الديمقراطية كغرابٍ لَبِسَ خُراءَ الزينةِ والتجميل، ريشًا مُصطَنعًا من البلاستيك، ونَصَعوه على وجهه صباغةً تظهر للناظرين، فظنَّ من رأى الغراب من بعيد أنه بُجْعةٌ أو طاووسٌ ببهائه وألوانه الأخّاذة! لكن سرعان ما يكتشف المُقترب منه حقيقةَ القناع، أمَّا عن بُعدٍ فإنَّه يُخدع ببريقه الزائف.
ولذلك نرى الكثير من المخدوعين ــ إمَّا تهرُّبًا مما يصفونه بـ”شبح الهزيمة”، وإمَّا توقًا إلى سرابٍ يعلِّقون عليه آمالهم ــ يتشبَّثون بالديمقراطية ويرون أنها المنقذ والحل الوحيد. ومن لا يقبلها بحذافيرها، فإنهم يَصِمونه بالتخلُّف أو بالعيش خارج إطار الزمن! والحقيقة أن هذا الشعار المسمَّى “الحرية والحقوق” ليس سوى غطاءٍ خادع؛ ذلك أنه ما إن يقترب المرء منها ويتفحَّصها حتى تسقط الأقنعة وتتبَدَّى حقيقتُها كما هي.
إنها كالسراب، يُلوِّحون به على أنه مخرجٌ عظيم، ولكن وراءه قناعٌ زائفٌ ووعودٌ جوفاء. فتَسقطُ دهانه وسحره في نظر مَن أدرك حقيقته، وتَبقى هيئةُ الغراب القبيحة بلا تغيير. ومع ذلك نجد بعضًا ممن ينتسبون إلى الإسلام، يجمِّلون هذا الغراب بشعارات الحداثة والتجديد، فيُضلون أنفسهم ويُضلون غيرهم بهذا الوهم. والواقع أنه لا يعدو أن يكون صورةً مخادعةً لا تقود إلا إلى الضياع والتخبط.
د. هاني السباعي
21 شوال 1440هـ ـ 24 يونيو 2019م
Demokrasi, süslü bir kargaya benzer; ona plastikten sahte tüyler takılmış ve izleyenleri yanıltacak bir makyaj sürülmüştür. Onu uzaktan gören, kargayı “kuğu” ya da “tavus kuşu” sanabilir! Ne var ki yaklaşan kişi, maskesinin ardındaki hakikati hemen anlar; uzaktan bakan ise sahte parıltısıyla aldatılmaya devam eder.
Bu yüzden, “yenilgi hayaleti”nden kaçmak veya bir seraba tutunmak uğruna aldanmış pek çok insan, demokrasiyi kurtarıcı ve tek çare olarak görür hâle geliyor. Demokrasiyi olduğu gibi kabul etmeyenleri, “gerici” veya “zamana ayak uyduramayan” kişiler diye yaftalıyorlar. Oysa “özgürlük ve haklar” diye adlandırılan bu slogan, sadece yanıltıcı bir örtüden ibarettir. Çünkü yaklaşınca maskesi düşer, sahte yüzü açığa çıkar.
Bu, bir serap gibidir; büyük bir kurtuluş yolu diye gösterilir ama ardında sahte bir maske ve boş vaatlerden başka bir şey yoktur. Hakikati görenlerin gözünde boyası ve cazibesi dökülür; geriye yine aynı çirkin karga kalır. Buna rağmen, kendilerini İslam’a nispet eden bazı kimselerin, “yenilik” ve “modernleşme” söylemleriyle bu kargayı parlatıp hem kendilerini hem de başkalarını bu yanılsamayla kandırdıklarını görüyoruz. Oysa gerçekte, bu sadece aldatıcı bir görüntü ve sürükleniş hâlinden ibarettir.
Dr. Hani es-Sibâî
21 Şevvâl 1440 – 24 Haziran 2019