Ebu Malik’in Telli’nin dün serbest bırakıldığı haberi sosyal medya hesaplarında yayınlansa da, aslında Ebu Malik bir süredir serbestti ve evinde ailesiyle birlikteydi.
Ebu Malik Telli Tahriru’ş-Şam’dan ayrıldığında, Ebu Muhammed Cevlani ona özelden bir mektup yazdı ve “Fesbutu” operasyon odasının kurulması ve ihtilafların başlamasıyla mektup sosyal medya hesaplarında yayınlandı.
Tahrir’uş Şam lideri Ebu Muhammed el-Cevlani’nin Ebu Malik Telli’ye yazdığı mektubun tam metin tercümesi:
“ŞEYH EBU MUHAMMED CEVLANİ’NİN, İSTİFASI SONRASI KARDEŞ EBU MALİK TELLİ’YE MEKTUBU
Es-selamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh.
Bu fiilinle bizi üzdün. Birçok kez sana haber gönderdim, cevap vermedin. Kararında hata ettin. Hiçbir gün beni talep ettiğinde, bu talebini geri çevirmedim. Bir meselenin açıklamasını istediğinde, hiçbir zaman senden bir şey gizlemedik. Allah seni bağışlasın. Cemaat hakkında şüpheler ortaya attığını ve bunu açık bir şekilde dillendirdiğini duyuyorduk. Cemaat hakkında -nefsi durumlar ve uzak kalma hissi dışında bir şey olmadığını düşündüğüm- tüm mülahazalarınla birlikte, bu duruma sen kendini soktun. Cemaat, gücü yettiğince Allah’ın şeriatını ikame etmeye, insanların dinlerini, güvenliklerini ve mallarını muhafazaya, onları savunmaya ve savaşın dağılmaması ve düşmanların yüz üstü bırakmalarına maruz kalmaması için hariçte doğru olanı yapmaya ve orta yolu tutmaya gayret etmektedir. Cemaat içerisindeki mücahidlerin kalpleri müsterihtir. Cemaat, sahaya gelen tüm imtihanlar ve belalar karşısında gücü nispetince yeterliliğini ispat etmiştir. Allah’a hamd olsun. Öyleyse ne istiyoruz?
Değerli kardeşim, bu fiille bir fark oluşturacağını zannetme; bilakis bu, tümü şer olan tefrika, çekişme ve ihtilaftır. Ayrılmanı cemaati itham ile gerekçelendireceksin; beyanının satır aralarında bu açık. Sonra, genel ve özel kararlara muhalefet edeceksin. Cemaat dışında kendi varlığını ispat etmeye çalışacaksın. Sana reddiye verilecek, sen de reddiyelere cevap vereceksin. İtham edecek ve itham olunacaksın. Ve bu durum böyle devam edecek… Ayrılığın kanunu budur. Bunlar, bizim de senin de bizimle birlikte çokça gördüğü sahneler…
Zayıf gerekçelerle, cemaat dışında kendini ispat etme girişimi dışında, ortada ihtilafa düşeceğimiz ve gittiğin yolu mubah kılacak büyük bir şey bulunmamaktadır. Sana çok yakın bir mesafede bulunmamıza ve genele duyurmadan önce bize bildirme imkanın olmasına rağmen, bazı kararlara aleni bir şekilde muhalefet etmenin gerekçesi nedir?
Bu da, senin ıslah değil ihtilaf niyetinde olduğunu gösterir. Neredeyse bunu kesin olarak söyleyebilirim. Allah adına yemini artırma olmasaydı, Allah’a yemin ederdim… Sen mutlak olarak benimsediğimiz bir siyasetten ötürü bize muhalefette bulunmadın; sana yakışmayan çekişmelerden uzak dur. Vallahi, sen en sevdiğim insanlardan ve kalbime en yakın olanlardansın. Allah’tan kork. Kardeşlerin arasında yerin mahfuzdur.
Gel ve içinde ne varsa söyle; bizi geniş sadırlı olarak bulacaksın. Kaçmak ve saklanmak senin yapın değil. Sonra, yeni bir cemaat kurmaktan, -niyetlerini senin daha iyi bildiğin- muhaliflere yardımcı olmaktan, medya üzerinden veya insanlar önünde bizi karalayıcı sözler söylemekten ya da safları bölmekten sakın. Bunları yaptığın gün çok uzaklaşmış ve tüm itibarları düşürmüş olacaksın.
Sen bu yapının oluşumunda payı olanlardansın, biz bununla onur duyuyoruz. Ancak ayrılma kararı verdiğin zaman, onu yıkma hakkın yoktur. Seni bildiğimiz gibi ol; yüzleş ve ben seni şura toplantısına çağırayım veya istediğin kimseleri getir ve istediğin her şeyi söyle. Eğer sözlerinde haklılık payı olursa ve seni dinlemezsek, bizde bir hayır yoktur. Eğer haklılık payı yoksa ve sen de bizi dinlemezsen, sen de hayır yoktur.
Hakka dönmek batılda oyalanmaktan daha hayırlıdır.
Es-Selamu aleykum
Kardeşiniz Ebu Muhammed Cevlani”
Çeviren: Muhammed ATTA
Yayınlanan haberlerde yer alan düşünceler ve ortaya konulan fikirler veya kişiler Mira Haber’in editöryel politikasını yansıtmayabilir.