Merak edilen gerçekleri ile 'Habsora'

Merak edilen gerçekleri ile ‘Habsora’

Yakın tarihli bir raporlara göre İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, uzmanların ayrım gözetmeyen ve doğası gereği hatalı olduğu konusunda uyardığı bir yapay zeka sistemi tarafından destekleniyor.

Merak edilen gerçekleri ile 'Habsora'

İsrailli yayın kuruluşları +972 Magazine ve Local Call, ortak bir soruşturma kapsamında eski ve mevcut İsrail istihbarat yetkilileriyle röportajlar gerçekleştirdi ve ordunun sivil hedeflerin sınırlandırılması konusunda daha önce olduğundan daha düşük beklentilere sahip olduğunu ortaya çıkardı.

Gevşetilen kurallar, eski bir istihbarat görevlisinin “kitlesel suikast fabrikası” dediği şeyi kolaylaştıran, eskisinden daha hızlı hedef oluşturabilen bir yapay zeka sistemi olan “Habsora”nın (İbranice “İncil”) kullanımıyla birleştirildi.

Merak edilen gerçekleri ile 'Habsora'

Yetkililer, Hamas’ın ve diğer Filistinli silahlı grupların alt düzey üyelerinin evlerinin, binadaki herkesin öldürülmesi anlamına gelse bile, kasıtlı olarak hedef alındığını basına itiraf etti.

Merak edilen gerçekleri ile 'Habsora'

Bir vakada İsrail ordu istihbaratının tek bir Hamas üyesine suikast düzenlemek amacıyla yüzlerce Filistinlinin öldürülmesini onayladığı görüldü.

Massachusetts’teki Stonehill College’da siyaset bilimi profesörü Anwar Mhajne, şöyle konuştu:

“Sivillerin, yapay zeka teknolojisine dayalı tek bir askeri hedefi vurmak için nasıl geniş çapta hedef alındıklarından ilk kez bahsediyorlar.”

‘Hiç mümkün değil’

Habsora sistemi tartışılırken bir kaynak İsrailli basın kuruluşlarına odak noktasının nitelik değil nicelik olduğunu söyledi. Her saldırıdan önce insan gözünün hedefleri inceleyeceğini ancak bunun için fazla zamana gerek olmadığını eklediler.

Mhajne şunları söyledi: “Şu anda Gazze’de yürüttüğünüz ölçekte bir savaş yürütüyorsanız, bunun ne kadarını gözden geçirebilirsiniz?”

İsmini gizli tutan İsrailli yapay zekanın askeri kullanımı uzmanı, Gazze’de yapay zeka tarafından oluşturulan her hedefi insani incelemenin “hiç de mümkün olmadığını” söyledi.

Algoritmanın sonuçlara nasıl ulaştığını açıklamadığını ve bu durumun bir saldırı sonucunun geçerliliğini kontrol etmeyi zorlaştırdığını ekledi.

İsrail, Gazze’de yaklaşık 30.000 Hamas üyesinin bulunduğunu tahmin ederken, uzmanlar bu sistemlere güvenmenin yol açabileceği kitlesel sivil kayıplarından endişe ediyor.

Merak edilen gerçekleri ile 'Habsora'

İsrail ordusunun 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 1.000-2.000 Hamas üyesini öldürdüğüne inandığı bildiriliyor. Bu süre zarfında en az 6.150’si çocuk olmak üzere 15.000’den fazla Filistinli öldürüldü.

Washington merkezli Tahrir Orta Doğu Politikası Enstitüsü’nde yerleşik olmayan araştırmacı Mona Shtaya, “Bu tür teknolojinin kullanımı nedeniyle öldürülen binlerce sivilden bahsediyoruz” dedi.

‘Daha büyük bir gözetim sistemi’

Shtaya’ya göre İsrail’in yapay zekayı askeri ve gözetleme aracı olarak kullanması yeni olmadığı gibi beklenmedik de değil.

“Yapay zeka, Filistinlilerin sürekli gözetim altında yaşadığı daha büyük bir gözetim sisteminin parçası” diye söyledi.

2021’de Washington Post’ta yapılan bir araştırma, İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria’daki El Halil kentindeki Filistinlileri gözetlemeyi geliştirmek için kapsamlı bir yüz tanıma programı kullandığını ortaya çıkardı. Ordu ayrıca “kontrol noktalarındaki askerlerin Filistinlileri kimlik kartlarını göstermeden önce tespit etmelerine yardımcı olmak için” şehrin her yerine yüz tarayan kameralar kurdu.

Aynı yıl Amazon Web Service ve Google, İsrail hükümetiyle Project Nimbus olarak bilinen 1,2 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. Her iki şirketin çalışanları da bu bulut hizmetinin “Filistinlilerin daha fazla gözetlenmesine ve onlar hakkında yasa dışı veri toplanmasına olanak tanıdığını ve İsrail’in Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşimlerinin genişlemesini kolaylaştırdığını” belirtti.

Merak edilen gerçekleri ile 'Habsora'

İsrail’in ayrıca 2021’de Gazze’de düzenlediği ve “dünyanın ilk yapay zeka savaşı” olarak adlandırdığı büyük saldırıda da yapay zekayı kullandığı bildiriliyor.

11 gün süren bu savaş sırasında dronların sivilleri öldürdüğü, okullara ve tıbbi kliniklere zarar verdiği ve yüksek binaları yerle bir ettiği bildirildi.

Artık Gazze’deki savaşta, bir saldırının yol açacağı sivil kayıpların sayısını tahmin etmeye kadar giden daha gelişmiş sistemler kullanılıyor.

