Yenidoğan Çetesi’nin telefonlarında kan donduran mesajlar! Bebek ölümlerine neden olan vicdansız çetenin liderleri Dr Fırat Sarı, Dr İlker Gönen ve ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in cep telefonlarındaki konuşmalar, nasıl insanlıktan çıktıklarını ve bebeklerin canına kastettiklerini ortaya koydu.
Şu ana kadar 47 şüpheliden 22’sinin tutuklandığı ‘Yenidoğan çetesi’ soruşturmasında 21 şüpheli, en az 12 bebeğin ölümlerinden sorumlu tutuldu.
Sağlık Bakanlığı ve SGK, pek çok özel hastaneyle olan sözleşme gereği, yenidoğan yoğun bakım ünitesine günlük 8000 TL ödeme yapıyor.
27 Mart 2023 tarihinde CİMER’e gönderilen isimsiz bir ihbar ile tespit edilen örgütün 19 özel hastane ve birçok “112 Acil” personelini organize ederek devletin gün bazlı ödemesini yaptığı “yoğun bakım tedavisi” için “sözde tedavi” uygulaması üzerinden haksız kazanç ettiği ortaya çıktı.
Soruşturmanın baş aktörlerinden biri olan Dr. Fırat Sarı, Medisense Sağlık Hizmetleri adlı şirketin sahibi ve örgütün lideri olarak öne çıkıyor. Tepedeki bir diğer isimse Dr İlker Gönen’in ise 112 Acil Çağrı Merkezi ile işbirliği yaptığı ve bebekleri ihtiyaçları olmadığı halde özel hastanelere sevkini sağlayarak haksız kazanç elde ettiği belirtildi.
Skandala adı karışan hastaneler arasında Reyap Hastanesi, Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Bağcılar Medilife Hastanesi, TRG Hospitalist ve Avcılar Hospital var.
Kan donduran ifadeler
Dr. İlker Gönen’in bir hemşireye talimat vererek “Mehtap, çocuğu öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur?” dediği kayıtlara geçti.
Telefonda bir hasta hakkında “bu da bir 80, 82 oluyor sonra 98 oluyor artık ben bıraktım ölüyor mu ne yapıyorsa yapsın ya” şeklinde kurduğu cümle sorulan hemşire Çağla Durmuş ise, “O andaki gerginlikte söyledim. Hastaya yapılması gereken her şeyi yaptık. Yapılacak ve yapılmayacak olan işlemlere doktorlar karar verir hemşireler uygulamasını yapar” dedi.
Etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen çete üyelerinden hemşire Hasan Basri Gök, hastaneye getirilen bir bebeğin ağır narkotik ilaçlarla uyutulduğunu ve bebeğin müdahale edilmesine rağmen kalp anomalisi olduğu için günden güne morarmaya başladığını ancak verilen ilaçlar ile hastanede tutulduğunu itiraf etti.
Şüpheli hemşire Hakan Doğukan Taşçı ise, “Hasan Basri ile birlikte Curusorf isimli ilacın usulsüz olarak satışını yaparak gelir elde ettik. Ben yaptığım tüm işlemlerden ötürü pişmanım. Bu sebeple etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum” dedi.
Şüpheli hemşire Hasan Basri Gök de, “Yoğun bakıma gelen hasta bebeklerin basamak dereceleri ile oynanarak ve SGK’ya kesilen fazla faturadan usulsüz gelir elde etmişlerdir. Fırat Sarı kan gazı parametrelerini excel üzerinde yazdığı program ile değiştirerek istediği şekilde yazdırıp SGK’ya fatura ediyordu. Epikriz raporlarının Fırat Sarı’nın talimatları doğrultusunda ben ve diğer çalışanlar tarafından değiştirilerek tekrar düzenlendiği doğrudur. Ben yapmış olduğum tüm usulsüzlükler sebebiyle pişmanım” diyerek etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini açıkladı.
Ruhsatı iptal edilen hastaneler
Özel Avcılar Hospital Hastanesi,
Özel TRG Hospitalist Hastanesi,
Özel Birinci Hastanesi,
Özel Güney Hastanesi,
Özel Bağcılar Medilife Hastanesi,
Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi,
Özel Reyap İstanbul Hastanesi,
Özel Şafak Hastanesi Bağcılar,
Özel Silivri Kolan Hospital Hastanesi’nin ruhsatları iptal edildi.