Suriye’yi alev alev yakan İsrail: Yeni hükümet neden sessiz?

Suriye’de İsrail katliamı: Hükümetin çarpıcı sessizliği 

Suriye’nin başkenti Şam’daki Adra sanayi bölgesindeki bir silah deposu dün İsrail’in gerçekleştirdiği korkunç hava saldırısının hedefi oldu. Bu saldırı, bölgedeki sivillerin yaşamlarını tehlikeye atarken, 20 kişi de hayatını kaybetti.

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, olaylar hızlı bir şekilde gelişti; gökyüzünde patlayan bombaların oluşturduğu gürültü, şehrin huzurunu bir anda bozdu. Sivil hedeflerin vurulması sonucu oluşan yıkım, Gazze Şeridi’ndeki acı dolu manzaraları akıllara getiriyor.

sur

 

Saldırının ardından, kurbanların cesetleri molozların altında kalırken, acılı aileler sevdiklerini aramak için enkaza yöneldi. Resmi kaynaklar, ölü ve yaralı sayısının artabileceğini kaydetti; zira kurtarma çalışmaları hala devam ediyor.  Yaşana insani krizler,  toplumda geniş yankı bulurken, Suriye hükümetinin sessiz kalması ise büyük bir eleştiri konusu oluyor.

Saldırıyı gerçekleştiren İsrail, son yıllarda Suriye’deki militan gruplara karşı bir dizi hava operasyonu düzenledi. Hedefte genellikle İran destekli milisler ve diğer muhalif gruplar bulunuyor; ancak bu saldırılar, sıradan sivilleri de yok yere öldürmesi nedeniyle uluslararası insan hakları görüşü açısından ciddi eleştiriler alıyor.

“İsrail ile düşmanlık yok!”

Öte yandan, Suriye’nin kuzeyinde etkin olan Halep Tahrir Şam (HTŞ), İsrail’i düşman olarak görmekten uzak olduklarını ve diplomasi yoluyla barış arayışında olduklarını belirtse de, İsrail’in bu açıklamalara hiç aldırış etmediği görülüyor. HTŞ, Batı ile ilişkileri güçlendirmek amacıyla bu tür açıklamalarda bulunsa da, Suriye, ülke içinde yaşanan karmaşalar ve dış müdahalelerle boğuşurken hükümetin tepkisizliği tartışmalara yol açıyor.

Saldırının ardından uluslararası diplomasi arenasında çağrılar yükselmeye başladı. İnsan hakları savunucuları, Suriye halkının çektiği acılara dikkat çekmek ve bir an önce bu tür saldırıların durdurulması için harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyor. Suriye Cumhuriyeti’nin, ulusal güvenliği sağlama adına atması gereken adımları atmaması ve yaşanan dram karşısında sessiz kalması, ülkede daha da derinleşen krizin bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Bu trajik olay, Suriye’nin ve bölgenin karmaşık siyasi ikliminde kaybolan hayatları ve geleceği bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kaynak: Mira Haber 

Bir Cevap Yazın