Mira Haber – Ortadoğu Bağımsız Muhabir Ajansı
Gazze’deki El Ahli Arap hastanesindeki bir doktor, dün gece hastanede en az 471 Filistinlinin ölümüne yol açan patlamanın ardından tanık olduğu “dehşet verici” manzaraları anlattı.
Doktor Muhammed Gniem, İsrail hava saldırısının hastaneyi parçalayıp geride ölü ve yaralıların cesetlerini bıraktığının bildirilmesinin ardından şunları söyledi; “Gördüğümüz yaraların vahşeti ve doğası, daha önce Gazze’ye yapılan hiçbir saldırıda tanık olmadığımız bir şeydi.”
“O kadar gerçek dışı idi ki, bir rüya da olabilirdi. Sinemada bile korkunç bir sahne yaratmak isteselerdi böyle bir sahne yapmazlardı” dedi Gniem.
“Olanların gerçek olduğuna hâlâ inanamıyoruz. Bu bir hastane! Uluslararası insancıl hukuk tarafından korunmaktadır. Oraya giden herhangi bir yerinden edilmiş kişinin, herhangi bir sağlık sektörü çalışanının burada korunması gerekiyor.” diye ifade etti.
Katliam, Gazze’de en az 3.300, İsrail’de ise 1.400 kişinin öldüğü, devam eden İsrail-Filistin savaşındaki en büyük can kaybına işaret ediyor.
İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları, Hamas liderliğindeki İsrail’e düzenlenen sürpriz saldırının ardından 7 Ekim’den bu yana devam ediyor.
Yerinden edilmiş binlerce Filistinli, güvenli bir yerde olduklarını varsayarak Gazze Şehri’ndeki El Ahli hastanesinin avlularına sığınıyordu. Bunların çoğu şu anda öldü ya da ciddi şekilde yaralandı.
Hastaneden bir kilometre uzakta yaşayan saldırının görgü tanıklarından biri şunları söyledi; “Patlamanın sesi çok yoğun ve korkunçtu. Sanki burada, evimdeymiş gibi hissettim”.
Bölge sakini, iki gün önce hastaneye gittiğini ve “orada hastalar ya da evlerini boşaltmak zorunda kalan ve hastaneye sığınan çok sayıda insan” gördüğünü söyledi. “Avlu insanlarla doluydu. Patlamanın sesi çılgıncaydı.” diye anlattı.
Kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nden bir gazeteci “Dün gece gördüğüme benzer bir şey görmedim” dedi. “Bu en iğrenç katliamdı. Öldürülen çocukların çoğu havaya uçtu. Fotoğraf çekerken bayıldım, o kadar korkunçtu ki.”
Gazeteci, El Şifa hastanesindeki sağlık uzmanlarının, gazetecilerden El Ahli’de öldürülenlere yer açmak için oradaki medya çadırını boşaltmalarını istediklerini söyledi.
“Özellikle çocuklarını ölüler arasında arayan ebeveynler için korkunçtu” dedi. “En acı veren şey, El-Ahli hastanesine giden ve orada öldürülen El-Şifa’da yaralanan bir hastaydı.” diye ekledi.
İsmini vermek istemeyen bir görgü tanığı, İsrail’in “saldırının ilk günlerinde hastaneyi bombalamakla tehdit ettiğini ancak bunu gerçekten yapacaklarını hiç düşünmediğini” şaşkınlıkla anlattı.
“Patlama çok büyük ve beklenmedikti.” dedi görgü tanığı, önceden uyarı bile yapmadıklarının da altını çizdi.
“Dışarıdaki bombalamadan yüzlerce ailenin sığındığı hastanenin bahçesine bombalar düştü. Hastanenin güvenli bir yer olacağını düşünüyorlardı.” şeklinde konuştu.
Sağlık sistemi mahvoldu
Gniem, katliamın Gazze’nin sağlık sistemini paramparça ettiğini söyledi.
“Katliamdan önce hastanemiz zaten uçurumun eşiğindeydi. Odalar önceki katliamlardan iyileşenlerle doluydu ve her koridor, kalacak güvenli bir yer arayan yerinden edilmiş insanlarla doluydu” diye ifade etti doktor.
“Ancak katliam sağlık sistemimize diz çöktürdü. Katliamın sonuçları bizi etkilemeden öncesinde pamuk ipliğine bağlıydık; tükenen tıbbi malzemeler, tükenen yakıt ve bizi elektriksiz ve oksijensiz bırakan elektrik kesintisi zaten bizi korkutuyordu.” şeklinde anlattı.
Gniem, “Halihazırda kapasitesi olan bir hastaneyi hayal etmeye çalışın. Sonra yaralı ve ölenlerin 500’ünü ekleyin. Gördüklerimiz yürek parçalayıcıydı. Yaralanmaların niteliği gerçekten dehşet vericiydi. Gelen çocuklar parçalara, vücut parçalarına benziyordu.” dedi.
Doktor, çocukların karınlarının yarıldığını gördüğünü belirterek, “Cesetlerinden kalıntılar çıkıyordu. Tüm bu yaralanmalar personelin tükendiği ve hastanenin dolduğu bir dönemde meydana geldi. Zaten zayıf olan bir tesiste, personelimiz, yaralıları alanın izin verdiği her yerde, çıplak zeminde, elimizde kalan kısıtlı malzemeyle tedavi etmek zorundaydı” diye konuştu.
Kaynak: Mira Haber