Türkiye henüz geçirdiği büyük deprem yıkımlarının yaralarını sarıyorken, Alman basını yine provokasyona başladı. Alman Tagesspiegel gazetesi “Depremden sonra Kürtlerin Türk devletine güvensizliği” başlıklı skandal bir habere imza attı.
Dünya tarihinin en büyük depremlerinden birisini yaşayan Türkiye, enkaz altında kalan vatandaşlarını kurtarmak için seferber olmuş durumda. 6 Şubat’ta merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerle sarsılan Türkiye’de, hayatını kaybedenlerin sayısı 30 bine ulaşırken uluslararası kamuoyu da gelişmeleri anbean takip ediyor. Bazı medya kuruluşları ise depremden önce olduğu gibi depremden sonra da provokasyona devam ediyor.
PROVOKASYON İÇİN ZAMAN KAYBETMEDİLER
Türkiye’de henüz kurtarma çalışmaları sürerken, Alman basını provokasyona başladı. Binlerce insanın yaşamını yitirdiği bölgede, Alman Tagesspiegel gazetesi manipüle edici bir habere imza attı. Söz konusu gazete “Depremden sonra Kürtlerin Türk devletine güvensizliği” başlıklı haberinde skandal ifadelere yer verdi.
TÜRLÜ YALANLAR UYDURDULAR
Deprem haberine 2015 yılında terör örgütü PKK mensuplarına yönelik yapılan ‘Hendek operasyonları’nı ilişkilendiren gazete, devletin tüm gücüyle bölgedeki depremzedeleri kurtarma çalışmalarını görmezden gelerek, devletin insanları PKK destekçisi olarak gördüğü için vatandaşlara güvenmediğini iddia etti. Tagesspiegel gazetesi, “Şehir yönetimi, pek çok kişiyi PKK destekçisi olarak gördüğü için vatandaşlara güvenmiyor, pek çok bölge sakini ise yönetimi reddediyor . Çünkü Diyarbakır, Türk merkezi hükümetinin zorunlu idaresi altındadır. Vatandaşlar ve onlara yardım etmesi gereken yetkililer arasında bir anlayış yok.” yalanlarını uydurdu.
BELEDİYE BAŞKANLARI YALANI
Alman Tagesspiegel gazetesi, deprem sonrası yayınladığı haberde görevden alınan HDP’li belediye başkanlarına ilişkin de iddialarda bulundu. Bu belediye başkanlarının terör iltisaklı olduğu ve belediyenin paralarını terör örgütüne aktardığı için görevden alındığını söylemeyen gazete, “Ancak 2019’da seçilen Diyarbakır belediye başkanları, Kürt partisi HDP’ye mensup oldukları için cezaevindeler. Onların yerine Diyarbakır diğer pek çok Kürt topluluğu gibi Ankara’dan gelen zorunlu bir yönetici tarafından yönetiliyor ve bölge sakinlerinin çoğu bunu gayri meşru bir işgalci olarak reddediyor.” ifadelerini kullandı.