Suriye-Türkiye iş birliğinde İsrail’in uykuları neden kaçtı?

Türkiye’nin Suriye’deki rolü ve İsrail’in endişeleri: Sadece bir siyasi hamle mi?

Türkiye’nin Suriye’deki güçlü bir aktör haline gelmesi, sadece olumlu bir gelişme olarak yansıtılmakla kalmayıp, aynı zamanda bölgedeki dinamikler üzerinde derin etkiler oluşturuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Moldova’da yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Suriye’de en büyük etkiye sahip ülke olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’nin bölgedeki nüfuzu hızla artıyor ve biz bu yeni denklemi yakından izlemek zorundayız” dedi. Türkiye’nin bölgedeki nüfusunun arttığını vurgularken, bu durumun Türkiye’nin Suriye üzerindeki etkisinin arttığını belirtiyor.

Ancak bu açıklamalar sadece bir kaygı ifadesi değil, aynı zamanda İsrail’in kendi çıkarlarını koruma çabalarının da bir yansıması olabilir. Türkiye’nin artan etkisi, sadece İran tehdidiyle birlikte değerlendirildiğinde, İsrail için ne kadar haklı bir endişe oluşturuyor? 

Erdoğan-Şara görüşmesi

 

Türkiye’nin Suriye ile yürüttüğü diplomatik süreç, bölgesel barış umutlarını artırmakla birlikte, Türkiye’nin dış politikasındaki belirleyici gücünü de gözler önüne seriyor. Ancak bu “tarihi adım” ve “küresel siyaseti değiştirecek” görüşme, somut sonuçlar çıkarmak bir yana, sadece bir başka diplomatik hamle olarak mı kalacak? 

İsrail’in endişesi: Türkiye’nin gücü ve bölgesel denge

İsrail’in, Türkiye’nin Suriye’deki yükselen etkisini yakından izlemesi gerektiğine dair açıklamaları, bir anlamda sadece bölgesel bir tehdit algısını yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda kendi stratejik çıkarları doğrultusunda bir önlem alınması gerektiğini de gösteriyor. 

Türkiye’nin bölgedeki liderliği giderek daha fazla kabul görse de, bu “liderlik” tüm taraflarca kabul edilen bir durum mu, yoksa sadece Türkiye’nin kendi dış politika algısı mı? Türkiye’nin Suriye politikası, uluslararası arenada yankı uyandırıyor; ancak bölgede nasıl bir kalıcı barışa veya istikrara yol açacağı hala belirsiz. Türkiye’nin bölgedeki etkisi arttıkça, bu politikaların sürdürülebilir olup olmadığı ve diğer büyük güçlerin bu durumu nasıl şekillendireceği de zamanla netleşecektir..

Kaynak: Mira Haber