Dün (perşembe) Hurasud-Din örgütü ile Hey’et Tahriru’ş-Şam askerleri arasında İdlib şehri yakınında yaşanan çatışmalar sırasında, birçoklarının IŞİD gibi bir çok yerde direnişcilere karşı yaptığı ihanetine benzettiği ürkütücü bir olay yaşandı.
Konunun detaylarıyla ilgili olarak İba Haber, Hey’et Tahriru’ş-Şam Zubeyir b. Avvam tugayına bağlı ve olaya bizzat tanık olan Ebu Dücane adlı direnişci ile görüştü. Ebu Dücane şunları söyledi: “Çatışma sırasında tugaya bağlı Ebu Useyd birliğiyle birlikte Hurras’ın kurduğu kontrol noktasına ilerleyip noktayı kuşatma altına aldı. Kontrol noktasında bulunan Hurras unsuru Ebu Useyd’in verdiği eman üzerine teslim olmayı kabul etti.”
Tanık devamla şunları söyledi: “Eman verilmesinden sonra çatışma durdu ve Hurras unsuru onu karşılayan kardeşlere doğru ilerlemeye başladı. Ancak ansızın ateş açmaya başlaması üzerine Ebu Useyd kardeşimiz şehid oldu, üç kardeşimiz yaralandı ve hain geri kaçtı.”
Bu olay bazı aktivistlere ve gelişmeleri takip edenlere geçmiş bazı tecrübeleri hatırlattı. Bazıları bunu, bazı Hurasud-Din örgütü unsurlarında aşırılık konusunda bir tehlike uyarısı olarak değerlendirdi. Zira bu türden ihanet olayları Suriye’nin farklı bölgelerinde IŞİD ile yaşanan çatışmalar sırasında birçok kez tekrar etmişti. Geçen dönemlerde Hariciler ister savaş ister barış sırasında olsun hiçbir söz ve ahitlerine sadakat göstermemişlerdi.
Dün Tahriru’ş-Şam yayınladığı beyanda, özgür kuzeyde bulunan alim ve şeyhlerin başlattığı ateşkes çağrısını kabul ettiklerini ilan etmiş, ateşkesin (Hurras ve Ensarud-Din’e işaret ederek) yolları kesip kontrol noktaları koyanların elinde olduğunu, kontrol noktalarının kaldırılması ile ve özgür bölgenin güvenliği ve istikrarı ile oynayanların hesaba çekilmesi ve bu türden olayların bir daha tekrarlanmamasının garanti edilmesi ile son bulacağını belirtmişti.