17:41 Perşembe / 28 Mart 2024 | 18 Ramazan 1445

Esad Suriyeli sığınmacıların geri dönme konusunda ABD ve Avrupayı suçladı

Suriye Devlet Başkanı, 2011’de protestolarla başlayan savaş sırasında yurtdışına kaçan 5 milyondan fazla yurttaşın ülkeye dönüşünü ABD ile Batılı müttefiklerinin yaptırım rejiminin engellediğini söyledi.

Bugün Şam’da düzenlenen sığınmacıların dönüşü konulu uluslararası konferansın açılışında video bağlantısıyla konuşan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, “Geri dönmek ve yurdumuzun yeninden inşasına katılmak isteyen her sığınmacının dönüşünü sağlamak için inatla çalışmaya devam ediyoruz” diyerek şu vurguyu yaptı:

“Ama Suriyeli sığınmacıların yurtdışında dönüşlerini engellemeye yönelik baskılara maruz kalmalarının yanısıra başka büyük engeller de var: Amerikan rejimi ile müttefiklerinin dayattığı ekonomik yaptırımlar ve ablukalar.”

‘Suriyelileri ülkeden çıkarmanın koşullarını yarattılar’

‘Suriyeli sığınmacı sorununun başta ABD olmak üzere Batılı güçlerin yarattığı yapay bir mesele olduğunu’ dile getiren Esad, şu ifadeleri kullandı:

“Nesnel koşullar sığınmacı sorununun çıkmasına yol açmadığı için, Amerikan rejimi liderliğindeki Batı rejimlerinin ve ona bağlı ülkelerin, özellikle de Türkiye’nin, Suriye’ye müdahale etmenin bir gerekçesi olarak, Suriyelileri ülkeden toplu olarak çıkarmaları için koşullar yaratması gerekliydi. Bunun en kolay yolu, terörizmi yaymaktı.”

‘Sığınmacıların dönüşü ulusal bir mesele’

Sığınmacıların geri dönüşünün sadece insani bir sorun değil, aynı zamanda ulusal bir mesele olduğunu, ülkeye geri dönmek isteyenlerin sayısının sürekli arttığını belirten Suriye lideri, “Siyaset güdümlü istatistiklerde bir sayı olmayı veya kendi ülkelerine karşı terörü destekleyen rejimlerin elinde bir piyon olmayı reddediyorlar” diyerek şöyle devam etti:

“Başlangıçta, engellemeye yönelik bütün uluslararası girişimlere rağmen bu konferansın düzenlenmesini desteklemek için gösterdikleri büyük çaba ve yoğun çalışmaları için Rus dostlarımıza içten teşekkürlerimi sunuyorum.” 

“İranlı dostlarımıza da bu konudaki çabaları ve savaşın etkisinin ve ablukanın sonuçlarının hafifletilmesine katkıda bulunan gerçek destekleri için teşekkür ederim.”

“Özellikle yerinden edilmiş Suriyelileri kabul eden, kucaklayan ve kendi ekonomik sıkıntılarına rağmen geçim ve iş imkanlarını çocuklarımızla paylaşan ülkelere teşekkür ediyorum.”

‘Siyasi pazarlık ve yolsuzluk için sığınmacıları sömürüyorlar’

“Bazı ülkelerin etik insani ilkeler temelinde kucakladığı sığınmacılar, Batı’da ve bölgemizdeki diğer bazı ülkelerde siyasi pazarlık kozu haline getirilerek sömürüldü. Yurt dışındaki evlatlarımız, yaşadıkları acı dikkate alınmadan yetkililerin yolsuzlukları için kullandığı para kaynağı haline getirildi.”

“Geri dönüşlerine uygun koşullar yaratmak için bilfiil çalışmak yerine, bazı zamanlarda ayartma ve diğer zamanlarda baskı ve yıldırma yoluyla o ülkelerde kalmaya zorlandılar… Bu, şaşırtıcı değil, çünkü bu hükümetler Suriye’de terörizmi yaymak için çok çalışarak yüz binlerce insanının ölümüne ve milyonlarcasının yerinden edilmesine yol açtılar.”

En çok Suriyeli sığınmacı Türkiye, Lübnan ve Ürdün’de bulunuyor. Suriye içinde de milyonlarca kişi evinden olmuş durumda. Suriye hükümeti sığınmacıların dönüşünü programının öncelikleri arasında sayıyor. 

Konferans Rusya’nın önerisiyle toplandı

Ekim ayında ilkin Rusya Savunma Bakanlığı, 10-14 Kasım’da Şam’da sığınmacıların dönüşüyle ilgili konferans düzenleneceğini, kendilerinin de organizasyonda yer alacağını duyurmuştu. 

Ardından BM Suriye Temsilcisi Geir Pedersen ile görüşen Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, sığınmacıların dönüşüyle ilgili konferans düzenleyeceklerini teyit etmişti. Muallim, Batı’yı da sığınmacıların Suriye’ye geri dönmesini engelleyen sahte şartlar yaratmakla eleştirmişti. 

Batılı ülkeler katılmadı

Nihayetinde konferansın 11-12 Kasım’da düzenlenmesinde mutabık kalınırken, bazı Batılı ülkeler, Suriye’nin milyonların dönüşüne hazır olmadığı iddiasıyla konferansa yönelik itiraz açıklamıştı. Konferansa Rusya, Çin, İran, Lübnan, BAE, Pakistan ve Umman katıldı.

 

DİĞER GELİŞMELER