 yılında kurulan Nur Şems'te hâlihazırda 9 bin, 1950 yılında kurulan Tulkerem'de 20 bin, 1949 yılında inşa edilen Ed-Dehişe'de 9 bin, 1950'de inşa edilen Beyt Cebrin'de 2 bin mülteci yaşıyor.

Lübnan'daki Filistinli mülteciler

Lübnan'da mevcut 12 tane kamp bulunmaktadır. Kamplarda yaşayan, UNWRA verilerine göre kayıtlı mülteci sayısının 449.957 olduğu belirtilmektedir. Lübnan'daki Filistinli mültecilerin yaklaşık %53'ü bu 12 kampta bulunmaktadır.

Suriye'deki Filistinli mülteciler

Suriye'de yerleşik bulunan mültecilerin büyük çoğunluğu 1948 savaşı sonrasında gelenlerden oluşur. 100 bine yakını ise daha sonra 1967 Savaşından sonra Golan Tepelerinden gelenlerdir. Ayrıca, Suriye Arap Cumhuriyeti'nde mültecilerle ilgili ‘'Filistin Arap Mülteciler İdaresi'' adı altında bir birim de bulunmaktadır. Suriye'de yaşayan Filistinli mülteciler süregelen silahlı çatışmalardan ve insani yardımın sınırlı erişimi nedeniyle çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı. UNRWA'nın verilerine göre Suriye'deki yaklaşık 560.000 Filistinli mültecinin tamamı insani yardıma ihtiyaç duyuyor.

İsrail'in Filistin toprakları üzerindeki kuruluş sürecinde kendi topraklarından ayrılmak zorunda kalan Filistinlilerin sığındığı komşu ülkelerin başında gelen Lübnan'da 12, Ürdün'de 10, Suriye'de 12 kamp bulunmaktadır. Topraklarından koparılan ve halen zorla yerinden edilmeye devam eden Filistinli mültecilerin yaşadığı ıstırap süregelen bir hakikattir. Yaşanan sorunların kaynağı Filistinlilerin 1948'de zorla yerinden edilmesi ve geri dönüş haklarının İsrail tarafından inkar edilmesidir.

İsrail'in, 14 Mayıs 1948'de Filistin topraklarında devletini ilan etmesi sürecinde yerlerinden olan ve yurtlarını terk etmek zorunda kalan Filistinliler, her yıl 15 Mayıs'ı Nekbe (Büyük Felaket) olarak anıyor.