Amerika Birleşik Devletleri’nde 2024 Başkanlık seçimi rüzgarı esmeye başladı. Demokrat Parti’den Joe Biden başkanlık için tekrar aday olmayı planladığını açıkladı. Partiden, aday olması muhtemel görülen diğer 2 isim ise; Başkan yardımcısı Kamala Harris ve Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg.
Cumhuriyetçi Partiden ise Donald Trump, Temsilciler Meclisi tarafından ikinci kez mahkemede suçlu bulunduktan sonra beraat etmesiyle tekrar aday olacağını açıkladı. Yine U.S Senatör Ted Cruz, Florida valisi Ron DeSantis gibi isimler partinin olası adaylarından.
Dua Oy Standı Zirvesi: “LGBTQ şeytani güçlerin simgesi”
Geçtiğimiz cuma gecesi, Washington DC’de, “Dua Oy Standı Zirvesi”ne sosyal muhafazakarlar Birleşik Devletleri’n her bir eyaletinden akın etti.
Aile Araştırma Konseyi(FRC)’nin ev sahipliği yaptığı bu sağcı dindarların yıllık mitinginde Danold Trump başta olmak üzere, Florida valisi Ron DeSantis, eski başkan yardımcısı Mike Pence ve başkan adaylarından Vivek Ramaswamy konuşmalar yaptı.
Konuşmacılar, zirvede son yıllarda ülkede yayılan LGBTQ örgütünün ülkeyi ulusal anlamda uçuruma götürdüğünü belirten sunumlar gerçekleştirdi.
Trump anketin kazananı
Donald Trump, hayranlarının karşısına “Tanrı ABD’yi korusun” sloganıyla çıkarak; “Bundan bir yıl sonra her biriniz hayatınızın en önemli seçiminde oy kullanacaksınız” dedi.
“Bu seçim, Amerika’nın Yahudi-Hıristiyan mirasını yok etmek isteyen Marksistler, faşistler, komünist zorbalar tarafından mı yönetileceğini, yoksa Amerika’nın bu odadaki herkes gibi Tanrı’dan korkan, özgürlüğü seven vatanseverler tarafından mı kurtarılacağını belirleyecek.” diye ekledi.
Dört suçlamayla karşı karşıya kalan Trump, 2020 seçimlerinin “hileli” olduğu yönündeki iddiaların asılsız olduğunu yeniden dile getirdi. Trump, “Radikal sol Demokratlar, Marksistler, komünistler ve faşistler beni ne zaman suçlasa, bunu büyük bir onur nişanı olarak görüyorum çünkü sizin adınıza suçlanıyorum” diye ifade etti.
Trump, Pray Vote Stand’ın anketini yaklaşık yüzde 64 oyla kazandı. Ulusal anketlerde gerileyen DeSantis sadece yüzde 27 oy aldı ancak başkan yardımcısı kategorisinde lider oldu.
LGBTQ Amerikan aile yapısına zarar veriyor
Aile Araştırma Konseyi (FRC)’nin ev sahipliği yaptığı muhafazakar sağ kesimin önemli isimlerinin katıldığı yıllık zirvede çeşitli konuları içeren başlıklar zikredildi. Bunlardan başlıcaları, ‘İsa’nın devlet okullarına geri getirilmesi, insanlıktan çıkan trans bireyler ve kürtajın ülke genelinde sona erdirilmesi’ idi.
FRC’nin başkanı ve etkinliğin sunucusu Tony Perkins, Biden Yönetimi içinde “kutsal olmayan üçlü” diye adlandırdığı üç konu hakkında uyardı: Kürtaj, LGBTQ’lu çocukların zihinlerinin sapkınlığı ve iklim krizi. Bunlar ” Amerikan ailesinin zarar vermek için odaklanılmış sorunlarıdır” dedi.
Kimlikte yalnızca iki cinsiyet olacak
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl zirveye katılanlarda Hıristiyanların zulme uğradığı konusunda birleştiler. Florida valisi DeSantis, “Silah haline getirilmiş bu hükümetin, okul yönetim kurulu toplantısına giden ebeveynlerin veya toplum yanlısı aktivizmle meşgul olan inanç liderlerinin peşine düştüğünü görüyoruz” dedi.
Florida valisi, başkan olarak seçilmesi halinde özel dini okullara derhal fon sağlanacağına, Eğitim Bakanlığı veya diğer federal kurumlarda “vicdan ve dini özgürlük bölümleri oluşturulacağına” ve “hükümet belgelerinde yalnızca iki cinsiyetin yer alacağına” dair söz verdi. “Yaşam tarzımızı alt üst etmek için ellerinden geleni yapan düşman güçlerin yüzüne beyaz teslim bayrağı çekemeyiz” diye ekledi.
“Halk kafa kırmaya istekli birini başkan olarak istiyor”
20 yılı aşkın süredir dini haklar üzerine çalışan ve bu yıl “Dua Oy Standı”na da katılan Peter Montgomery, “Liberallerin Hıristiyanlığı yok etmeye kararlı olduklarına inanıyorlar, bu yüzden kibar olacak birini istemiyorlar” dedi ve Hıristiyan seçmenlerin “kafa kırmaya istekli birini başkan olarak görmeyi dilediklerini” ekledi.
