Ebu Ubeyde, El-Aksa Tufanı Harekatı’nın Birinci Yıldönümünde Sert Bir Konuşma Yaptı
El-Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, El-Aksa Tufanı Operasyonu’nun birinci yıl dönümünü anan bir açıklama yaptı. Hamas’ın askeri kanadı sözcüsü, operasyonun önemini vurgulayarak, bunun “modern çağın en profesyonel ve başarılı komando operasyonu” olduğunu söyledi. Ebu Ubeyde, hem İsrail’e hem de uluslararası topluma güçlü bir mesaj verdi.
Stratejik Önleyici Saldırı
Ebu Ubeyde, operasyonun Filistin direniş güçlerinin Gazze’ye yaklaşan büyük ölçekli bir İsrail askeri saldırısına karşı önleyici bir hamle olduğunu yineledi. İsrail’in direnişe önemli bir darbe indirme planlarının Hamas’ın kendi operasyonunu başlatmasından önce son aşamalarda olduğunu vurguladı. Ona göre, bu stratejik karar çatışmanın gidişatını değiştirdi ve İsrail’in savunmasızlığını ortaya çıkardı.
“Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırı eşi benzeri görülmemiş ve tehlikeli bir seviyeye ulaşmıştı,” dedi Ebu Ubeyde, artan İsrail yerleşim genişlemelerine, Filistinli tutsaklara yönelik saldırganlığa ve Filistin topraklarının sistematik Yahudileştirilmesine işaret ederek. Askeri operasyon, Hamas’ın bu kışkırtmalara verdiği yanıttı ve İsrail’in Gazze ve diğer işgal altındaki Filistin toprakları üzerindeki baskısını kırmayı amaçlıyordu.
Kahraman Filistin Direnişi
Geçtiğimiz yılı değerlendiren Ebu Ubeyde, Filistin halkının amansız İsrail askeri saldırganlığı karşısındaki “efsanevi dayanıklılığını” övdü. Komşu Arap hükümetlerinin ihaneti ve uluslararası güçlerin iş birliği olarak tanımladığı şeye rağmen, Filistin direnişi kırılmadan kaldı. Özellikle Gazze halkının, günlük İsrail bombardımanlarına karşı koyarak olağanüstü cesaret ve güç göstermeye devam ettiğini belirtti.
“Eşit olmayan bir savaşta bile düşmana ağır kayıplar verdik,” diyen Ebu Ubeyde, 1 yıl süren çatışmada binlerce İsrail askerinin öldürüldüğünü veya yaralandığını ifade etti. Direnişin ayrıca yüzlerce İsrail askeri aracını imha ettiğini ve İsrail’in savunma aygıtının bazı kısımlarını etkili bir şekilde felç ettiğini söyledi.
Uluslararası Dayanışma
Ebu Ubeyde, Filistin direniş gruplarının İran, Yemen ve Irak gibi bölgesel aktörlerden aldığı desteği kabul etti. Bölgedeki direniş savaşçılarının, Yemen ve Irak’tan gelen drone saldırılarının İsrail’e kayıplar verdirmesiyle İsrail güçlerine karşı devam eden mücadeleye önemli katkılarda bulunduğunu vurguladı.
ABD ve Batı Emperyalizminin Reddi
Ebu Ubeyde, ABD’nin ve Batı’nın İsrail soykırımına müdahalesini eleştirmekten çekinmedi ve ABD’nin İsrail askeri gücünün omurgası olduğunu belirtti. İsrail’in Amerikan yapımı silahlara ve ABD hükümetinden askeri desteğe güvenmesinin eninde sonunda başarısızlığa uğrayacağını savundu. “Bu varlığın güvendiği Amerikan yönetiminin ipleri şüphesiz zamanla kopacak,” diye uyardı ve İsrail politikalarına yönelik küresel muhalefetin büyümeye devam ettiğini belirtti.
