Gazze’den döndüler… İsrail askerleri geri dönmeyi reddediyor!

British Broadcasting Corporation, İsrail işgal ordusundaki askerlerin daha önce bu göreve gönüllü olarak katılmalarına rağmen Gazze Şeridi’ndeki savaşa geri dönmeyi reddettiklerine dair bir rapor yayınladı.

İşgal ordusunda görev yapan asker Yuval Green, 7 Ekim’den sonra Gazze Şeridi’nde savaşmaya gönüllü olduğunu belirterek, Gazze’de savaşmaya girdiğinde “çağrıya icabet edip askere gitmenin gerekliliği konusunda hiçbir tereddüt yoktu” dedi. “Çünkü mahkumların geri getirilmesi gerekiyordu.”

Ancak o, Gazze Savaşı’nda görmezden gelemeyen şeyler gördü: “Dünyanın sonuna bakıyormuş gibi. Yangından zarar gören binalar, füzeler ve her şey, artık burası Gazze.”

Bir yıl sonra savaşa geri dönmeyi reddettiğini ve İsrail işgal ordusundaki 165’ten fazla yedek asker ve daha az sayıda düzenli askerin imzaladığı açık mektubun imzalayıcılarından biri olduğunu doğruladı. “Hamas’la bir anlaşma ve Gazze’de ateşkes yapılması gerekiyor.”

İngiliz raporuna göre İsrail işgal ordusundaki bazı yedek askerler arasında rol oynayan bir faktör daha var; o da yorgunluk ve Gazze’de savaşmanın zorluğu.

İsrail basınında çıkan haberlere göre işgal ordusuna katılma konusunda “gönülsüzlerin” sayısı giderek artıyor, askeri kaynaklara göre ise uzun hizmet süreleri nedeniyle yorulan Siyonistlerin askere katılma talebine yanıt vermede yüzde 15 ila 25 oranında bir azalma var. 

İsrailli bir asker şunları söyledi: “Bize bir evi yakmamızı emrettiler, ben de komutanımın yanına gidip sordum: Bunu neden yapıyoruz? Bunun belirli bir askeri amaca ya da herhangi başka bir amaca hizmet etmediğini söyledim ve oradan ayrıldım” dedi ve bunun Gazze’deki son günü olduğunu belirtti.

Askere gitmeyi reddedenlerden üçü konuştu, içlerinden biri sonuçlarından korktuğu için adını vermeyi reddetti. Savaş tecrübesini ve mahkumlar konusunda anlaşmaya varılamamasını, bunun da belirli bir seçime yol açtığını doğruladılar.

Askerlerden biri, 7 Ekim saldırısıyla ilgili haberler yayılmaya başladığında Ben Gurion Havalimanı’nda olduğunu belirterek, savaş ilerledikçe bakış açısının değiştiğini kaydetti: “Sanırım artık “Bu savaş İsraillilerin hayatlarını güvence altına almaya odaklanıyor” iddiasını dürüstçe söyleyebileceğimi düşünmüyorum.

Şöyle ekledi: “Komutanlarına ‘çaresiz Filistinlileri’ dövmekle övünen askerler vardı” ve daha da korkunç hikayeler: “Askerler, sanki önemsiz bir meseleymiş gibi çok sakin bir şekilde taciz ve hatta öldürme vakalarından bahsediyorlardı, ya da gerçekten sakin bir şekilde konuşuyorlardı ve bu beni şok etti..”