“Birçok insan sağ kanadın dini yönünü dikkate almıyor. Fakat dünya görüşünü anlamanın gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum, çünkü dini sağcı düşüncenin insanlara sunduğu şeylerden biri gerçekten büyük bir hikayede rol oynama şansıdır: Dini değerlere saygı duyduğumuz süre içinde Amerika, Tanrı tarafından özel bir yer olarak kutsanmıştı ve biz de kutsanmıştık. Ama şimdi bu şeytani güçler, Marksistler, komünistler, eşcinseller, feministler bizi Tanrı’dan uzaklaştırdılar.”
“Siyasetle ilgilenmenizin, okul yönetim kuruluna aday olmanızın, kötülüğün güçleri ile iyiliğin güçleri arasında yeryüzünde ve göklerde gerçekleşen bu devasa savaşın bir parçası olduğunu düşünmek gerçekten güçlü bir motivasyon kaynağı.” olduğunu söyledi.
“Oğullarınıza erkekliği öğretin”
Oklahoma Valisi Kevin Stitt’in eski kampanya yöneticisi Aamon Ross, “İncil’e dayanan dünya görüşleri mükemmel olan liderlere ihtiyacımız var. Eğer onu getiren biz değilsek, senin krallığın nasıl gelecek, Cennette olduğu gibi yeryüzünde de senin iraden nasıl gerçekleşecek?” dedi.
Missouri Senatörü Josh Hawley ise “erkeklik” konusunu ele alan konuşmacılardan yalnızca biriydi.
“Ben de bir Hıristiyan olarak şunları söylemek istiyorum; eşcinsellik konusu tamamen ruhsal bir savaş… Bu, kötülüğe karşı ahlaki bir mücadele” dedi. “Erkeklerin İncil’deki koruma içgüdüsü ve ailenin devamını sağlama rollerini yerine getirmeye istekli olmalarına ihtiyacımız var. Ebeveynler, kızlarınızı korurken oğullarınıza da erkekliği öğretin. Onlara güçlü adamlar olmalarını söyleyin” diye ekledi.
“Travestiler okul işletmemeli”
LGBTQ’ya yönelik savaşta en ön sırada yer alan Oklahoma okullarının müfettişi Ryan Walters ise ; “Bu, Joe Biden’ın çocuklarımıza, okullarımıza, inancımıza ve ülkemize karşı savaşıdır. Burada gördüğümüz şey, radikal toplumsal cinsiyet ideolojisini sınıfa dayatmaya, Amerikan tarihini yok etmeye ve ebeveynlerin tüm haklarını elinden almaya yönelik açık bir saldırıdır.” şeklinde söyledi.
Walters, “Fakat buna karşı mücadele vermek zorundayız. Okullarımızdan birinin travesti bir müdürü var ve o da başka bir travestiyi işe aldı… Ben o kişinin kovulmasını talep ediyorum. Hiçbir travesti bu ülkenin hiçbir yerinde, özellikle de Oklahoma’da okul işletmemeli.” diye ekledi.
“Çocuklar devlet okullarını terk edip kliselere gelebilirler”
Papaz Jack Hibbs Trump’tan hemen önce gerçekleştirdiği konuşmasında, “transseksüelliği” şeytanın kendisinden başkası olmayan “Tanrı karşıtı, İsa karşıtı bir plan” olarak adlandırdı.
Hibbs kalabalığa şunları söyledi: “Çocuklar devlet okulunu terk etme olanağına sahipler ve devlet okulundan sonra kilisemize gelebilirler ve zehirden arındırılabilirler. İçlerinden ıvır zıvırı çıkarmamız ve kalplerine hakikatin tohumlarını ekmemiz gerekiyor.” dedi.
“Kiliseler buna öncülük etmeliler. Papazların duvarın üzerinde durup trompet çalmaları ve insanları uyarmaları gerekli. Bu, bu milletin son çırpınışlarıdır.” diye belirtti.
“Gökkuşağı sembolü şeytani güçlerin sembolü”
Yahudi haham Jonathan Cahn, Pagan ahlakının Amerika’yı ele geçirdiğini, “transhümanizmden tutun da doğaya tapınmadan uyanıklığa kadar her şeyi” teşvik ettiğini ve Tanrı’nın okullarda anılmaktan silinmesinin ardından boşluğu doldurduğunu söyledi. Gökkuşağı sembolünün ise “Erkek ve kadın arasındaki çizgileri bulanıklaştıran” bir tanrıçanın işaretini simgelediğini ileri sürerek sembolün, “LGBTQ gündemini zorlayan şeytani güçlerin sembolü” olduğunu vurguladı.
“İşte bu yüzden gökkuşağı kültürümüzü yağmalıyor, Batı uygarlığının bir işareti olan haçın yerini alıyor. Kültürü değiştiriyor…” şeklinde belirtti.

Çocuğundan uzaklaştığını söyleyen Atterbery, “Okulda süregelen cinsiyet kimliği öğretisinin onu etkilediğine dair hiçbir fikrim yoktu”
“Trans tarikatının ona daha fazla fikir aşılayan web sitelerini ziyaret ettiğine dair hiçbir fikrim yoktu.” dedi.
Atterbery, çocuğunun 17 yaşında trans ameliyatı geçirdiğini ancak annenin bunu sosyal medya aracılığıyla öğrendiğini söyledi. Çocuğu daha sonra falloplasti ameliyatı yaptırdığında bekleme odasında olduğunu anlatırken ağladı ve operasyonu gerçekleştiren doktorlara “doktor kılığına girmiş kasaplar” diye haykırdı.
Kaynak: Mira Haber