Süregelen Direniş ve İleriye Giden Yol
İleriye bakıldığında, Ebu Ubeyde direnişin İsrail’e karşı uzun ve acı dolu bir yıpratma savaşı vermeye devam edeceğine yemin etti. Bu stratejinin başarısının zaten kanıtlandığını ve Hamas’ın taktiklerini geliştirmeye ve stratejilerini İsrail ordusunu savunmada tutmak için uyarlamaya devam edeceğini savundu.
Ebu Ubeyde, direnişin, karşı karşıya olduğu zorlu zorluklara rağmen İsrail üzerindeki baskısını hafifletme niyetinde olmadığını açıkça belirtti. “Düşman, tarihin derslerini veya sahadaki gerçekleri anlamıyor,” dedi ve Filistin halkının topraklarına ve mirasına dayanan direncinin mücadeleyi körüklemeye devam edeceğini vurguladı.
Suikastlara Karşı Direniş
Ebu Ubeyde, İsmail Haniye ve Hasan Nasrallah gibi önde gelen direniş liderlerinin hedefli suikastlarının İsrail tarafından kutlanmasına yanıt verdi. Bu suikastları İsrail için kısa vadeli zaferler olarak nitelendirdi ve direniş liderlerinin ölümlerinin yalnızca daha fazla savaşçıya ilham verdiğini ileri sürdü. “Eğer suikastlar bir zafer olsaydı, direniş 90 yıl önce İzzeddin el-Kassam’ın öldürülmesiyle sona ererdi,” diye belirtti.
İsrail Mahkumları Umursamıyor
Ebu Ubeyde, direnişin Gazze’deki İsrailli tutsaklara karşı sorumluluğunu vurgulayarak, ilk günden itibaren onların güvenliğini korumak ve muhafaza etmek için çaba sarf edildiğini vurguladı.
Mahkumların “Netanyahu’nun siyasi çıkarlarıyla uyuşması halinde” bir yıl önce iade edilebileceğini belirtti. Ancak İsrail liderliğinin inatçılığı durumu uzattı ve Ebu Ubeyde, Netanyahu hükümeti mevcut gidişatına devam ederse Rafah’taki altı mahkumu ilgilendiren olayın tekrarlanabileceği konusunda uyardı.
Ayrıca, İsrailli tutukluları koruyan tüm direniş gruplarının, İsrail’in kendi yerlerine bir müdahalesi durumunda harekete geçme kararının sahadaki savaşçılara ait olacağı yönünde açık talimatlara sahip olduğunu belirtti. Bu uzlaşmazlık devam ederse, İsrailli tutuklular meselesi karanlık bir tünele girebilir ve uzun süredir kayıp olan İsrailli pilot Ron Arad gibi yüzlerce vakayla karşılaşılabilir.
Ebu Ubeyde, tutukluların aktif çatışma bölgelerine yakın olmaları nedeniyle karşı karşıya kaldıkları artan tehlikelere dikkat çekti; burada çapraz ateşe yakalanma riskiyle karşı karşıya kalıyorlar, hatta muhtemelen İsrail güçlerinin kendileri tarafından bile. Çatışmalar yoğunlaştıkça durum her geçen gün daha da tehlikeli hale geliyor.
Küresel Eylem Çağrısı
Ebu Ubeyde konuşmasını Filistin davasına destek için uluslararası eylem çağrısıyla sonlandırdı. Arap ve Müslüman ülkeleri İsrail’e karşı büyük bir siber kampanya başlatmaya ve Filistin’i savunma çabalarını artırmaya çağırdı. Alimleri ve aydınları ayağa kalkmaya ve Filistin mücadelesinin adil doğasını dile getirmeye, işgali ve insanlığa karşı işlediği suçları kınamaya çağırdı.
“Dünyanın özgür halkları bilsin ki,” diye ilan etti, “bu haydut devlet tüm uluslar ve özgür halklar tarafından reddedilmektedir.” Mesajı açıktı: Filistin, bedeli ne olursa olsun özgürlük mücadelesine devam edecek ve direniş, İsrail işgali yenilene kadar durmayacaktır.