Bir kaynak +972 Magazine ve Local Call’a “Hiçbir şey tesadüfen olmaz” dedi. “Gazze’de bir evde üç yaşında bir kız çocuğu öldürüldüğünde, bunun nedeni ordudan birinin onun öldürülmesinin o kadar da önemli olmadığına, başka bir çocuğu vurmak için bunun ödemeye değer bir bedel olduğuna karar vermesidir. Biz Hamas değiliz. Bunlar rastgele roketler değil. Her şey kasıtlı. Her evde ne kadar ikincil hasar olduğunu tam olarak biliyoruz.”

‘Test alanı var’

Merak edilen gerçekleri ile 'Habsora'

Mevcut savaş, Hamas liderliğindeki Filistinli grupların İsrail’e saldırı başlatmasıyla, 1.200’den fazla İsraillinin öldürülmesi ve yaklaşık 240 kişinin esir alınmasıyla başladı. İsrail, Gazze Şeridi’ni ağır bir şekilde bombalayarak ve kıyı bölgesini işgal ederek, bu süreçte sivil altyapının çoğunu yok ederek karşılık verdi.

Merak edilen gerçekleri ile 'Habsora'

Soruşturmadaki kaynaklar, yaygın katliam ve yıkımın İsrail kamuoyuna zafer imajı vermek için kullanılabileceğine inandıklarını söyledi. Mhajne, bu hedefin İsrail teknolojisinin imajını da kapsayacak şekilde genişletilebileceğine inanıyor.

“Hamas saldırıları, konu gözetleme olduğunda yapay zekanın zayıflığını gösterdi” dedi.

Ona göre Hamas’ın, savaşçılarının Gazze Şeridi’ndeki sinyal kulelerini sökmesinin ardından fark edilmeden İsrail’e girme yeteneği ciddi itibar kaybına neden oldu.

İsrail casus yazılım teknolojisi özellikle birçok ülkede gazetecileri ve aktivistleri hedef almak için kullanılıyor.

İsrail aynı zamanda dünyanın en büyük 10’uncu silah ihracatçısıdır ve özellikle siber güvenlik ve yapay zeka silahları konusunda güçlü bir üne sahiptir.

Mhajne, “Filistinliler üzerinde test yapıyorlar. Siber güvenlik ve yapay zekanın geliştirilmesi konusunda İsrail’in lider olmasının nedeni budur, çünkü onların bir test alanı var” diye altını çizdi.

“Kimse onlarla onu nasıl geliştirdikleri ve nasıl test ettikleri hakkında konuşmuyor. Size garanti ederim ki bu teknoloji savaştan sonra bildiğiniz tüm baskıcı rejimlere satılacak.”

Shtaya da buna katılıyor ve Habsora gibi yapay zeka savaş teknolojilerinin “sadece etkilemek ve Gazze Şeridi’ni yok etme işini kolaylaştırmak için kullanıldığını” söylüyor.

Bu sistem şu anda tamamen İsrail ordusunun elinde olsa da İsrailli uzman bunun değişeceğine inanıyor.

İsrail silah satışlarının zaten hızla arttığını iddia ederek, “Gelecekte, orada çalışan insanlar özel sektöre gidecek ve benzer şeyler yapacak ve onları ihraç edecekler” dedi. “Bu savaş İsrail silah satıcıları ve ihracatçıları için zaten harika.” diye ekledi.

‘Sınır yok’

Merak edilen gerçekleri ile 'Habsora'

Pek çok kişi İsrail’in Gazze’deki eylemlerinden sorumlu tutulması çağrısında bulunurken, BM organları bu eylemlerin savaş suçları ve soykırım suçlamalarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Fakar İsrail’i yapay zeka kullanımından sorumlu tutmak daha karmaşık olabilir.

Bazı hükümetler ve uluslararası kuruluşlar, yapay zekanın askeri amaçlarla kullanımını uluslararası hukukun sınırları içinde kalması gerektiğini söyleyerek düzenlerken, savaşla ilgili yapay zekaya özgü çok az düzenleme var veya hiç yok.

Ayrıca İsrail, daha fazla sivilin öldürülmesi anlamına gelse bile, şu ana kadar bu yeni teknolojinin kullanımını düzenlemeye dair bir işaret göstermiyor.

İsrailli uzman “İsrail, Hamas’ı artık varoluşsal bir tehdit olarak gördüğü için bunun bir sınırı yok” dedi ve Hamas’ın üst düzey komutanlarına ulaşmak anlamına geliyorsa bunun İsrailli esirleri öldürmeye kadar gidebileceğini öne sürdü.

“Yapay zeka kesinlikle orduya matematiksel hassasiyet ve analiz yanılsaması veriyor ki bu yanlış” dedi.

 “Algoritmanın öğrendiği tüm insan kusurları orada otomatiktir.” şeklinde söyledi.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, yapay zekanın çatışmalarda daha iyi karar alınmasını sağlayan ve sivil kayıpların önlenmesine yardımcı olan bir araç olabileceğine inanıyor. Shtaya ayrıca bu teknolojik gelişmelerin doğru kullanıldığında genel olarak insanların yaşam kalitesini artırabileceğine inanıyor.

“Devletin bu tür teknolojileri insanlara baskı yapmak ve onların hayatlarını zorlaştırmak için kullandığını görmek, sırf bu toplu cezalandırmayı görmek acı verici ve yıkıcı” dedi.

Kaynak: Mira Haber