“Tahıl sevkiyatının önümüzdeki süreçte de devamı, başta Ukrayna halkı olmak üzere tüm Avrupa’nın ve dünyanın çıkarına olacaktır. Bu arada Rusya’nın gübresini de yine alıp Türkiye üzerinden ihtiyacı olan ülkelere göndermenin gayreti içerisinde olacağız. Türkiye’nin her iki tarafla da konuşabilen, samimi diyalog kurabilen, iki ülkenin de güven duyduğu bir konumda bulunmasının değeri giderek daha iyi anlaşılıyor. Nitekim bugünkü temaslarımızda pek çok Avrupalı lider Türkiye’nin diplomatik hamlelerinden sitayişle bahsetti. Sahada yaşanan kabul edilemez gelişmeler işimizi zorlaştırsa da en kötü barışın bile savaştan daha iyi olduğu inancıyla,
çatışmaları sonlandırmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Hal böyleyken, bazı birlik üyesi ülkelerin Türkiye ile işbirliği ve iyi komşuluk yerine gerginliği tırmandırmayı ve kışkırtmaları tercih ettiklerini görüyoruz. Burada şu hususun altını çizerek ifade etmek isterim, Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, hak ve hukukunda gözü yoktur. Biz, sadece ülkemizi ve Kıbrıs Türklerinin menfaatlerini korumanın mücadelesini veriyoruz. Kimseyle, hiçbir komşumuzla gerilim istemiyoruz.”
‘Muhataplarımızı ikili temelde diyaloğa davet etmesini bekliyorum’
Erdoğan, Doğu Akdeniz ve Ege sorunlarını uluslararası hukuk çerçevesinde çözmek istediklerini defaatle dile getirdiklerini ifade ederek “Avrupa Birliği’nin de bu konuda ‘birlik dayanışması’ adı altında haksız ve hukuksuz girişimlere destek olmak yerine, muhataplarımızı ikili temelde diyaloğa davet etmesini bekliyorum” diye konuştu.
“Kıbrıs’ta çözümün tek anahtarı, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescilidir. Kalıcı çözüm için Ada’daki gerçeklerin kabulü gerekir” vurgusu yapan Erdoğan, bu hakikatler ışığında adımları atmaya devam edeceklerini de dile getirdi. Toplantıların hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, “Türkiye olarak Avrupa ülkeleri ile ilişkilerimizi geliştirmek, üyelik sürecimizi ilerletmek için işbirliğine hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“İsveç Başbakanı ile NATO üyelik süreciyle ilgili görüştünüz mü? Görüştüyseniz kendisine hangi mesajları ilettiniz?” sorusu üzerine Erdoğan, İsveç Başbakanı ile şu an itibarıyla görüşemediklerini ifade etti.
Erdoğan, “Yeni başbakanı anlamak istiyorum. Yeni başbakanla da herhalde kadrosunu filan gerçekleştirdikten sonra görüşme fırsatı bulduğumuzda memnuniyetle görüşürüz. Burada bir sıkıntı yok” ifadesini kullandı.
‘Dişleri bakanlarımız birbirleriyle görüşecekler, özel temsilcilerimiz aynı şekilde görüşecekler’
“Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile gün içerisinde birkaç kez görüştünüz. Kendisi hem Türkiye hem Azerbaycan ile sorunların çözümü konusunda size hangi mesajları verdi?” sorusu üzerine de Erdoğan, iki ülke arasındaki görüşmelerin özel temsilciler vasıtasıyla devam ettiğini dile getirdi. Paşinyan ile görüşmeyi, samimi bir havada gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, “Bu görüşme esnasında bazı talepler söz konusu oldu. Bu taleplerle ilgili olarak da gerek özel temsilcilerimize gerekse dışişleri bakanlarımıza görevlendirmeyi yaptık. Dışişleri bakanlarımız birbirleriyle görüşecekler, özel temsilcilerimiz aynı şekilde görüşecekler ve ondan sonra çıkan neticeye göre adımımızı da atacağız” diye konuştu.
‘Beyefendi konuşmadan çok rahatsız olmuş’
“Yunanistan’ın son dönemde provokasyonlarının arttığını biliyoruz. Burada yaptığınız ikili görüşmelerde bu provokasyonlara ilişkin fikir teatisinde bulundunuz mu? Yunanistan’ın göçmenlere uyguladığı politikalar da uluslararası raporlarda yer alıyor. Bunlar gündeme geldi mi?” sorusuna karşılık Erdoğan, bu akşam yemekte bir konuşma yaptığını söyledi.
