Suriye’de yaşanan karmaşa, beklenmedik gelişmelerle bir kez daha gündeme geldi. Kendi halkının cellatlığına soyunan Esed rejiminin güvenlik güçlerine yönelik operasyonlar, halk arasında bir nebze de olsa rahatlama yaratmıştı. Özellikle Humus’ta gerçekleştirilen başarılı operasyonla rejimin son kalıntılarına darbe vurulmuştu. Ancak yaşananlar, yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Humus’ta çıkan isyan sonrası yaşanan çatışmada çok sayıda şebbiha yakalanarak hapsedildi. Her birinin geçmişe dönük suç dosyaları açılıp hesap sorulacağı düşünülürken, HTŞ hepsini affedip salıvermeyi tercih etti.
Böylelikle suç defteri kabarık, eli kanlı 275 mahkum, yargılanmadan serbest kalmış oldu. Bu kişiler, otobüslerle şehir meydanına getirilerek aileleriyle buluşturuldu.
Bu durum, hem Suriye halkı hem de uluslararası kamuoyu tarafından büyük bir şaşkınlıkla karşılandı. Özellikle İdlib’de Müslümanlar muhalif fikirleri sebebiyle zindandayken, geçmişte insanlık suçlarına karışmış olan zalimlerin affedilmesi, birçok soru işaretini beraberinde getirdi.
HTŞ’nin bu kararı, hem siyasi hem de insani açıdan önemli tartışmalara yol açtı. Hakettiği şekilde cezalandırılması beklenen suçluların cezasız kalması, adaletin tesis edileceğine olan inancı sarsıyor. Suriye’deki iç savaşın yaralarının sarılması ve kalıcı bir barışın sağlanması için bu tür kararların uzun vadeli etkilerinin dikkatle hesaplanması gerektiği vurgulanıyor.
Kaynak: Mira Haber