Geçtiğimiz günlerde, İstanbul’da özel güvenlik görevlisi kılığında bir kişinin sosyal medyada paylaştığı namaz kılma videosu hakkında soruşturma başlatıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya platformlarında yayınlanan güvenlik görevlisi kıyafeti giymiş bir kişinin namaz kıldığını gösteren videoyu incelemeye aldı.

Videoda zanlının elinde sigara ile ‘Atatürk’ü Ekber’ diyerek namazda andımızı okuyup, dini değerler ile açıkça alay ettiği görüldü.

Namazla küstahça alay etti bakın ne ceza verildi

Savcılık, video içeriğiyle ilgili olarak “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Polisin zanlının aranması ve tutuklanması için gerekli yazı yazdığı belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada gözaltına alınan D.Y, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra soruşturma savcılığına çıkarıldı. D.Y’nin İfadesi alındıktan sonra tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi.

Sorgusu tamamlanan zanlı D.Y, nöbetçi sulh ceza hakimliğince salıverildi. Zanlı hakkında adli kontrol kararı alınıp alınmadığı ise henüz öğrenilemedi.

Atatürk’e haklı da olsa eleştiride bulunulsa

Peki ya bu hakaret ve aşağılama Atatürk ve ilkelerine yapılsaydı nasıl tepki alırdı? 

Videodaki şahıs görüldüğü üzere sanki iki ilahı birbiri ile yarıştırırcasına, Atatürk’ü Allah’ın yerine koyarak ‘Atatürk’ü Ekber’ gibi bir hadsizliğe gidiyor. Yani dini değerleri aşağılamanın da ötesinde bir durum. 

Bugün devlet okullarında hala zorunlu Atatürk heykeline selam verildiğini, bazı okul yöneticilerinin öğrencileri Atatürk fotoğrafına secde ettirecek kadar ileri gittiğini biliyoruz. 

Nitekim bir kaç yıl önce, 10 Kasım Atatürk’ü anma töreninde Atatürk’ün heykelinin önünde saygı duruşunda duran halka bir üniversite öğrencisinin ‘Bu bir kıyamdır, Allah’ın kanununu bilmiyorsunuz, batılı inançları getirdi, yazılı kanunları kaldırttı, putlara tapıyorsunuz, puta saygı duyuyorsunuz’ diye eleştiride bulunduğunu hatırlıyoruz.

Üniversiteli kız öğrenci polis ekipleri tarafından apar topar gözaltına alınmış, “Atatürk’e ve hatırasına alenen hakaret” suçlarından tutuklanarak kapalı cezaevine konulmuştu.

Üniversite öğrencisinin demokratik özgür ülkesinde hakaret ve aşağılama olmadan yaptığı eleştirinin cezası hapis olurken, dini değerler ile alay eden kişilerin salıverilme kararı tartışmalara yol açtı. 

Kaynak: Mira Haber