ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, Ortadoğu’nun kendileri için birçok açıdan önemli olduğunu vurgulayarak açık açık buradan çıkmayacaklarını söyledi.
ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, Ürdün merkezli Al-Mamlaka TV’ye verdiği mülakatta, ABD’nin Orta Doğu politikasını açıkladı.
İslam coğrafyasında tüm işgalleri ve çıkardığı savaşları “bölgeye istikrar sağlamak” yalanı üzerine temellendiren ve terör örgütlerine verdiği destekle bölgede nüfuzunu artıran ABD’nin yakın zamanda işgali sonlandırmak gibi bir niyeti yok.
Ortadoğu’nun birçok açıdan ABD için önemli bir bölge olduğunu itiraf eden Milley, “Bu bölgeyle yakın bir dostluğumuz ve ortaklığımız var. Buranın istikrarlı olduğundan emin olmak istiyoruz. Bölge, tüm dünya için petrol ve enerji kaynakları açısından ana kaynak.” ifadelerini kullandı.
Milley, Ortadoğu ile menfaat ilişkilerini sürdüreceklerini vurgulayarak, “ABD’nin Ortadoğu’dan çıktığını düşünemiyorum. Buraya taahhüdümüz uzun yıllar sürecek.” dedi.
ABD’nin bölgedeki askeri varlığını arttırmayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine Milley, “Bu, o zamanki tehdit seviyesine bağlı.” yanıtını verdi.
IRAK VE SURİYE’DE VARLIKLARINI SÜRDÜRME MESAJI
Bölgedeki işgalini, IŞİD gibi silahlı örgütlerin varlığına bağlayan ABD, PKK, YPG gibi silahlı terör örgütleriyle müttefiklik ilişkilerini sürdürüyor.
Milley, DEAŞ’ın hala tam anlamıyla yok edilemediğini vurgulayarak, “İdeoloji henüz ölmedi. DEAŞ’lı teröristler hala Suriye ve Irak çöllerinde dolanıyor, bu yüzden hala bizim için tehdit.” dedi.
ABD’nin hem Suriye hem Irak’ta askeri varlığını sürdüreceğine işaret eden Milley, “Biz bir şekilde buradan aniden çekilirken buradaki DEAŞ’lılar yeniden örgütlenebilir. Şu anda durum eskisine göre iyi ama hala belirli bir çaba gerektiriyor.” diye konuştu.
İşgali sürdürmekte kararlı olan ABD, askerî varlığını IŞİD’in varlığına bağlamışken örgütün tamamen silinmesininin aslında hiç işine yaramayacağı aşikar.
Milley, DEAŞ’ın tamamen bitmesi durumunda ABD’nin buradan çekilip çekilmeyeceğinin sorulması üzerine de net bir cevap veremeyip, bu kararın ABD Başkanı Joe Biden ve ABD hükümetine bağlı olduğunu belirtti.