Gazze Şeridi’ndeki en eski kilise, birkaç gün boyunca İsrail’in aralıksız bombardımanından korunmak isteyen Filistinlilere ev sahipliği yaptı.
Ancak Perşembe gecesi Gazze Şehri’ndeki bölgeye düzenlenen hava saldırısında en az 18 kişi öldü ve kıyı bölgesindeki Hıristiyan cemaati perişan halde kaldı.
Bir görgü tanığına göre İsrail, 1.600 yıllık Aziz Porphyrius Kilisesi’nin ana bölümünün bitişiğindeki kilisenin işlettiği sosyal hizmet binasını iki kez vurdu.
Güvenlik nedeniyle ismini vermek istemeyen tanık “Gazze’deki Hıristiyanların çoğu gidecek başka yerleri olmadığı için kiliselere sığındı” dedi. “Şaşırdık. Tahliye uyarısı almadık.” diye ekledi.
“İnternetimiz yok. Kuyudan su çekip depolarımızı doldurmamız gerektiğinde ancak iki saat boyunca jeneratörü açtığımızda elektriğimiz oluyor” diye ifade etti.
İsrail’in son iki haftadaki aralıksız bombardımanları nedeniyle evlerinden zorla yerlerinden edilen 400’e yakın Hıristiyan ve Müslüman kiliseye sığınıyordu.
Filistin sağlık bakanlığına göre en az 18 kişi öldürüldü. Pek çok kişi hâlâ kayıp.
Sosyal hizmetler binası kilise kompleksine ait dört binadan biriydi. İsrail ordusu, askeri komuta merkezinin vurulduğunu ve kilisenin bir kısmının hasar gördüğünü söyledi.
Çatışmalar, 7 Ekim’de Filistinli savaşçıların Gazze Şeridi yakınındaki İsrail topluluklarına baskın düzenleyerek yaklaşık 1.400 İsrailliyi öldürmesiyle başladı.
Buna karşılık İsrail ordusu şiddetli bir bombalama kampanyası yürüterek 4.200’den fazla Filistinliyi öldürdü ve yüz binlerce kişiyi kıyı bölgesinin kuzeyinden kaçmaya zorladı.
‘Hristiyanlar ne yaptı?’
Aziz Porphyrius Kilisesi, Gazze’de halen kullanımda olan en eski kilise olup, bölgedeki yaklaşık 1000 Filistinli Hristiyan’a hizmet vermektedir.
İlk olarak MS 425’te inşa edilmiş ve adını şehre Hıristiyanlığı getirmesiyle tanınan beşinci yüzyıl Gazze piskoposu Aziz Porphyrius’tan almıştır.
Kilise, 12. yüzyılın ortalarında Haçlı kuvvetleri tarafından kilise olarak restore edilmeden önce, 7. yüzyılda camiye dönüştürüldü.
Çarpıcı yarım kubbeli çatısı ve mermer sütunlarla desteklenen girişleri, onu Gazze’nin en ikonik yapılarından biri haline getiriyordu.
Olay yerinde hayatta kalan bir kişi yerel medyaya “Kilise 2000 yaşında ve İsrailliler onu vurdu” dedi. “Kilisede silah yoktu, çocukları barındırıyordu.” diye altını çizdi.
Yakındaki bir hastanede yaralıları tedavi eden başka bir adam, “Enkazın altından insanları çıkaramıyoruz” dedi.
“Bunlar İsraillilerin hedef listesi mi? Hıristiyanların bu olayla hiçbir ilgisi yok. Hıristiyanlar ne yaptı?” diye sordu.
Öfkeyle tişörtünü yırttıktan sonra, “Yeter artık, Allah’ım yorulduk, yorulduk…” şeklinde haykırdı.
Perşembe gecesi gerçekleşen saldırı, siviller sığındığı kilise, İsrail’in hedef aldığı ilk saldırı değildi.
2014 Gazze savaşı sırasında İsrail bombardımanı binaya kısmen zarar verdi; 2.000 kişi (çoğunlukla kadın ve çocuk) buradaki avlularda ve koridorlarda uyudu.
Cuma günü, Kudüs’teki Rum Ortodoks Patrikhanesi İsrail saldırısını güçlü bir şekilde kınadı.
Açıklamada, “İsrail’in son 13 gün içinde yerleşim bölgelerine düzenlediği hava saldırıları nedeniyle evlerini kaybeden çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere masum vatandaşları korumak için sağladıkları barınakların yanı sıra kiliseleri ve kurumlarının hedef alınması, hiçbir şekilde göz ardı edilemeyecek bir savaş suçu teşkil etmektedir” denildi.
Filistin’deki Kilise İşleri Yüksek Komitesi başkanı Ramzi Khoury, bombalamayı İsrail’in “Filistin halkını yok etme niyetinin” bir parçası olarak nitelendirdi.
“İbadet yerlerini hedef almak savaş suçu teşkil eder ve uluslararası hukuk, ibadethanelerin hiçbir şekilde saldırıya maruz kalamayacağını açıkça ortaya koymaktadır” şeklinde ifade etti.
Kaynak: Mira Haber