‘Siz izin almadan konuşamazsınız’ dedim’
“Beyefendi konuşmadan çok rahatsız olmuş. Rahatsız olduğu için de aslında bu tür yemek adabına terstir, kimden izin aldı, nasıl yaptı bilmiyorum, herhalde başkandan almıştır izni, orada çıktı bir konuşma yaptı. Kendisine bizim biraz ağır gelecek ifadeler kullandığımızı filan söyledi” diyen Erdoğan, aslında ağır bir şey de olmadığını söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:
“Olması gereken yerde değiller. Hala bunların bütün politikaları yalan üzerine kuruludur, hep yalan… Dürüstlük yok. Hadi bir araya gelelim dediğiniz zaman, kıyıdaş ülkelerle filan, buna da yanaşmıyorlar, yanaşmazlar ama Türkiye’den kendileri daha ön adım atmayı filan bekliyorlar. Araya da birçok ülkeyi sokuyorlar. Bugün birçok ülke onlarla bu münasebetleri geliştirme konusunda bizden bir adım atmayı beklediler. Sadece Yunanistan değil, aynı şekilde Güney Kıbrıs, ‘Ya işte bir konuşalım, bir araya gelelim.’ filan dedik, yok yani biz işte şimdi konuşuyoruz ayakta; görüşmeyi konuşmayı yaptık ama sizin bir yerlerden izin almanız gerekiyor… ‘Yok ben izin almam.’ filan dedi. ‘Bugüne kadar hep böyle geldi bu iş. Siz izin almadan konuşamazsınız’ dedim. ‘Benim iki ayım kaldı zaten bu arada bu işi konuşalım, görüşelim, bitirelim.’ filan gibi laflar etti. Dedik ki şu anda muhataplarınız belli. O muhataplarınızla bu görüşmeleri yapabilirsiniz ve bizim de şu an itibarıyla Yunanistan’la görüşeceğimiz herhangi bir şey yok. Zamana bırakmak suretiyle zaman içerisinde temenni ederiz ki bir konuşma fırsatını yakalarız.”
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Sadece Yunanistan için geçerli değil, bize saldıran hangi ülke olursa olsun cevabımız ‘bir gece ansızın gelebiliriz’. Bunu böyle bilmeleri lazım.
İsveç’te terör örgütlerinin yürüyüşleri devam ettiği, parlamentoda bu teröristler yer aldığı sürece bizim İsveç’e bakışımız olumlu olmayacaktır.
“Gel” dedik ama “Gelirken hanımla beraber gel” dedik. Kendisiyle de latife yaptık. “Hanımlar iyi anlaşıyor, biz pek anlaşamıyoruz.” dedim.
(Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesi) Ön şartımız yok. Azerbaycan’la barış sözleşmesini yaptığınız anda bizimle ilgili en ufak bir pürüz kalmaz.
(Macron’a Türk Birliği daveti) ‘Gel’ dedik ama ‘Gelirken hanımla beraber gel’ dedik. Kendisiyle de latife yaptık. ‘Hanımlar iyi anlaşıyor, biz pek anlaşamıyoruz’ dedim.
Şu an iki liderle çok rahat görüşebilen tek lider benim. Sayın Putin’le de Zelenski ile de görüşebiliyorum. 200 esir değişimi yaptık. Ukraynalı bu esirlerin ailelerini de aynı şekilde ülkemize aldık. Şu anda misafir bunlar. Medvedçuk o da Rusya’nın önemli ismiydi. Ve bu 200 takas gerçekleşti. Buna benzer bir uygulamayı dünyada başka yapan bir ülke yok. 200 takası ne kadar önemsiyorsak, tahıl olayını da gübre olayını önemsiyoruz. Yarın Putin’le bir görüşmem olacak. Bunların değerlendirmesini yine yapacağız.
Sanna Marin ile görüşmemiz iyi geçti. Kendisine, Finlandiya ile ilişkilerimizin İsveç’e göre daha farklı olduğunu söyledim. Finlandiya, terörün kol gezdiği bir yer değil ama İsveç öyle. Burada Finlandiya-İsveç noktasında NATO’nun karar vermesi gerek. NATO, bu kararı Finlandiya’nın lehine verirse biz de elimizden geleni yaparız.
Kremlin, Putin ve Erdoğan’ın telefonda görüşeceğini doğruladı
Öte yandan, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la telefonda görüşmeyi planladığını belirtti.
Peskov, gazetecilerin, Putin’in Erdoğan’la telefonda görüşmeyi planlayıp planlamadığı sorusuna, “Evet” dedi.